For certain translate Turkish
2,606 parallel translation
Well, I won't know for certain until I get him back on the table.
- Masaya yatırana kadar bilemem.
But perchlorates are also power sources for certain bacteria, bacteria actually used to eat toxic wastes.
Ancak perkloratlar aynı zamanda bazı bakteriler için de önemli bir kaynaktırlar, Toksik atıkları yiyen bakteriler için.
I won't know for certain until I operate, but we may have to remove the testicle.
Ameliyat etmeden kesin bir şey söyleyemem ama testisi almak zorunda kalabiliriz.
And when I discovered the woundings, I knew it for certain.
Ve yaraları keşfedince de bundan kesinlikle emin oldum.
For certain as the eagle flies we are not alone
Yalnız olmadığımız kesin
You know, I've never been with a woman where I know, for certain, that I'm the catch.
Ben asla nereden geldiğini bilmediğim bir kadınla birlikte olmamıştım, kesinlikle,... bu yüzden kapıldım.
My father went as far as saying it was possibly an advanced civilization, but we can't know for certain until this library is found.
Babam, bunların muhtemelen gelişmiş bir medeniyete ait olduklarını söylemişti, ancak kütüphane bulunana kadar emin olamayacağımızı söylüyordu.
Of course, it's not for certain yet.
Tabi ki, bu yol henüz kesin değil.
I'm telling you this outright, and for certain.
Sana bunu açıkça ve kesin bir şekilde söylüyorum.
The way villages in old Europe used to be known for certain crafts.
Eski Avrupa'da her köy bir hüneriyle tanınırdı.
One thing's for certain, our souls ain't ever gonna find rest'til all 2001 are avenged
Bişey kesindi.. ruhlarımız asla dinlenemeyecekti ta ki 2001 e kadar
- Death, for certain.
- Ölüm kaçınılmaz.
Therefore they were destined for certain death.
Bu nedenle ölümleri kaçınılmazdı.
Perfidiously he hath betrayed your business and given up, for certain drops of salt, your city, Rome.
Sinsi bir şekilde, hepinize ihanet etti o! Hem de sadece birkaç tuz damlacığı karşılığında!
I now know absolutely for certain that leaving you is the smartest thing I've ever done.
Ve artık biliyorum ki seni terketmek kesinlikle yaptığım en zekice işmiş.
One thing's for certain...
Ama birşey kesin... Bu tarafa doğru geliyor.
The key breakthrough in particle physics was the discovery that certain particles are actually force carriers. For instance, photons - - particles of light - - carry the electromagnetic force. All the forces have these carriers.
Sadece bizim neyden yapılmış olduğumuz değil neden içimizdeki varlıklar şekil almış anahtar buluş zerre fiziğinde keşifedilen bazı zerrelerin olduğunu gücü onların naklettiği örneğin, fotonları ışık parçacıkları elektromanyetik kuvvet taşır.
Appears to be from a rather large animal with a healthy digestive track, and if I'm not mistaken, a certain fondness for berries, but if you think this will dampen my spirits and my enjoyment of the great outdoors,
Sağlıklı sindirim sistemi olan oldukça büyük bir hayvandan çıktığı aşikâr. Ve eğer yanılmıyorsam, bu hayvan dutlara karşı bir yakınlık besliyormuş. Şimdi bu yaptıklarımın ruhumdan kopup gelen şeyler olduğunu ve dışarıdaki tek eğlencem olduğunu düşünürsen işte o zaman saçmaladığnı düşünürdüm.
For we have discovered certain books in the closets of the Queen's ladies, about which they will be questioned further.
Çünkü, Kraliçe'nin nedimelerinin dolaplarında belli başlı bazı kitaplar bulduk ve onlarla ilgili kendilerini daha fazla sorgulayacağız.
I facilitated certain financial transactions for the company, similar to what I do for Hilburn and Murat.
Teşkilat için bazı transferleri kolaylaştırıyordum, Hilburn ve Murat'a yaptığım gibi.
Listen, there are certain women, very normal, friendly women, who pay good money for you to have dinner with them.
Dinle. Onlarla birlikte yemek yemen için sana iyi para ödeyecek gayet normal, nazik bazı kadınlar işte.
