English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / Fifty years

Fifty years translate Turkish

373 parallel translation
- Fifty years go by pretty fast.
- Elli yıI oldukça çabuk geçiyor.
It'll be fifty years before Sinking Wells has so much excitement again.
Sinking Wells böyle haraketli olmadan önce ellibeş yıl geçti.
Fifty years ago
Elli yıl önce
Fifty years from tonight that will be our Golden anniversary.
Bu geceden 50 sene sonra bizim altın evlilik yıldönümümüz olacak.
And if he gives up in this fight... he ain't the man I've known for fifty years.
Ve bu kavgada pes ederse benim elli yıldır tanıdığım adam değildir o zaman.
Fifty years later, they found her skeleton.
50 yıl sonra, onun kemiklerini bulurlar.
Fifty years old.
Elli yaşındasın.
But this house was built fifty years ago!
Ama bina 50 yıI öncesine ait!
I'm fifty years old, but I haven't done a thing.
Elli yaşındayım ama hiç bir şey yapmıyorum.
located at the foot of the polish Tatra Mountains for fifty years.
Polonya Tatra Dağı eteklerinde 50 yıldır varlığını sürdürmüştür.
Stanisław Byrcyn had walked in the mountains for fifty years, but was getting ready for such an expedition for the first time...
Stanislaw Byrcyn dağlarda 50 yıl yürümüştü, ama böyle bir sefer için ilk kez hazırlanıyordu...
Fifty years each.
İki tane Elli yıl.
Fifty years ago, if my father were told he could sit in Montreal and watch a World Series in New York as it happened, he * d say it was impossible.
50 yıl önce babama, Montreal'de oturduğum yerden New York'taki dünya serisini canlı olarak izliyorum deseydim, o da imkansız olduğunu söylerdi.
Fifty years ago, stupid people said man was not meant to fly.
50 yıl önce aptal insanlar, insanın asla uçamayacağını söylüyordu.
It's been a long time, probably fifty years ago.
Çok uzun zaman oldu, takriben elli yıl kadar önce.
Fifty years ago.
Elli sene önce.
But that means you're about... five hundred and fifty years old!
Yani, siz 550 yaşındasınız!
You, you are afraid of men because of what you believe happened to you fifty years ago.
Sen, 50 yıl önce başına gelenlerden ötürü erkeklerden korkuyorsun.
Kurage Island lags fifty years behind the mainland, so it takes time.
Kurage Adası elli yıldır anakaranın gerisinde kaldı, bu zaman alır.
That is a map of our county as it was fifty years ago...
Bu, topraklarımızın 50 yıl önceki durumunu gösteren bir harita.
Fifty years ago.
Elli yıl önce.
Through the laughter and tears, life lasts but a mere fifty years.
Gülerek ve ağlayarak, hayat sadece 50 yıl sürer.
After fifty years of wars, this nation needs an enlightened and just prince.
Elli Yıl Savaşları'ndan sonra, Bu ulusun bir aydına ve bir prense ihtiyacı var.
Fifty years earlier, as she was about to leave Guernsey... Adele had written in her journal...
Elli yıl önce, Guernsey'den ayrılmak üzere olduğunda Adele günlüğüne not düşmüştü...
"You are fifty years younger than me"
"Benden elli yaş daha gençsin."
Fifty years of cooking', cleaning', washing'.
Elli sene pişir, temizle, yıka.
Fifty years ago, that would have been considered proper conduct for a mother.
50 yıl önce, bir annenin bu davranışı uygun bir hareket olarak görülürdü.
Fifty years ago, when I was a young man, I met a woman who loved me and whom I loved, too.
Elli yıl önce, genç bir adamken, bana aşık bir kadınla tanıştım, ben de ona aşıktım.
And although it's been fifty years, I still remember.
Üstünden elli yıl geçti ama hâlâ hatırlıyorum.
Fifty years later, there were 10 million printed books in Europe.
Elli yıl sonrasında, bu sayı 10 milyon civarına ulaştı.
Cockfighting is forbidden by law and has been for fifty years.
Horoz dövüşü kanunen yasaklanalı elli yıl oldu. Birçok şey kanunen yasaktır.
He said... and I've known him for fifty years, so it's like looking through his heart.
Hayır. Bak, onu 40 yıldır tanırım. Duygularını iyi bilirim.
I waged war for fifty years... and at last the plain was mine. I hoisted my colours over the main castle.
Elli sene süren mücadelemin sonunda bu düzlükler benim oldu ve renklerim ana kalenin tepesinde dalgalanmaya başladı.
Forget about eternal youth? ! Or wait for fifty years more.
Sonsuz gençliği unut ya da 50 sene daha bekle.
Fifty years? !
Elli sene mi?
Wait for fifty years?
50 yıl daha beklemek ha?
What do you think of our fifty years? !
Elli yıl için ne düşünüyorsun sen?
Cockfighting is forbidden by law and has been for fifty years.
Horoz dövüşü kanunen yasaklanalı elli yıl oldu.
V.D., a miner with a child has not worked for two years and receives fifty francs a week for support money.
V.D., bir çocuklu bir madenci iki yıldır çalışmıyor ve destek parası olarak haftada 50 Frank alıyor.
Fifty seven years later, before a congressional investigation Walter P. Thatcher, grand old man of Wall Street for years chief target of Kane papers'attacks on trusts recalls a journey he made as a youth.
Bundan 57 yıl sonra, hükümet soruşturmasından önce, Wall Street'in en önemli isimlerinden yaşlı Walter P. Thatcher Kane'in gazetelerinin tröstlere açtığı savaşın baş hedefi gençliğinde yaptığı bir yolculuğu hatırladı.
Fifty-three years ago.
53 yıl önce.
They cite a type of criminal... born with no capacity for remorse or guilt... no feeling of right or wrong... born with a kind of brain that may have been normal in humans... fifty thousand years ago.
Pişmanlık ve suçluluk hissetmeyen doğruyu yanlıştan ayıramayan 50.000 bin yıl önceki insan beyni için normal sayılabilecek beyne sahip bir suçlu türü olduğundan bahsettiler.
Alpha 60 is one hundred and fifty light years more powerful
Alfa 60 yüzelli ışık yılı daha güçlü.
Probably one hundred and fifty light years ago One hundred and fifty, two hundred there were artists in the ant society
Yanılmıyorsam 150 ışık yılı önce 150, 200 karınca toplumunda sanatçılar yaşardı.
after fifty years of war.
.. intikam almak yerine..... dini barış ilan ediyor.
Fifty-three years.
Ama 53 yaşında.
Fifty-eight years old.
58 yaşında.
It is not more than six months ago that on the very eve of being married she suddenly broke off the match on learning that her lover was only fifty-six years of age and did not put on spectacles to sign the contract.
Daha dört ay önce evlenmek üzereydi ki nişanlısının 56 yaşında olduğunu ve anlaşmayı gözlük kullanmadan imzaladığını görünce bu yüzden nişanını bozdu.
Just think, in two years I'll be forty, in twelve I'll be fifty.
Düşün, iki yıl içinde kırk, on iki yıl içinde elli olacağım.
Fifty-three years! We overslept the best years of our lives!
53 yıI, hayatımızın en güzel yılları boyunca uyuduk!
When you consider that... finding pleasure once every fifty to a hundred years is not a big deal.
Sen bunu düşündüğün zaman 150 yaşamın pek de önemli bir şey olmadığını anlarsın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]