Driver's license translate Turkish
1,490 parallel translation
He has a driver's license.
Onun sürücü ehliyeti var.
It's his driver's license.
Onun ehliyeti. - Ne?
And they all look up to me...'cause I've got a driver's license.
Ve hepsi de bana hayranlık duyuyorlar çünkü benim ehliyetim var.
Driver's license, please.
Ehliyet lütfen.
He'll be in prison before he's... ... old enough to get a driver's license.
Sürücü belgesini almadan önce hapise girmiş olacak.
Didn't he have a driver's license, Simon.
- Sende onun ehliyeti var mı?
Why would she keep her expired driver's license from 1987?
1987'den kalma süresi geçmiş bu ehliyeti neden saklıyor ki hâlâ?
Do you have credit cards, driver's license?
Kredi kartın, ehliyetin var mı?
- Oh, I have a driver's license.
- Oh, ehliyetim var.
Well, I had my driver's license.
Şey, ehliyetim vardı.
Yes, well, I had my driver's license, but I think I left it at the hotel.
Evet, ehliyetim vardı, ama sanırım otelde unuttum.
Give me your driver's license and registration.
Ehliyet ve ruhsatınızı verin lütfen.
- Driver's license and registration papers.
- Ehliyet ve ruhsat.
Malcolm, you remember when you got your driver's license, there was a box you could check to be an organ donor?
Malcolm ehliyet alırken hani organ bağışında bulunmak için işaretlediğin bir yer vardır?
And if I were you, I would not tell this episode to anyone else, because they'll take away your driver's license.
Hem yerinde olsam bu olayı kimseye de anlatmazdım yoksa ehliyetini elinden alırlar.
If this is in regards to employment, please be aware that my Class Four driver's license has expired, and I am no longer willing to work with asbestos. I won't do it.
B sınıfı ehliyetimin tarihi geçti ve artık, asbestle temas edeceğim işlerde çalışmak istemiyorum,
We were born the same day according to your driver's license.
Ehliyetinde yazılana göre aynı gün doğmuşuz.
That's a driver's license and a nine year old.
Bu, 9 yaşında ehliyet almak demek.
It's probably about my expired driver's license.
Sanırım süresi biten ehliyetimle alakalı.
Driver's license didn't check out.
Sürücü belgesi de sahteymiş.
Allison Bradford has never filed with the IRS, has never had a driver's license, has never filled out a W-2.
Allison Bradford'ın hiç vergi kaydı olmamış, Hiç ehliyet almamış, Hiç sağlık kaydı yapmamış.
See if you can pull up her first driver's license.
Bakalım kadının ilk ehliyeti çıkacak mı.
The second driver's license.
- Carla Bromwell'a ait.
The copycat who just happens to have Amy Jennings driver's license?
Amy Jennings'in ehliyetini ele geçiren bir kopyacı mı?
Candid photographs of the victims at the park, grocery store, outside of church, driver's license, clothing, jewelry.
Kurbanların parkta, markette, kilisede çekilmiş gizli fotoğrafları,.. ... ehliyetler, kıyafetler, mücevherler.
Well, I had to make a copy of my driver's license, and the copier at the library was broken and I kind of lost momentum after that.
Ehliyetimin fotokopisini çekmem gerekiyordu. Ama kütüphanedeki makine bozuktu. Sonra da hevesim kaçtı.
It's her driver's license.
Bu onun sürücü belgesi
On my driver's license, I look like Gary Busey.
Ehliyetimde, Gary Busey gibi çıkmıştım.
- His son's driver's license?
- Oğlunun ehliyetini mi?
The name on the driver's license was fake, but the picture's got to be real.
Ehliyet sahteydi, ama resim gerçek olmak zorunda.
- No, it's his driver's license.
Hayır, bu onun sürücü belgesi.
Ingrid Greisen, 19 years old. Family moved her two years ago from Texas where they require fingerprints for driver's license applications.
Ingrid Griesen, 19 yaşında ailesi 2 yıl önce Texas'tan oraya taşınmış.
So he gets the birth certificate, which gets him a driver's license, Social Security card, all that.
Yani, doğum sertifikası aldı, sürücücü lisansı elde etti. Sosyal güvenlik kartı, tüm bunlar.
That name gave me a driver's license.
Dwight Reynolds.
All you need is a driver's license and a deposit for the tank.
Adamın tek ihtiyacı olan şey bir ehliyet ve tüpü dolduracak azot oksitti.
This is a photo from her driver's license.
Bu, ehliyetindeki fotoğrafı.
And they all look up to me,'cause I've got a driver's license.
Ve hepsi de bana hayranlık duyuyorlar çünkü benim ehliyetim var.
Since we all know how you feel about coincidences, I decided to pull their driver's license photos.
Tesadüflere inanmadığını bildiğimiz için ehliyet fotoğraflarını çıkarttım.
All the documents you need - birth certificate, driver's license, etc. - are in this envelope.
Bütün ihtiyacın olan belgeler- - doğum belgen ehliyetin, ve benzeri şeyler bu zarfın içinde.
California driver's license.
Kalifornia ehliyet belgesi.
No driver's license, no permanent address, no records of any kind.
Ehliyet numarası, sabit adres, hakkında hiçbir kayıt yok.
Kendra's driver's license says she's a donor.
Kendra'nın ehliyetinde organlarını bağışladığı yazıyor.
Earl's driver's license.
Earl'ün ehliyeti.
Your driver's license.
Gerçekten.
Well... I never thought I'd say this, but part of me is looking forward to her getting her driver's license.
Bunu söyleyeceğim hiç aklıma gelmezdi ama bir tarafım ehliyetini alması için sabırsızlanıyor.
Well, the first time a client comes in, we make a copy of their driver's license and keep it on file.
Müşterinin ilk gelişinde sürücü belgesinin fotokopisini alıp dosyasına koyuyoruz.
They won't be looking for a girl, especially without a driver's license.
Bir kızı aramak akıllarına gelmeyecektir, özellikle ehliyeti olmayan bir kızı.
And, uh, detective daniels, karen bivas's driver's license shows her living at an address on north quenga boulevard, so how did she get to be a managing partner of a high-falutin'place like this?
Teşekkürler. Dedektif Daniels. Karen Bivas, sürücü ehliyetine göre, Kuzey Cahuenga Bulvarında oturuyormuş.
Driver's license says she's from san diego.
Ehliyetine bakılırsa San Diego'danmış.
Driver's license and social, please?
Ehliyet ve sigorta lütfen.
Even though Marianne's prints match her police file, they don't match the thumbprints on her driver's license.
Marianne'in parmak izleri, polisteki dosyasıyla örtüşse de sürücü ehliyetindeki başparmak iziyle uyuşmuyormuş.
license 74
license and registration 128
license number 17
license plate 42
drive 1003
driver 460
drivers 45
driven 78
drive safe 149
drive safely 90
license and registration 128
license number 17
license plate 42
drive 1003
driver 460
drivers 45
driven 78
drive safe 149
drive safely 90