English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Dollar bill

Dollar bill translate Turkish

292 parallel translation
Why, all Wilson had on him of the ransom money was a five-dollar bill.
Wilson'un üzerinden çıkan tek işaretli para bir beşlikti.
That was a dollar bill you gave me. I thought it was a 5.
Verdiğin 1 doları 5 dolar sandım.
But if I were a cop, and not a very bright cop, I'd say your story is as phoney as a three dollar bill.
Eğer ben polis olsaydım, çok zeki olmama da gerek yok, hikâyenin çok çakma olduğunu söylerdim.
Well, I never seen but one piece, a dollar bill Papa had.
Hiç görmedim. Babamdaki bir dolar parçası dışında. Kâğıttan.
There was a 20-dollar bill on the floor alongside the compact.
Pudra kutusunun yanıbaşında 20 dolarlık banknot bulunuyordu.
When he blew his top I was going to light my cigar with a 10-dollar bill and quit on the spot.
Tepesi attığında on dolar banknotla sigaramı yakıp, orada işi bırakacaktım
You know perfectly well St. Rogers would rather see the sunrise on a dollar bill than on all the Alps in Switzerland.
Çok iyi biliyorsun ki, St. Rogers güneşin İsviçre'de Alpler üzerinde doğmasından çok dolar üzerinde doğmasını yeğler.
Oh, please, you don't have to... And I want Mr. McKinney... to have a nice, clean 50-dollar bill.
Oh lütfen yapamassın ve Bay McKinney için... 50 dolar verilmesini istiyorum.
A dollar bill always looks as big to me as a bedspread.
Dolar bana her zaman yatak çarşafı kadar büyük görünür.
Couldn't change a thousand dollar bill.
Binlik banknotu bozamadılar.
If you showed me a hundred-dollar bill, you couldn't have this box.
Yüz dolar versen bile bu kutuyu alamazsın.
Last time a girl said that to me, she was stepping out of her skirt and asking for a hundred-dollar bill.
Bunu bir kadın bana en son söylediğinde, eteğini aşağı indirmekle meşguldü ve 100 dolar için pazarlık ediyordu.
And if this guy looks back at you, by golly, I'll give ya a five dollar bill.
Ve eğer bu adam siz bakarsa, size 5 dolar vereceğim.
Have any of you ever seen a 50-dollar bill?
İçinizde 50 dolarlık banknot gören var mı?
He looks like he could change a nine dollar bill in threes.
Adamın ibne olduğu 1 kilometreden anlaşılıyor.
I diverted it for a hundred-dollar bill.
Yüz dolarlık bir hesap karşılığında aldım onu.
A thousand dollar bill?
Bin dolarlık banknot mu!
It's from a dollar bill.
Bir dolar banknotundan.
There's a dollar bill hidden in your sugar bowl.
Şeker kabınızda saklanmış bir dolarlık banknot vardı.
Come on, Dollar Bill.
Gel, Dolar.
Yes, here we go, Dollar Bill.
Evet, tamam Dolar.
You may have seen my picture on the front of the 20-dollar bill?
Resmimi 20 dolarlık banknotun üzerinde görmüş olmalısınız, doğru mu?
the last time i checked, it was a five-dollar bill.
En sonra kontrol ettiğimde, 5 dolarlık bir paraydı.
If that's true, then you also have Viktor's money and all you need is half a hundred dollar bill then you and me are in business.
- O zaman Viktor'un parası da sizde. Bizim anlaşmamız için sizin sadece yarım bir 100 dolara ihtiyacınız var.
It was just a passport and this hundred-dollar bill torn in half.
Sadece bir pasaport ve o yarım 100 dolar parçasını.
I mean, I knew that the first day of kindergarten when I opened up my lunchbox and found a dollar bill and a road map to Burger King.
bu yemek başıma bela olabilir hepsi hoşlanmış gibi görünüyor ve sonrasında hepsi bana bakacaklar
The one-dollar bill.
Bir dolarlık banknot.
My face on the one-dollar bill.
Bir dolarlık banknot üzerinde kendi resmimi.
Three, the dollar bill guy.
- Üç, doların üzerindeki herif.
Here, give them this half dollar bill.
Onlara paranın bu diğer yarısını verirsin.
I keep a 5-dollar bill rolled up in my shoe.
Ayakkabımın içinde sürekli beşlik bir banknot taşırım. Buyurun.
I'm spouting off again, but to put it in your language, the theater becomes as phony as a three-dollar bill.
Yine aldım başımı gittim, senin dilinde söylemem gerekirse, tiyatro üç dolarlık bir banknot kadar sahte hale geliyor.
Here's a lovely new twenty-dollar bill.
Burada yeni sevimli 20 dolarlık.
Let's put Squeaky Fromme on the one-dollar bill.
Squeaky Fromme'u 1 dolar banknotuna koyalım.
Ever look at a dollar bill?
Doların üzerine bakın!
'I have yearned to be on the one-dollar bill, and with your help...'this I shall achieve.
"... bir doların üstünde olmaya can atmışımdır ve sizin yardımınızla... " "... bunu başaracağım. "
Hey, Daddy, ask me who's on the one-dollar bill.
Babacığım, bana bir doların üzerinde kimin resmi olduğunu sor.
Who's on the one-dollar bill?
Bir doların üzerinde kimin resmi var?
I'm gonna reach into my pocket and pull out a dollar bill... so don't do anything stupid, all right?
Cebime elimi sokup 1 $'lık bir banknot çıkartacağım bu yüzden salakça birşey yapma, tamam mı?
See this dollar bill in my hand?
Elimdeki 1 $'lık banknotu görüyor musun?
Are you telling me there is not one single solitary gold bar or emerald or thousand-dollar bill in this entire mountain?
Bana söylediğin burada bir tane bile altın külçesi veya zümrüt veya 100 bin dolarlık çek bile yok mu, bu kocaman dağın içinde?
It's a hundred dollar bill, right?
Bu yüz dolarlık banknot.
Excuse me, I was in here this morning and I believe I paid you with a 20-dollar bill but you only gave me change for a 10.
Afedersiniz, ben sabah buradaydım ve eminim size 20 dolarlık banknot verdim ama siz bana 10 dolar üstü verdiniz.
Hey, this is fake money. There's no such thing as a hundred dollar bill.
Bu para sahte. 100 dolar diye bir kâğıt para yok ki.
And dead in the center is a crisp, new hundred-dollar bill.
Tam ortada gıcır gıcır 100 dolarlık banknot yatıyor.
Which one is going to get to the hundred-dollar bill first?
100 dolarlık banknotu ilk kim alır?
One dollar bill
Kağıt bir dolar.
" Ooh, you know what Bill's doing now, he's going for the righteous indignation dollar.
- Bill'in şimdi ne yaptığını biliyor musun? Şimdi de haklı öfke dolarları kazanıyor.
Yeah, I can see that... and we have a four-hundred and six dollar phone bill... mainly due to some calls to a 1-900 number.
Evet, görüyorum. 406 dolarlık telefon faturamız var genelde 900'lü bir numaradan dolayı.
Those pajamas are like your uniform. You run up a four-hundred dollar phone bill.
Pijamalar üniforman oldu. 400 dolarlık telefon açıyorsun.
Now slap a dollar surcharge on every bill out here.
Şimdi her adisyona fazladan bir dolar ekle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]