Enough of that translate Turkish
3,898 parallel translation
Louis does enough of that.
Louis bunu yeterince yapıyor zaten.
Don't say Italian, because I've had enough of that, today.
İtalyan yemeği olmasın da, bugün yeterince dinledim.
That's enough of that, Mr Bates.
Bu kadar yeter Bay Bates.
Oh, well, you know, I think I've seen enough of that place, you know.
İçerisini yeterince gördüm bence.
Oh, I can't get enough of that.
Buradan ayrılamayacağım.
No, I did enough of that.
Yok, bıraktım onu.
Enough of that.
Bu kadarı yeter.
We could write a list of things that aren't right, starting with the fact that there are enough things to write a list.
Sanırım yolunda olmayan şeylerin listesini yapmalıyız, Listeye yazacak yeterli şeyin olduğu gerçeğiyle başlayalım.
It's bad enough that you kiss him in this house - but you do it in front of Beatrice!
O adamı bu evde öpmen yetmezmiş gibi... Bir de Beatrice'in önünde yapmışsın!
It's enough that one of us pampers him.
İçimizden birinin onu şımartması kafi.
Okay, that's enough of this.
Pekala, bu kadar yeter.
Or is that all of a sudden not good enough for you?
- Söz veriyorum. Yoksa sözüm sana yeterli gelmemeye mi başladı aniden?
Enough that I was able to save up and buy one of those portable CD players with anti-shock protection.
Anti şok korumalı portatif CD oynatıcılardan alacak kadar fazla.
I've had enough of you and that Bo girl.
Senden ve Bo denen kızdan yeter.
That guy's got a cashier of weapons big enough to defend Fort Knox. Aye?
O tiplerin bir kaleyi savunacak kadar silahı olur.
Actually, I was just going through some of the files, and, um, I realized that we only have enough to make 56 binders, and you said we need 60, so I called the printer to see if we could get more.
Aslında, dosyalara bakıyordum da... Ve fark ettim ki, sadece 56 tane bağlayıcımız var. Ve 60 tane gerek demiştiniz.
I think I know enough to say that even if you had rounds in the magazine of the Walther PPK, you'd taken off the safety.
Sanırım, Walther PPK'nın şarjöründe yeterince mermi olsa da, kilidini açmadığını söyleyecek kadar çok şey duydum.
There's only one reason a plane flies without a transponder... and low enough to avoid radar, and that's because they're carrying a load of some very naughty shit.
Tek bir nedenle bir uçak sinyal gönderen cihazsız ve radara yakalanmamak için uçar bunun nedeni de çok uygunsuz boktan bir yük taşımasıdır.
So that your has enough funds which you serve as an advance to cover and your Entourage and the cost of the ship's passage for you. "
İçinde siz ve arkadaşlarınızın seyahat güvenliğinizi ve gemi yolculuğunuzun masraflarını karşılamaya yetecektir. "
I have enabled every rule of convention so that you would know exactly where you belong and yet little appears enough for you.
Tam olarak nereye ait olduğunu bil diye mevcut bütün kural, örf ve adetleri esnettim ama yine de bunlar sana yetmiyor gibi.
The pain and misery that live in these rings will give us enough strength, so the invocation of this year will be a success. and she will arise from the depths, the one who reigned in the beginning.
Bu yüzüklerin içinde ki acı ve ızdırap bu yılın yakarışını başarılı kılıp derinlerden O'nun gelip en başından, saltanatını kurması için bizlere güç verecek!
Hodgins said that the amount of poison wasn't enough to kill the victim.
Hodgins dedi ki, zehrin miktarı kurbanı öldürmek için yeterli değilmiş.
But anyone smart enough to do that job will be smart enough to find out that that old chem bunker has been converted into the headquarters of my dinosaur-hunting team.
Fakat bu işi yapacak kadar zeki olanlar bu eski kimya deposunun, dinozor avlama takımımın yeni merkezine dönüştürüldüğünü anlayabilir.
Not entirely original, but sophisticated enough that we weren't able to identify it out of any standing database.
Tamamen özgün bir şey değil ancak herhangi bir veritabanında bulunmayacak kadar karışık.
That may be enough for the court of Megan Hunt, but not enough for us.
Belki bu Megan Hunt için tutuklamaya yeterlidir ama bizim için yeterli değil.
DNA match is enough to get a warrant for getting airline passenger manifests, and that'll put you in Vancouver at the time of the murder, then you and your daughter will go away for the murder of Eric Chase.
DNA eşleşmesi havayolu yolcu listesi için gereken izin belgesini almamız yeterli olur ve bu da senin cinayet zamanı Vancouver'da ortaya koyar sonra sen ve kızın Eric Chase cinayetinden uzaklaşırsınız.
Those that do not give up in the face of adversity will do all right. You want it enough, you will get it.
Sonuçta pes etmeyeceksiniz ve tabiki doğru olanı yapacaksınız
I mean, the cost of the treatment, that must be painful enough, right?
Bir de tedavinin parası.., .. o da yeteri kadar acı vericidir sanırım?
Who would have been close enough to kill her in that window of time?
