En translate Turkish
416,589 parallel translation
I don't know, please, all I know is the person with the biggest target on her back, is her.
Bilmiyorum, lütfen, tüm bildiğim... Sırtında en büyük hedef tahtası olan kişi, o.
So finally, Rachel's their target?
En sonunda Rachel onların hedefi mi oldu?
Yeah. You are one of our best guys.
En iyi adamlarımızdansın.
- Along with Donnie and Scott and Art.
- En iyi? - Donnie ve Scot ve Art'ın yanı sıra.
Would you pass me that photograph at least? Uh-uh. Not on your life.
Bana en azından o fotoğrafı verir misin? Hayatın üstüne değil.
At least that's the way she's told it to me... 600 times.
Yani en azından o bana böyle söyledi. 600 kere.
At least my obsession turned out to be a sweet, thoughtful guy.
En azından kafayı bozduğum erkek hoş, düşünceli biriymiş.
Forgive me for wanton to tell the world that I found the most perfect girl, and I wanna spend the rest of my life with her.
Herkese dünyanın en mükemmel kızını bulduğumu ve hayatımın kalanını onunla geçirmek istediğimi söylemek istediğim için affet.
His firm, halcyon aegis, is among the largest...
Firması, Halcyon Aegis, en büyük...
Well, can we at least put a clock on it?
En azından saati netleştirebilir miyiz?
Can you at least confirm the name of the lessee?
En azından kiralayanın ismini teyit edemez misin? Hayır.
One of the first big wall street pyramid schemes to go down in the late'90s.
En büyük Wall Street piramit şemalarından biri 90'ların sonuna kadar uzanıyor.
Agent Keen and a team are en route.
Ajan Keen ve bir ekip yoldalar.
No matter how Sterling your reputation, people will believe the most awful things.
Şöhretin ne kadar göz alıcı olsa da, insanlar en kötüsüne inanacaklar.
Unless I'm mistaken, Reddington is on your most wanted list.
Yanılmıyorsam, Reddington en çok arananlar listenizde.
No, no. Where's Emma?
Bakalım beni en iyi tanıyan kim!
Dude, I got to get that spoon costume back from you.
- En sevdiğim... - Danny! Her gün, bütün gün!
You know, I really enjoyed spending time with you and Emma yesterday. Any chance I could tag along with you guys to the ice show? We'd love to have you.
Gençliğimi sizin gibi dünyanın en şükürsüz, kaba ve kendini bilmez çocuklara harcadığıma inanamıyorum.
That is right, Danny, and soup.
- Olamaz. Kabul! - Yarım saat sonunda en çok bahşişi alan kazanır.
Oh, and there's the little spoon and all the other magic utensils.
Annemle gitmeyi en başından beri istemedin mi yani?
I did the worst thing any human being can do.
Bir insanın yapabileceği en kötü şeyi yaptım.
Hurricane Tammi-with-an-I has already ravaged some of the most beautiful parts of New Jersey :
"İ" ile yazılan Tammi Kasırgası, New Jersey'nin en güzel yerlerini şimdiden kasıp kavurdu bile.
And Clue is missing the rope, which is, like, the fourth best weapon.
İpucu'nun da ipi kayıp, en iyi dördüncü silah o.
At least once a day when I choke on something.
Günde en az bir kez, boğazıma bir şey takıldığında.
A wet baby corn is a singer's best friend.
Islak bir bebek mısır, bir şarkıcının en iyi dostudur.
- [laughs] When was the last time you played this?
Bunu en son ne zaman oynadın?
You are the most selfish person I have ever met.
Hayatta tanıdığım en bencil insansın!
Well, I have just had the worst week of my life...
Hayatımda geçirdiğim en kötü hafta...
Well, did you guys at least get a chance to talk it out?
En azından konuşmak için fırsatınız oldu mu?
Oh. I forgot the best part.
En iyi kısmını unutmuşum.
