English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Crying game

Crying game translate Turkish

37 parallel translation
Hey! In other news, the chick in The Crying Game... is really a man. - Boo!
- Bir başka haber, The Crying Game'deki kadın aslında erkektir.
– The Crying Game.
- "Ağlatan Oyun"
It was like my own personal Crying Game.
Bana özel Crying Game gibi.
Unless it's one of those Crying Game kind of things.
Crying Game ( Ağlatan Oyun-Dizi film ) türünde bir şey olmadıkça.
This ain't no disco, and I don't want no Crying Game confusion.
Burası bir disko değil ve ağlama oyunları falan da istemiyorum.
100 % knockout beauty, crying game drag queen.
% 100 katkısız güzellik ; çıka çıka kadın elbiseli bir eşcinsel çıktı.
Didn't you see The Crying Game?
Ağlatan Oyun'u seyretmedin mi?
- Crying Game.
- Crying Game.
It could be like in that movie - The Crying Game.
O filmdeki gibi olabilir - Ağlatan Oyun.
I thought they only made classy pictures... like The Piano, or The Crying Game.
Ben onların sadece kaliteli filmler yaptıklarını sanırdım. "Piyano" ve "Ağlatan Oyun" gibi.
Oh, and don't think about the crying game
- Crying Game'i de düşünme.
Reminds me of The Crying Game.
Bu, bana, Ağlatan Oyun'u hatırlattı.
Unless it's one of those Crying Game things?
Tabii şu "Ağlatan Oyun" filmindeki gibi bir şey değilse.
But while I'm sleeping in that car... it will comfort me knowing that Jonathan's getting a special private performance... of The Crying Game.
Ama ben arabada uyurken... Jonathan'ın The Crying Game'i özel bir ortamda izleyeceğini bilmek... beni rahatlatıyor.
Well, that depends. Are we in arms-dealer territory... or are we talking "The Crying Game?"
pekala, bu değişir - -savaş bölgesinde miyiz, yoksa ağlama bölgesi mi?
Even Crying Game Violet.
Hatta Ağlayan Oyun Violet'i bile.
What? Crying Game? Boys Don't Cry?
Ne var? "Ağlatan Oyun" u, "Erkekler Ağlamaz" ı izlemedin mi sen?
This is like "the crying game," right?
Bu tıpkı "Ağlama Oyunu" gibi, değil mi?
Then it must be you, woman from The Crying Game.
O halde ağlama oyunu kadını olmalısın.
Ha, ha. Crying game
* ağlama oyunu *
You finally saw The Crying Game?
- En sonunda The Crying Game'i izledin mi?
The crying game play, all right?
Ağlama oyunu, anladın mı?
Unique knows all there is to know about The Crying Game.
Eşsiz,'Ağlatan Oyunlar'hakkındaki her şeyi biliyor.
- The Crying Game.
- Ağlatan Oyun.
Who is he, the guy from "the crying game"?
Kim o, yoksa Ağlatan Oyun'daki adam mı?
[mutters] I don't know... Uh, "Crying Game"?
Bilemiyorum, "Ağlatan Oyun" mu?
- "The Crying Game"! - Yes!
- "Ağlatan oyun!"
If I didn't really win that game £ ­ £ ­ if I didn't beat him, then I don't know, I'm just 1 2 years old crying in the basement.
Eğer o oyunu kazanmamışsam, onu gerçekten yenmemişsem sadece oniki yaşında bodrumda ağlayan bir çocuğum demektir.
If you had a little bit more game, maybe you wouldn't be crying.
- Dikkat etsene biraz. Ne oldu üzerine mi düştüm?
You're crying over a game made by and for morons?
Aptallar için aptallar tarafından oynanan bir oyuna ağlıyor musun?
They were ahead in the game until Kelly Anderson crying because she missed her daddy, who's on a business trip in Thailand.
Kelly Anderson, Taylant'a iş gezisine giden babasını özleyip ağlayana kadar öndelerdi.
Our club president, Phillip, has agreed to show the video his dad took of him crying after he got pulled from the Madison football game.
Kulüp başkanımız Phillip. Madison'la yapılan maçtan çıkarılınca..... babasının onun ağlamasını çektiği videoyu izletecek.
And don't come crying to me when I upgrade my game system.
Ve oyun sistemimi yenilerken, sakın bana yalakalık yapma.
Or my old lady bitches for two goddamn hours about how they don't take expired coupons at the grocery store and the minute I turn on the game, she starts crying how we never talk.
Ya da karının tam iki saat boyunca markette süresi geçen kuponları almadıkları için dırdır ettikten sonra sen maçı açınca hiç konuşmadığınızı söyleyip ağladığından yakınabilirsin.
Are you crying'cause you heard what happened in the game?
Maçta ne olup bittiğini öğrendiğin için mi ağlıyorsun?
That is not what happened you totally started crying and quit the game!
- Alakası bile yok! Ağlamaya başlayıp oyunu bıraktın!
I remember a 12-year-old boy standing out in the front yard crying because he lost a game.
12 yaşında, ön bahçede dikilip maçı kaybettiği için ağlayan bir oğlan hatırlıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]