Eyes on the road translate Turkish
233 parallel translation
A chauffeur keeps his eyes on the road.
İyi bir şoför gözlerini yoldan ayırmaz.
Keep your eyes on the road!
Gözünü yoldan ayırma.
Keep your eyes on the road.
Gözlerini yoldan ayırma.
Keep your eyes on the road.
Sen şu gözlerini yoldan ayırma.
And keep your eyes on the road.
Ve gözünü yoldan ayırma.
Eyes on the road!
Önünüze bakın!
No, just keep your eyes on the road and stop ogling the chicks.
Öyle değil mi? Sana sadece şunu söylüyorum : kadınları dikizlemek yerine... önüne bak.
Keep your eyes on the road.
Gözünü yoldan ayırma.
Just keep your eyes on the road.
Sen gözünü yoldan ayırma.
Keep your hands on the wheel and your eyes on the road.
Ellerin direksiyonda, gözün de yolda olsun.
We're not going to get there unless you keep your eyes on the road.
Dikkatini yola vermezsen oraya ulaşamayacağız.
Keep your eyes on the road!
Gözünü yoldan ayırma!
Keep your eyes on the road.
Haydi uyanın yola bakın.
Just keep your eyes on the road.
Gözlerinizi yolda tutun.
- Keep your eyes on the road.
- Gözlerini yolda tut.
Eyes on the road!
Gözün yolda olsun!
Uncle Red, keep your eyes on the road.
Red dayı, gözünü yoldan ayırma.
You keep your eyes on the road.
Sen gözünü yoldan ayırma.
Keep your eyes on the road, will ya?
Gözünü yoldan ayırma, tamam mı?
just remember to keep your eyes on the road.
Sadece gözünü yoldan ayırmamayı unutma.
Keep your eyes on the road!
Gözlerin yolda olsun!
Just keep your eyes on the road or the sky or whatever you keep your eyes on.
Sen gözünü yoldan ayırma. Ya da gökyüzünden veya her neden ayırmıyorsan.
Lloyd, could you keep your eyes on the road, please?
Lloyd, gözünü yoldan ayırmaz mısın lütfen?
Eyes on the road.
Gözünü yoldan ayırma!
Eyes on the road!
Gözünü yoldan ayırma!
Keep your eyes on the road!
Gözlerini yoldan ayırma.
You keep your eyes on the road, you flash git!
Gözünü yoldan ayırmasana.
I always keep my eyes on the road.
Ben gözlerimi yoldan hiç ayırmam.
Keep your eyes on the road, Troy.
Önüne bak, Troy.
Ikeep your eyes on the road.
Gözün yolda olsun.
( Star ) If you'd keep your eyes on the road instead of on me, we might be getting somewhere.
Bana bakmak yerine yola bakarsan belki bir yerlere varabiliriz.
I mean, there I am driving along, eyes on the road, hands 10 and 2, you know, you tell me to look over at that strip club, so I look over, and...
- Ben gözlerimi yola dikmiş ellerim direksiyonda arabayı kullanıyordum. Sen bana striptiz kulübüne bakmamı söyledin, ben baktım...
Hey, eyes on the road, not the scratches.
Gözün yolda olsun. Biletlerde değil.
- Eyes on the road, not...
Gözünü yoldan ayırma dedim.
Just keep your eyes on the road.
Gözün yolda olsun.
- Just keep your eyes on the road
- Gözünü yoldan ayırma.
Mitch Would you keep your eyes on the road
Yola bakar mısın?
I told you before, keep your eyes on the road.
Sana gözlerini yoldan ayırma dedim.
- Keep your eyes on the road.
- Gözünü yoldan ayırma.
You might want to keep your eyes on the road, playboy.
Gözlerini yoldan ayırma, playboy.
How about you hang out with a hundred eyes on the road?
- Gözlerini yola diksen, daha iyi edersin. - Evet.
- Can't keep my eyes on the road.
Yapma.
Well, you better just keep your eyes on the road!
Gözünü yolda tutsan iyi olacak!
Shut up and keep your eyes on the road.
Kes sesini ve gözlerini yoldan ayırma.
- Keep your eyes on the road!
- Gözünü yoldan ayırma!
Keep your eyes on the road.
Bak!
I took my eyes off the road for a second, but come on!
Gözümü bir an yoldan ayırınca... Olanlara bak.
Shouldn't your eyes have been on the road?
Gözünün yolda olması gerekmez miydi?
Don't overtake, cut corners, race or take your eyes off the road cos you're cruising boys on the pavement, OK?
Yarışmak, köşeleri sert dönmek çocuğun birini kesmek için gözlerini yoldan ayırmak yok, anlaştık mı?
As soon as you left, André... I spent all my time sitting up on the gate... dreaming of the open road... looking out as far as my eyes could see.
André, sen gider gitmez kapının önünde oturup yolun ilerisinden gözlerimin görebildiği mesafeye bakarak geçirdim tüm zamanımı.
Because your eyes should be on the road.
- Çünkü gözlerin yolda olmalı.
eyes on the prize 41
eyes on me 42
eyes on 29
on the road 94
the road 48
eyes up 51
eyes up here 21
eyes open 53
eyes down 32
eyes here 16
eyes on me 42
eyes on 29
on the road 94
the road 48
eyes up 51
eyes up here 21
eyes open 53
eyes down 32
eyes here 16