English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Deep cover

Deep cover translate Turkish

271 parallel translation
- He is a deep cover operative. A Yuri in cyberspace.
O derin bir gizlilik içinde çalışır.
This footage was assembled from... sources operating under deep cover at great risk. Very great!
Bu filmler... büyük risk altında son derece gizli görev yapan kaynaklardan derlenmiştir.
Entered the country in'76 must have been in deep cover ever since.
1976 yılında ülkeye giriş yapmışlar. O zaman beri gizlilik içinde olmalılar.
Firefly is under deep cover.
Ateşböceği gizli görevdeydi.
You are a top operative under deep cover on your most important mission.
Çok önemli bir görevde en etkin kişisin.
He was working deep cover until...
Çok gizli çalışı...
No, my guess is a deep cover agent.
Hayır, bence kimlik değiştirmiş ajan.
I call in Boris from deep cover.
Hayır, Boris'i gizli kimliğinden geri çağıracağım.
We're in deep cover now, so if you can't remember John David, just call me J.D. Think of...
Çok gizli görev başladı. John David'i hatırlayamazsanız, bana J.D. dersin. Şeyi düşünün...
I heard he went down, and he's going deep cover.
gittiğini duymuştum, ve daha da fazla...
He's a deep cover operative. A Yuri in cyberspace.
O derin bir gizlilik içinde çalışır.
- We got a man in deep cover.
- İçerde gizli bir adamımız var.
I am taking a deep cover assignment.
Zor bir koruma görevi alıyorum.
He could be deep cover.
Çok gizli ajan olabilir.
I am deep cover cia, case number 3924.
Ben CIA'de çalışıyorum, sicil numaram 3-9-2-4.
- A deep cover special ops unit.
- Çok gizli bir özel operasyon birimi.
It's deep cover.
Çok gizli bir görev.
When you're working deep cover, Carv, you got to get into the part.
Sivil polis olacaksan Carv, tam olmalısın dostum.
So tomorrow, I say we check out this biker bar, do a little deep cover.
Yarın gidip o barı incelemeye ne dersin?
He's under deep cover.
Şu an saklanıyor.
I have to cover your face, becuase snow's so deep.
Yüzünü örteyim ki, kar derinlere girmesin.
Nelson Brenner's cover is deep and foolproof.
Nelson Brenner'in gizliliği derin ve çok sağlam.
There is rather a deep slash on her face, which was difficult to cover up.
Ama yüzünde derin bir kesik var. Kapatmayı başaramadık ne yazık ki.
It was a network of the finest deep-cover agents any nation ever produced.
Herhangi bir ülkede üretilmiş en iyi gizli casusluk şebekesiydi.
He's not gonna sell out those deep-cover agents.
O ajanların hiç birini satmayacak.
Her back is thick and she also has round shoulders deep navel, well-rounded hips and large abdomen And eyelids don't cover the pupils as those of phoenix don't
Sırtı pek ve omuzları da yuvarlak derin göbekli, şekilli kalçalı ve geniş karınlı ve gözkapakları gözbebeğini kapatmayacak Anka Kuşu'nunkiler gibi.
We can cover ourselves in Deep Heat and get up against the radiator, keep ourselves alive till 12 : 00.
Üzerimizi kremle kaplayabilir ve radyotöre rağmen saat 12'ye kadar hayatta kalabiliriz.
A book cover is only skin-deep.
- Kitabın kapağı yüzeyseldir.
But we have a large number of deep-cover operatives involved.
Çok sayıda gizli ajanımız bu dava üzerinde çalışıyor.
You've done some fine deep-cover work.
Birçok zor ve gizli işi başardın.
He has stolen one half of a CIA NOC list, a record of all our deep-cover agents working in Eastern Europe.
ClA'in Gayri Resmi Ajanlar listesinin yarısını çaldı. Bu liste, Doğu Avrupa'daki tüm gizli ajanlarımızın kayıtlarını içeriyor.
They all had cover names of course, but one of their contacts started living aboard Deep Space 9 in the last six months.
Hepsinin isimleri takmaydı elbette. Ama bu kişilerden biri son altı ay içinde DS.9'a yerleşmiş.
We have a category for deep-cover agents.
Gizli görevde olan ajanlarımızın bir listesi var.
The lies are so deep, the only way to cover them... is to create something even more incredible.
Yalanlar o kadar derinde ki, onları örtbas etmenin tek yolu daha inanılmaz olanları yaratmak.
What you've stumbled into is a classified action : a deep-cover assignment.
Kösteklediğiniz gizli görev, çok gizli bir görev.
We didn't cover the life cycle... of deep space insects at JFK High.
Derin uzay böceklerinin, yaşam döngülerini engellemedik.
But the sauropodlets need the cover of the deep forest.
Ancak ufaklıklar derin ormanın güvenliğine ihtiyaç duyarlar.
They're gonna throw it deep. Cover deep!
DERiN PAS ATACAKLAR!
Cover it deep! Ready!
ARA PASA DiKKAT EDiN!
Designed for deep-cover ops- - replace, interrogate, dispose.
Gizli operasyonlar, birisinin yerine geçmek, sorgulamak ve yok etmek için tasarlandı.
She's on a deep-cover op, minimal contact with base until the mission's accomplished.
Kız çok iyi korunuyor ve görev tamamlanana kadar üsle çok nadir bağlantıya geçiyor.
For five years we've had two deep-cover agents in the Russian embassy in Vienna.
Son 5 yıldır, Viyana'daki Rus büyükelçiliğinde... çalışan iki ajanımız var.
Yes, but the only other deep-cover agent near Khasinau is dead, which makes me a valued commodity.
Evet, biliyorum. Ve Khasinau'nun yakınındaki tek gizli ajanın öldüğünü de biliyorum. Bu da beni çok değerli bir kaynak yapıyor.
I was on a deep-cover mission for two years.
İki yıldır bir gizli görevdeydim.
I understand this will be your first deep-cover mission.
Anladığıma göre, bu senin ilk önemli görevin olacak.
I think the cover was of a deep-fried Mars bar.
- Kapakta Mars çikolatası vardı.
For two months, she was tasked with a deep-cover assignment.
Ajan Wallace iki aydır çok gizli bir görevdeydi.
His cover will be deep.
Kayıtlarda olmayabilir.
No suspects. He was deep under cover, dealing to about 30 street guys.
30 kadar sokak alıcısına görev icabı satış yapıyormuş.
He was on a deep cover assignment for the Treasury Department.
Kayıp bir kanun adamını rapor ederlerse, onu açığa çıkarmış olurlar.
We don't give our deep cover agents a panic button.
Gizli ajanlarımıza bir panik düğmesi yerleştirmiyoruz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]