Onu, o kadar zamanda öldürecek kadar kim yaklaşabilir?
You two don't get enough of each other at that motel?
Siz ikiniz o motelde birbirinize doyamıyor musunuz?
Stupid enough of me, I didn't know it got that cold here.
Biraz aptallık ettim, buranın bu kadar soğuk olduğunu bilmiyordum.
This is the worst field trip ever. Each one of you has a unique gift but that's not nearly enough to be a real witch.
Her birinizin kendine özgü bir yeteneği var ama bu gerçek bir cadı olmak için yeterli olmanın yanından bile geçmiyor.
Who the hell was dumb enough to pull that dagger out of you?
Kim o hançeri çıkaracak kadar aptaldı?
You've worked around here long enough to know how I operate, and what that sort of information's worth.
Benim nasıl iş gördüğümü öğrenecek kadar uzun süredir çalışıyorsun burada. Ne tür bilgilerin değerli olduğunu öğrenecek kadar da tabii.
It's leaving enough of a story behind that folks don't ask questions.
Halkın soru sormaması için yeterli kanıt bırakmak gerekir.
I wouldn't go to the trouble of creating a system that gives, say, 25,000 watts, which would be enough to run an electric furnace, because that would be...
Örnek olarak elektrikli bir kalorifer çalıştıracak 25.000 wattlık bir sistemi oluşturma zahmetine girmezdim. Çünkü bu aşırıya kaçmak olurdu.
The President is in fact doing well enough that preparations are underway to move him to camp David, where he will be able to further recuperate as well as be briefed on the events of the last few days,
Başkanı Camp David'e nakletme hazırlıkları devam ediyor. Başkan burada bir yandan iyileşirken bir yandan da Doğu Sudan'daki durum da dahil olmak üzere son gelişmeler konusunda bilgi alacak.
Both of you, that's enough.
Siz ikiniz, yeter artık.
We make 77 cents of the dollar, and that's if we're lucky enough to get the job.
Ve biz işi almak için şanslı iseniz yani Biz, dolar 77 sent olun.
So, after weeks, I finally showed him the picture of my mother... but that's not enough, because her name has been changed in the will.
Ve, haftalar sonra, sonunda ona annemin resmini gösterdim... ama yeterli değildi, çünkü annem ismini değiştirmişti. .
That is enough of your black Irish nonsense.
Senin bu karamsar irlandalı saçmalığın yeter artık.
It is amazing to think that our group of Bovidae together with the eland can find enough nourishment in the dlyness of the savanna to survive.
Boynuzgiller grubuyla boğa antilobunun savananın bu kuraklığında hayatta kalmalarına yetecek kadar besin bulabilmeleri gerçekten inanılmaz.
Apparently, none of that is protection enough, not when it comes to Meredith.
Görünüşe göre, konu Meredith olunca bu tedbirlerin hiçbiri yetmiyor.
And when that occurs, buck has a tendency to puff and strut, and I can't wait to get out of the room fast enough.
Buck'ın da ameliyattan sonra kasılmaya hava atmaya meyilli olduğu için odadan bir an evvel çıkıp gitmek istedim.
Yes, her DNA's all over that phone, of course. But how can we get close enough to steal it?
evet, telefonun her yeri DNA olmuştur tabiki ama telefonu alacak kadar nasıl yaklaşacağız?
It is enough to put you and that fucking pie of shit away for the rest of your lives.
Sizi hayatlarınızın sonuna kadar hapse atmaya yeter de artar bile.
Not that I have proof of all six, but... I think this is enough to go to Joe.
Altısı için de kanıtım olduğundan değil, ama bence bunlar Joe'ya gitmek için yeterli.
But the positive part of Ed's story is that when you know your partner well enough, you can resolve things and not go to bed angry.
Ama Ed'in hikâyesinin olumlu tarafı eşinizi yeterince iyi tanıdığınızda sorunları çözebilmek ve yatağa kızgın girmemektir.
If we dig deep enough, we'll find that all of his explosives are repurposed from materials available to him.
Eğer yeterince araştırırsak, onun patlayıcılarını ulaşabileceği malzemelerin amacını değiştirerek yaptığını görürüz.
But it seems that that is not enough to win the loyalty of those who are supposed to love him.
Ama görünüşe göre bu onu sevmesi gerekenlerin sadakatini kazanmak için yeterli değil.
And that's enough out of you, ya human platter.
Seni de yeterince gördük, insan tabak.
enough of this 129
enough of this shit 25
enough of this nonsense 22
of that i have no doubt 18
of that 53
that 10639
that's nice 2129
that's gross 203
that's enough 4716
that's it 18340
enough of this shit 25
enough of this nonsense 22
of that i have no doubt 18
of that 53
that 10639
that's nice 2129
that's gross 203
that's enough 4716
that's it 18340
that's good 7000
that's great 6151
that's right 20311
that's all 8171
that's 10531
that's my boy 361
that's my girl 410
that's all i got 169
that's awesome 830
that's good to hear 161
that's great 6151
that's right 20311
that's all 8171
that's 10531
that's my boy 361
that's my girl 410
that's all i got 169
that's awesome 830
that's good to hear 161