English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ R ] / Room for one more

Room for one more translate Turkish

285 parallel translation
Is there room for one more?
Bir kişiye daha yer var mı?
Make room for one more.
Bir kişiye daha yer açın.
Just room for one more inside, sir.
İçeride bir kişilik daha yer var, efendim.
There is always room for one more.
Her zaman bir fazla yer vardır.
There's always room for one more.
Her zaman fazla bir masa vardır.
Room for one more inside.
Bir kişilik daha yer var.
Always room for one more, Tony.
Kazlara her zaman yer vardır, Tony.
There's always room for one more.
Daima daha fazlası için odada yer vardır.
Ladies and gentlemen, is there room for one more?
Bayanlar ve baylar, fazladan bir oda daha var mı?
Room for one more.
Bir kişilik daha yer var.
There's still room for one more.
Bir kişilik yerimiz var.
- There's room for one more.
- Bir kişilik daha yer var.
I'm giving Miss Wright a lift, I've room for one more.
Bayan Right'ı evine bırakacağım, Bir kişilik yer daha var.
Carver's Combined Shows always has room for one more.
Carver'ın Kombine Gösterileri'nde her zaman bir taneye daha yer var.
- Hey, Danny, room for one more?
- Danny, bir kişilik yer daha var mı?
You fellas got room for one more hand?
Bir kişilik daha yeriniz var mı?
There's always room for one more bureaucrat.
Bir fazla bürokrat için her zaman yer vardır.
Looks like you've got room for one more.
Umarım boş odanız vardır.
- You got room for one more?
- Bir kişilik yerin daha var mı?
Room for one more?
Boş yer var mı?
Room for one more, Papa.
Bir kisilik daha yer var Papa.
Where thousands live, there'll be room for one more.
Binlerce hayatın olduğu yerde bir kişi için bir oda vardır.
Got room for one more?
Bir kiºiye daha yer var mi?
So there's room for one more!
O zaman bir tane daha olabilir!
Sam, it looks like you might have room for one more.
Sam, görünüşe göre arabanda bir kişilik yerin daha var.
There was only room for one more.
Sadece bir kişi için yer vardı.
Well, there's always room for one more.
Her zaman bir kişi için daha yerimiz vardır.
There's room for one more.
Bir kişiye daha yer var.
Room for one more?
Bir kişiye daha yer var mı?
- Yeah, Homer. Room for one more.
Ned, evimizi satın aldın.
Room for one more down there?
Orada bir kişilik daha yer var mı?
Hey, honey, you got room for one more?
Tatlım, bir kişi daha biner mi oraya?
Room for one more.
Bir kişilik daha yerimiz var.
There's always room for one more. Mmm.
Her zaman için fazladan bir oda vardır.
There's always room for one more.
Bir kişilik yer daima bulunur.
I suppose there's always room for one more.
Sanırım bir kişi için her zaman yer vardır.
Got room for one more if you still want to go to Aspen.
Hala Aspen'e gitmek istersen bir kişilik yerim var.
- Room for one more?
- Bir kişilik daha yer var mı?
There's room for one more.
Bir kişilik yer daha var. Hayır, teşekkürler yüzbaşı.
Do you have room for one more?
Bir kişilik daha yeriniz var mı?
There's room for one more.
Bir kişilik yer daha çıkar.
Think he's got room for one more?
Sizce, bir kişilik daha yeri var mıdır? Bir...
Room for one more!
Bir kişiye daha yer açın!
Room for just one more inside.
Bir kişilik yer var.
Well, there's no room in this movie to tell you why in that other one... we squeezed Miss Kodar into a more convenient size for traveling... by a magical illusion.
Bu filmde neden Kodar hanım için yer olmadığını... ve onu sihirli bir şekilde seyahat için daha elverişli bir boyuta... getirdiğimizden bahsetmeyeceğiz.
# There's room for just one more
Daima bir kişilik Daha yer vardır
"There is more room in heaven for one repentant sinner."
"Cennette, içtenlike pişmanlık duyanlara yer vardır"
Henceforth, for a period of five years, you are forbidden to associate with more than one person at a time or be in a room with more than one person at a time, except for the members of your immediate family.
Şu andan itibaren, beş yıllık bir süre boyunca aynı anda birden fazla kişiyle bir araya gelmeniz yasak. Aynı şekilde, aileniz hariç birden başka kişiyle aynı anda bir odada bulunmanız da yasak.
Think there's room in the mission for one more?
Mitchell Sosyal Hizmet'de bir kişilik daha yer vardır herhalde?
He died in a hospital room yelling at people who were trying to keep him alive for one more day.
Hastanene odasında onu bir gün daha yaşatmaya çalışan doktor ve arkadaşlarına bağırırken öldü.
There's room in the boat for one more.
Kayıkta bir kişilik daha yer var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]