Dee dee translate Turkish
3,219 parallel translation
That's not what that means, Dee Dee.
Bu, o anlama gelmiyor Dee Dee.
Dee Dee.
- Dee Dee.
Dee Dee, hi.
- Dee Dee, selam.
I'm Dee Ann. Oh.
Ben Dee Ann.
Control yourself, Dee Ann.
Kendine hakim ol, Dee Ann.
Say this, Dee-Gut
Söyle, Dee-Gut. Söylemeye çalış.
Dee-Gut
Dee-Gut. Dee -
Dee - Eeeeeeh
Dee-Gut.
Dee-Gut
Dee-Gut.
Ehh, Dee Gut
Bana bakmayı bırak.
Meanwhile, I dress Dee up like a whore, get a city official, bribe him, and make him give us the contract, undermining the trash unions.
Bu arada da ben, Dee'yi orospu gibi giyindirip belediyedeki herifle buluşup rüşvet vereceğim ve çöp konusunda bize yetki veren bir sözleşme imzalayacağım.
Dee?
Dee?
Dee...
Dee...
Look, it would've been fine if Dee hadn't incited a race war.
Dee ırk çatışması çıkarmasaydı hiçbir sorun olmayacaktı.
Frank and I will handle the refuse, and Dee will take the wheel.
Frank ve ben çöpleri halledeceğiz, Dee de direksiyonda olacak.
What did... what did Dee tell you?
Dee sana ne söyledi?
My file on Dee was started in the second grade.
Dee'yle ilgili dosyam ikinci sınıfta başladı.
Dee, I'm afraid I have a serious issue to discuss with you. Yeah.
Dee, korkarım ki seninle konuşmam gereken ciddi bir durum var.
Okay, the point is, Dee...
- Hayır. Neyse, olay şu ki Dee...
Dee, do the dishes. Boom!
Dee, sen yıka soktuğumun bulaşıklarını.
Dee, do the dishes.
Ne iyi fikir!
Here, I got it, I got it.
Dee, bulaşıkları yıka! Al sana bulaşık.
I got Frank's stuff, Dee's stuff, Dennis'stuff, so you're gonna be working.
Frank'in, Dee'nin ve Dennis'in çamaşırlarını da getirdim. Çok meşgul olacaksın.
SWEET DEE : And then Psychic John said that he could tell I was under a tremendous amount of stress and that my heart was filled with sorrow.
Sonra psişik adam dedi ki üzerimde çok büyük stres varmış ve kalbim kederle dolmuş.
( Sweet Dee gasps ) Does that ring a bell?
Bir şey çağrıştırdı mı?
Oh!
- Dee yapmış!
Dee did it!
- Dee'ymiş.
It was Dee.
- Dee.
Dee.
Bu kadar zamandır burada mıydın?
Yeah, the whole time.
- İyi iş çıkardın Dee.
Oh, great job, Dee.
İyi işti. - Dee.
Oh, Dee.
Sağlığımıza. - Sağlığımıza.
Well, well, well. If it isn't tweedle-Dee and tweedle-black.
Bakın şunlara, bunlar Tweedledee ve Tweedlesiyah değiller mi?
Her name is Kendra Dee.
Adı Kendra Dee.
"Gunnhild," A.K.A. Kendra Dee.
"Gunnhild," A.K.A. Kendra Dee.
And Kendra Dee.
Ve Kendra Dee.
♪ Whoop-dee-doo!
# Whoop-dee-doo!
Zip-a-Dee-doo-dah.
Zip-a-Dee-doo-dah. *
- Snip-a-dee-doo-dah!
- Kırpılacağım!
Can we just go back to the bar, Dee?
Bara gidebilir miyiz sadece, Dee?
Dee, do not be a drunk, punchy whore, okay, you whore? But...
Dee, sarhoş, şiddetkâr bir sürtük olayım deme, tamam mı sürtük?
Can the guy not see Dee?
Adam da Dee'yi göremiyor mu?
This is like Lady Di being plucked from the streets like the trash she was and the trash that Charlie and Dee are.
Asiller halktan birilerini arıyor, o kişiler de Charlie ve Dee işte.
What about Dee?
- Ya Dee?
What, Dee?
- Kim, Dee mi?
Shut up, Dee!
- Kes sesini Dee.
Dee, crack that open for me,'cause it's hurting my hands.
Dee, şunu benim için kırıp aç çünkü ellerimi acıtıyor.
Because, Dee, Trevor loves us for us.
Çünkü Dee, Trevor bizi biz olduğumuz için seviyor.
This is Dee and Mac that I was telling you about.
Bunlar da size anlattığım Dee ve Mac.
Suck out the poison, Dee!
- Em at zehiri Dee!
Diddly Dee.
Diddly Dee.
deena 68
deeks 581
deep inside 26
deep voice 87
deep down inside 35
deep down 399
deep breath 185
deep space 23
deep cover 22
deep breaths 256
deeks 581
deep inside 26
deep voice 87
deep down inside 35
deep down 399
deep breath 185
deep space 23
deep cover 22
deep breaths 256