This is what will guarantee certain victory for Germany.
Bu Almanya'nın kesin zaferini garanti eden şey.
Colonel Casey, are you certain you're up for a mission? - He seems to be pretty determined.
Albay Casey, göreve hazır olduğuna emin misin?
You're absolutely certain that, even though the Belgian and Chuck were both found in Thailand, that you had nothing to do with the kidnapped Thai official who woke up in his own bed this morning, with no recollection of where he went for two days?
Belçikalı ve Chuck'ın Tayland'da olduğunu öğrenmenize rağmen Tayland Büyükelçi Yardımcı'sının yatağında uyanması ve 2 güne dair hiçbir şey hatırlamamasıyla ilginiz olmadığından emin misiniz?
I can tell you your lawyers are very good at certain things, and the deal they have made for you reflects that.
Sizi söyleyebilirim ki avukatlarınız bazı konularda çok iyiler, Sizi için yaptıkları anlaşmada bunun bir göstergesidir.
I can't wait to start cooking for you and making things nice around here, but there are certain other wifely duties that I don't want to rush into.
... sana yemek yapmaya ve burayı güzelleştirmeye can atıyorum ama bazı kadınsal görevler konusunda acele etmek istemiyorum.
Susan showed a certain flair for her new job.
Susan yeni işinde yeteneğini gösterdi.
Well, we can't know for sure, but there are certain attention-focusing, performance-enhancing drugs that could account for his spike in grades and social activities.
Kesin olarak bilemeyiz tabii ama notlarındaki ve sosyal aktivitelerindeki bu ani artışa açıklama getirebilecek dikkat ve performansı artırıcı ilaçlar var.
For me, that means buying all the groceries at once and avoiding certain lines.
Benim için bu, kuyruklardan kaçınmak ve bütün ihtiyaçları bir kerede almak demek.
Well, in certain situations, like when you've got a gun pointed in your face, or trying to decide to cut the blue wire or the red wire, you're good but, you know, human interaction... mammal-to-mammal - room for improvement.
Belli bazı durumlarda örneğin yüzüne silah doğrultulduğunda ya da mavi kabloyla kırmızı kablo arasındaki kararsızlık anında iyisin ama konu insanî yani, memeliler arası etkileşimse biraz daha gelişmen gerek.
I used one fund to buy up old warehouses- - safe investment, convert'em into condos- - and that's how my firm came to own a certain Bay area warehouse used for evidence storage.
Elimdeki bir fonla eski depoları satın aldım. Getirisi fazla olan malikâneye dönüştürmek için. Böylece firma bu işte para olduğu için delillerin saklandığı depoları satın alıp dönüştürmeye başladı.
No eyes yet, but this should help. The guard said certain areas of the building were closed off for the party.
- Henüz görüntü alamadık ama, güvenlik binanın bazı kısımlarının kutlama için kapalı tutulduğunu bildirdi.
So the instructor was instructing the attendees in techniques for, um, applying a certain apparatus to something that might s...
Eğitmen katılımcıları çeşitli aygıtların uygulanma teknikleri hakkında göstererek bilgilendirirken...
I'm certain a Pendragon will rule over Camelot for a long time to come.
Bir Pendragon'un Camelot'u uzun yıllar yöneteceğine adım gibi eminim.
Certain places around the globe have baffled scientists and scholars for decades... locations with names like the
Yeryüzündeki bazı belirgin yerler bilim adamlarını ve araştırmacıları yıllardır şaşırtıyor... İlginç isimlerle anılan bölgeler ;
Statements like that do create a certain amount of heat, Miss Davidson. But the message I have for the people of New York City is that the police department will make sure that they remain safe.
Bu şekildeki ifadeler hararetin kesin bir sonucunu oluşturur Bayan Davidson ama New York Şehri halkına vereceğim mesaj polis departmanı onların güvenliklerini aynen devam ettirmeye emin olacaktır.
We're certain that if this virus begins to spread in your country then it won't take long for it to move to the rest of the world.
Bu virüsün ülkemize ve dünyanın geri kalanına yayılması uzun sürmez.
There were certain aspects of the caves for which geology could not provide an answer.