Hey. I tried your "being patient," and it was the most excruciating 15 minutes of my life.
"Sabırlı olmayı" denedim ve bu hayatımın en acı verici 15 dakikasıydı.
At least somebody around here appreciates...
En azında etrafta biri takdir ediyor...
It's covered. So your daughter can't even fight off the smallest microbe.
Yani kızınız en ufak bir mikropla bile mücadele edemiyor.
Our biggest issue right now is a piece of debris piercing the bubble.
En büyük sorunumuz bir moloz parçasın baloncuğu deliyor olması.
You made the best decision you could for her.
Onun için verebileceğiniz en iyi kararı vermişsiniz.
Best bet is family.
- En iyi seçenek ailedir.
I would find the nearest meat locker or walk-in fridge in a restaurant.
En yakın et deposunu bulurdum ya da bir restoranın derin dondurucusuna giderdim.
My favorite color, purple.
En sevdiğim renk, mor.
What's your favorite color, Happy?
- Senin en sevdiğin renk nedir Happy?
You're the toughest kid I know.
Tanıdığım en sağlam çocuksun.
Got me thinking, maybe I'm a little closed, and that's not the best way for us to start our new life together.
Beni biraz kapalı olduğumu düşünmeye sevk ettin ve bu, yeni hayatımıza başlamak için en iyi yol değil.
How to get total bread coverage without overlapping the tomato slices, which has been impossible because circles on a square in the Euclidean plane have a maximum packing density of.9069.
Domates dilimlerini üst üste getirmeden tüm ekmeği nasıl kaplarsın ki bu mümkün değildi çünkü Öklidyen düzlemdeki bir karenin üstündeki dairelerin en fazla doldurma yoğunluğu 0,9069'dur.
Says the inventor of the world's stupidest hot dog.
Dedi, dünyanın en salakça sosisli sandviçinin mucidi.
At least, I assume so.
En azından, öyle sanıyorum.
It's quite basic, really ; At least it is for me.
Oldukça basit, cidden ; en azından benim için.
It is an unforgiving place filled with the most deadly creatures on earth.
Burası dünyanın en ölümcül yaratıklarıyla dolu acımasız bir mekân.
Everything there wants to bite, sting, slash, crush, poison, infect or otherwise murder you.
Oradaki her şeyi sizi, ısırmak, sokmak, kesmek, ezmek zehirlemek bulaştırmak, en olmadı katletmek ister.
I'll take him on the helicopter, send it back for you ASAP.
Onu helikopterle götüreceğim, en kısa zamanda size geri gönderirim.
Sly, the world's grossest scavenger hunt turned up zero critters, but I did find some odd-looking seeds, and I'm sending you a photo... now.
Sly, dünyanın en iğrenç leşçisini bulma oyunundan sonuç çıkmadı ama bazı garip görünüşlü çekirdekler budum ve şimdi sana fotoğrafını gönderiyorum.
Okay, the wedge should strike with the proper frequency at the optimal spot calculated.
Tamam, takozun uygun frekansta, hesaplanan en uygun yere vurması lazım.
You know what?
- En sevdiğim...
enchante 36
enough 5528
english 686
enter 325
engage 122
enterprise 142
ending 49
encore 76
enzo 188
engines 24
enough 5528
english 686
enter 325
engage 122
enterprise 142
ending 49
encore 76
enzo 188
engines 24
engine 193
enjoy 961
engineering 113
ended 73
endless 22
ends 83
entertainment 72
energy 142
england 329
enemy 62
enjoy 961
engineering 113
ended 73
endless 22
ends 83
entertainment 72
energy 142
england 329
enemy 62
environment 22
ender 53
enemies 96
enigma 18
enrique 104
enchanted 48
engagement 28
entry 57
engaged 127
engineer 82
ender 53
enemies 96
enigma 18
enrique 104
enchanted 48
engagement 28
entry 57
engaged 127
engineer 82