English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / Fifty

Fifty translate Turkish

5,070 parallel translation
It's actually a mn good case, and thanks to Alex, we now own fifty rcent.
Aslında iyi bir dava, Alex sayesinde, % 50 bizimdir.
I was like, "Why would anyone build a tunnel fifty miles from Mexico?"
Aslında ben de düşündüm, "neden biri Meksika'dan elli mil öteye tünel kazsın?"
Dude, you don't look a day overtwo-fifty.
Dostum, 250 den büyük görünmüyorsun.
Fifty-fifty.
- Yarı yarıya.
Fifty-fifty?
- Yarı yarıya mı?
Fifty-five.
- 55 dolar.
Fifty-five.
- 55.
He plays two-bit coffee houses for fifty-five bucks a week!
Haftada 55 dolara iki metrekarelik kafelerde gitar çalıyor.
It's got a chip in it, it'll warn me when you're within fifty feet.
25 metre uzagimdayken beni uyariyor.
One hour, fifty-nine minutes- -
Bir saat, elli dokuz dakika..
Two hundred and fifty thousand ducats so far.
Şu ana kadar iki yüz elli bin duka.
Fifty thousand people, families, just left.
50 bin kişi, haneler, adeta kalkıp gitmiş.
But to realise that dream, he needs to break a record that has stood for more than fifty years.
Ama bu düşü yerine getirmek için 50 yılı aşkın süredir kırılamayan bir rekoru kırması gerekiyor.
At launch, it will be filled with helium until it's taller than a fifty-storey building.
Kalkışta 50 katlı bir binadan uzun olana dek helyumla doldurulacak.
Just look at the balance for August, ten contos and seven hundred and fifty thousand reis.
Ağustos ayı bilançosuna baksak kâfi. 10 Conto 750 bin Reis. İdare eder, değil mi?
There's at least fifty million dollars worth of art down here.
Burada en az 50 milyon dolar değerinde sanat eseri var.
One in fifty-two.
Elli iki de bir.
Yes, one in fifty-two.
Evet, elli iki çocuktan biri.
JOHN : Fifty-nine minutes.
Elli dokuz dakika.
Fifty thousand years has been sufficient time to amass a fortune... that dwarfs any other in human history.
Elli bin yılda elde ettiğim servetin yanında diğer tüm servetler küçük kalır.
- Fifty cents.
- Elli sent.
Fifty.
Elli.
Fifty, maybe 60.
50, belki 60.
Fifty-two points against the second-best team in the district.
Bölgesindeki en iyi ikinci takıma karşı elli iki sayı.
Fifty-seven years old, for crying out loud.
57 yaşındaymış. Vay anasını be!
Fifty... Seventy...
50... 70...
One hundred fifty.
150?
Five, ten, fifty penalty kicks!
5, 10, 50 penaltı.
One hundred and fifty thousand years ago some brown bears moved north and gradually adapted.
150.000 yıl önce bazı kahverengi ayılar yavaş yavaş kuzeye adapte olmaya başladılar.
Fifty-fifty.
Yarı yarıya.
Two hundred fifty-two volts.
İki yüz elli iki volt.
I remember that distinct "twa" sound, "twa-enty." I said fifty.
- Hatta şöyle söyleyerek "yir-mi" dedin.
Fifty thousand before you travel down to Ecuador.
Ekvador'a gitmeden elli bin.
Fifty thousand years of life, and nothing ever troubled me as much as the founding of the Justice League, dedicated to maintaining society's calcified status quo.
Elli bin yıllık yaşamım boyunca hiçbir şey bana kendini toplumun mevcut halini korumaya adamış Adalet Ligi kuruluşu kadar sorun yaratmadı.
Four-hundred and fifty-nine.
459.
No, men, it's fifty Euros.
Hayır, adamım, elli Avro.
A hundred feet away. Fifty feet away. Ten feet away.
On metre uzakta, sıfır metre uzakta.
Fifty-one-year-old Helen Pinto was employed full time at the now-shuttered estate, and caused quite a stir earlier today when she claimed to be holding one of the star's used panty liners.
51 yaşındaki eski görevli Helen Pinto yıldızın kullanılmış kadın bağlarından birinin elinde olduğunu açıklayarak ortalığı oldukça karıştırdı.
I mean, that's not bad for this- - fifty dollars for each time we do this.
Demem o ki ; bu iş için hiç fena değil Bu işi her yaptığımızda 50 dolar.
Benny and Eddie's Pizza, fifty.
Benny ve Eddie's Pizza, elli.
A hundred and fifty.
150.
A hundred and fifty?
- 150.
Fifty's great. Yeah. 50.
- Tamam, elli iyidir.
Fifty now.
Elli oldu.
- Hundred-fifty.
- Yüz elli.
I have a fifty year old Alzheimer's patient out in the waiting room who can't even remember his family, but let's forget about him and focus on how sarcastaball might be damaging people's brains.
Ama onu unutup Sarcastaball'ın insanların beynine etkilerini düşünelim.
I think it's cos of Fifty Shades of Grey.
Sanırım Grinin Elli Tonu yüzünden.
His car was found in an industrial park near north west fifty-second.
Arabası, Kuzeybatı 52 yolunun oradaki sanayi bölgesinde bulunmuş.
But this guy, he jumps about fifty inches off the ground.
Ama bu adam, yaklaşık yerden 50 inç zıplamış.
Fifty inches off the ground is very high for one person to jump.
Yerden 50 inç baya yüksek bir kişinin zıplaması için.
- Fifty...
Kes şunu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]