English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Eyes open

Eyes open translate Turkish

5,050 parallel translation
Keep your eyes open.
Gözünüzü dört açın.
Wow. Do that again, but keep your eyes open and say my name.
Bunu yine yap, ama bu sefer gözlerin açık olsun ve ismimi söyle.
Keep your eyes open.
Gözlerinizi dört açın.
Stay close and keep your eyes open.
Birbirinizden ayrılmayın ve dikkatli olun.
But I need you to try and keep your eyes open.
Ama gözlerini açık tutmaya çalışmalısın.
- KEEP YOUR EYES OPEN, TOOTHLESS.
Gözlerini açık tut Toothless.
Keep your eyes open or you're gonna get squashed.
Gözlerini dört aç yoksa ezileceksin!
Both eyes open.
Gözlerini dört aç.
It's so good to see you with your eyes open.
Seni gözlerin açık olarak görmek ne güzel.
Matter of fact, I want you to find your boy at the Airport PD, tell him to keep his eyes open for anything strange coming out of Eastern Europe.
Asla olmayacak. Havaalanı Polisi'ndeki arkadaşını ara, Doğu Avrupa'dan gelen tuhaf bir şey olursa dikkat etsin.
So just keep your eyes open.
- Gözünü dört aç.
Both eyes open!
Gözünüz açık olsun!
Blood streaming from his face, his eyes open but unseeing.
Yüzünden kan akıyor, gözleri açık fakat görmüyor.
Open your eyes.
Gözlerini aç.
I'm just saying, open your eyes and be clear on what you're doing.
Biriktirmiyorum! Sadece söylüyorum, gözlerini aç ve ne yaptığından emin ol.
No. We are here to open up her eyes.
Gözlerini açması için buradayız biz.
All I require is that you keep your eyes and ears open.
Senden tek istediğim gözlerini ve kulaklarını dört açman.
Okay, everyone keep your eyes and ears open.
Okay, everyone keep your eyes and ears open.
Open your eyes, ref!
Gözünü iyi aç, hakem!
Open your eyes, ref!
- Açsana gözlerini, hakem!
It's completely impractical. You know, anyone pursuing the arts needs to go in with their eyes wide open.
Bilirsiniz, sanata yönelen kişi gözlerini her zaman açık tutmak zorunda.
Open your eyes, sir!
Gözlerinizi açın bayım!
Now open your eyes.
Şimdi gözlerini aç.
Open your eyes wide as you can.
Gözlerini açabildiğince aç.
- Daniel, open your eyes!
- Daniel, gözlerini aç!
Probably best when your eyes are open.
Belki de en iyi anın gözlerinin açık olduğu andır.
When I whistle a tune, Susy, you will open your eyes.
Islık çalınca Susy, gözlerini açacaksın.
When you open your eyes, you will have only one thought in your mind.
Gözlerini açtığın zaman aklında tek bir düşünce olacak.
Keep your eyes closed, and before you open them, remember that for 20 years, you have given me perfect, creative, thoughtful gifts.
Gözlerini kapalı tut ve açmadan önce şunu hatırla : 20 senedir bana muhteşem, yaratıcı ve düşünceli hediyeler verdin.
Okay, open your eyes.
Tamam, şimdi gözlerini aç.
My darling daughter... It's time to open the "Eyes of the World."
Sevgili kızım Dünya'nın Gözleri'ni açmanın vakti geldi.
You must open your eyes!
Hadi aç gözlerini!
There's still time. Open your eyes, Cereza.
Hâlâ vakit var, aç gözlerini Cereza!
Open your eyes, Brian, the Secret Service, the FBI, this is much bigger than any one man.
Aç gözlerini artık Brian, Gizli serves, FBI, bu bir adamdan daha fazlası.
Open your eyes, Brian, the FBI, the Secret Service this is bigger than any one man.
Aç gözlerini, Brian, FBI, Gizli Servis bu tek bir adamdan daha büyük bir şey.
Ma'am, open your eyes.
Beni duyabiliyor musunuz?
And when you see him... open your eyes.
Ve onu gördüğünde gözlerini aç.
At least I'm not running blind with my eyes wide open!
Ama ben bazıları gibi aptal değilim.
Yeah, my eyes are open now.
Evet, gözlerim artık açık.
Your eyes are open.
Ama gözlerin açık.
You can't fall asleep. Open your eyes!
Uyuma, aç gözlerini.
By the time I had the guts to open my eyes, you were long gone.
Zamanla gözlerimi açma içgüdüm baskın geldi. Sen çoktan gitmiştin.
Don't open your eyes. Don't open your eyes.
Açma gözlerini.
Come on, there's a bigger picture here, open your eyes.
Yapma ama, burada daha büyük bir resim var, açsana gözlerini.
My eyes are wide open.
Gözlerim tamamen açık.
On three, you can open your eyes. One, two, three.
Üç deyince gözlerini açabilirsin.
Open your eyes!
Aç gözlerini!
Open your eyes!
Gözlerini aç!
Open your eyes!
Aç gözlerini! -
The world would open its eyes, and then maybe I could stop.
Bir yerde gözlerinizi açacak artık ve belki kötü şeyleri durdurabilirim böylece.
Open your fucking eyes!
Aç gözlerini ağzına sıçarım senin!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]