Mağaralarda belirli hususlar vardı ki jeoloji bunlara yönelik bir cevap sunamıyor. Dünyanın her yanından,
The hopi Indians survived cataclysms by living in this underground world with the ant people for a certain period of time, and then eventually they emerged from the underground world back into the surface world.
Hopi Kızılderilileri, felaketlerden, bu yeraltı dünyasında bir süre, karınca adamlarla yaşayarak korunmuşlar ve sonra, nihayet yeraltı dünyasından tekrar yeryüzü dünyasına dönmüşlerdir.
Some argue whether or not an ancient civilization had come down to earth and had used this cave system to leave certain artifacts of their civilization behind for us to recover.
Bazıları, bir antik medeniyetin dünyaya gelip mağara sistemini, kendi medeniyetlerine ilişkin bazı eserleri de bizlerin, sonradan bulmamız için bırakıp bırakmadıkları hususunda yorum yapmaktadırlar.
For ancient astronaut theorists, one fact is certain : after contact is established, the fate of the human messenger is not always a pleasant one.
Antik Astronot Teorisyenlerine göre gerçek olan bir şey var : temas sağlandıktan sonra, insan habercinin sonu her zaman mutlu bir son olmuyor.
Uh, Inspector Lestrade, to my certain knowledge, this man hasn't eaten for several days.
Ah, Dedektif Lestrade, güvenilir tecrübelerime göre, bu adam birkaç gündür hiçbir şey yememiş.
A helicopter, spinning out of control, heading for almost certain tragedy, when all of a sudden, a mystery man, a hero, saved the day, by incredibly diverting a helicopter from destroying innocent people.
Kontrolden çıkan bir helikopter, tam bir faciaya yol açmak üzereyken aniden ortaya çıkan, gizemli bir adam, bir kahraman, oldukça eğlenceli bir yolla helikopterin masum insanlara çarpmasını engelleyerek, günü kurtardı.
I do apologise for the shoes, Mr Rango, but there's a certain protocol to this game, you understand.
Ayakkabılarınızı değiştirttiğim için özür dilerim Bay Rango ama bu oyunun belli kuralları var.
And although he is certain to die, perhaps from a household accident, which account for 65 % of all unnatural deaths, the people of the village will honour his memory even as they abandon their dignity.
Her ne kadar muhtemelen, doğal ölüm sebeplerinin yüzde 65'ini oluşturan bir ev kazasında öleceğinden emin olsa da kasaba halkı kendilerini kurtaran kişinin... ciddiyeti elden bırakma pahasına anısına hürmet gösterecektir.
It's a social network for eligible women of a certain age.
Belli yaşa erişmiş olgun kadınlar için sosyal paylaşım ağı.
As requested, I am looking for a certain Simon Ovronnaz
Söylediğiniz gibi Simon Ovronnaz ile irtibat kurmaya çalıştım.
The Field Christmas Gift is not meant for a certain named recipient.
Noel Hediyesi Alanı, alıcısı belli yer anlamına gelmez.
There are certain people you just know that you love, and you'll do anything for them.
Bazı insanlar vardır ve onları sevdiğini bilirsin ve onlar için her şeyi yaparsın.
If you know any addicts, you know that, you know, just because they quit for three months doesn't mean shit, and he was someone who definitely had a certain tragic flaw.
Eğer herhangi bir bağımlı tanıyorsanız bilirsiniz ki onların uyuşturucuyu 3 aylığına bırakmaları hiçbir anlama gelmez ve o da bu trajik kusura kesinlikle sahip olan birisiydi.
So at this point, I think everyone really wants to take a break, for one, and just kind of let things happen naturally to a certain extent to see where we want to go with it, you know.
Bu noktada sanırım herkes bir ara verip bazı şeylerin kendiliğinden olmasına izin veriyor.
certain 105
certainement 16
certainly 2156
certainty 17
certainly not 434
certainly not me 17
certainly is 20
for christ's sake 978
for crying out loud 343
for christ sake 59
certainement 16
certainly 2156
certainty 17
certainly not 434
certainly not me 17
certainly is 20
for christ's sake 978
for crying out loud 343
for christ sake 59