English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / Fuckin' a

Fuckin' a translate Turkish

3,424 parallel translation
We gotta get Bob fuckin'rockin'and rollin'.
Bob'a rock'n roll yaptırmaya başlamalıyız.
Fuckin'A, right?
Sağlam oldu, değil mi?
Fuckin'A, man.
Sağlam oldu.
You're a fuckin pig!
Domuzsun sen
Winnie, you're a fuckin'jinx.
Winnie, sen uğursuzun tekisin.
And - fuckin' - A. And it's gonna stay on.
Ve lanet olası, Çalışmaya devam edecek.
You're the ones who decided to go all "Boogie Nights" and fuckin'shoot up the joint, set off a nuclear fucking bomb in here!
Burayı cehenneme çevirmeye ve ve basmaya karar verip, bombanın fitilini çeken sizsiniz!
Unless you find a substitute. - Fuckin'A.
- Alternatifi bir şey bulduysan başka ama.
Fuckin'A.
Vay anasını.
I want you all to take a serious fuckin'look at yourselves! Mkay?
Kendinize şöyle bir bakın lan, taam mı?
The only transport around here is a fuckin'goat!
Bu yerdeki tek ulaşım aracı şu keçiler be!
You got a fuckin nerve, lady!
Ne pis bir damarın var be kadın.
Only a fuckin'idiot wouldn't take that chance.
Bu şansı ancak bir aptal kullanmaz.
Well, then you are a fuckin'idiot.
- Aptalın tekisin demek ki.
Man's got a Twitter feed and a fuckin'iPhone app.
Adamın Twitter'ı ve iPhone aplikasyonu vardı.
Fuckin'"A"!
Aynen öyle amına koyayım!
Come on, you know it's a fuckin'win-win.
Bunun bir kazanç kapısı olduğunu biliyorsun.
I mean, Hollywood's gonna do a fuckin'movie about you.
Hollywood, seninle ilgili bir film çekecek.
I'm going through a fuckin divorce right now, Phil!
Şu an boşanmamla uğraşıyorum be Phil!
Who are you calling a fuckin'tart? No.
- Kime sokak kızı diyorsun lan amcık?
I kind of liked being a fuckin'rocket scientist.
Sıçtığımın roket bilimciliği hoşuma gitmişti.
What a fuckin'day.
Ne boktan bir gündü ama.
And so as far as we're concerned, you're all a bunch of fat fuckin'pigs.
Sonuç olarak, hepinizin şişman domuzlar olmanızdan endişeleniyoruz.
As far as the board is concerned, you're all a bunch of fat fuckin'pigs.
Kurul, hepinizin şişman domuzlar olmanızdan dolayı endişeli.
Looks like a fuckin'hangover.
Akşamdan kalmaya benziyor.
Don't ever say that again unless you got a fuckin'lawyer.
Avukatın olmadan bunu tekrar söyleme.
You're a fuckin'idiot!
Ne dangalak adamsın sen!
You can see the fuckin'pussy, man.
A.ları da, koçum.
I think I can fuckin tear through this paper... if you can just fuckin lean back a little bit.
Biraz geriye eğilebilirsen folyodan kurtulabiliriz galiba.
Stop being a fuckin'baby and let's fucking get outta here, man.
Bebek gibi davranma da buradan kurtulalım, oğlum.
I was fixin'to marry you, until I saw what a fuckin Razorback you are.
Seninle evlenecektim, ama nasıl bir domuz olduğunu anladım.
And a Jack fuckin'back!
İçine de Jack at dedim!
Look, I got one. This the bitch that made me white as a fuckin'snowflake.
Dikkat et genç adam, beni beyaz yapan kaltak bu işte.
- Do I look like a fuckin'scientist?
- Sence lanet bir bilim adamına mı benziyorum?
You wanna wear a fake nose in your fuckin'head, for like months run in..
Tıpkı geçen aylardaki gibi o lanet yüzüne yapmacık bir bürün mü geçireceksin..
How many times do I gotta tell you? That horn is a fuckin'menace. Don't you get it?
Daha kaç kez söyleyeceğim sana o aletin sesini duymak canımı sıkıyor diye?
What a fuckin'idiot.
Siktiğimin dangalağı.
I'm not running a fuckin charity. Now off with you!
Burada hayır kurumu işletmiyorum, defol git!
Not a fuckin'word.
Tek kelime etmedim, tek kelime.
They even had a make-up artist for it, for the fuckin tuna!
Siktiğimin ton balığı için makyajcı bile vardı.
If we go down, there won't be a fuckin'mission, now do it!
Görevimiz. - Ölürsek görev falan kalmayacak, yap şunu!
We had a fuckin'choice. Yeah!
- Başka çaremiz vardı sanki.
Which is why I had a fuckin'notebook.
O yüzden koyduğumun defteri lazımdı ya.
I'm going to bounce before I'm settin under a big, fuckin'mushroom cloud.
Ben kocaman bir mantar bulutun altında kalmadan önce topuklayacağım buradan.
And you didn't feel bad about Dad anymore because that watch you gave him... was a nice fuckin'watch.
Ve artık babanı dert etmiyordun çünkü ona verdiğin saat çok güzel bir saatti.
I haven't seen you in a long fuckin'time.
Seni çok uzun zamandır görmedim.
Jesus, that's a horrible fuckin'thought.
Tanrım, bu ne biçim bir düşünce.
[blows raspberry] That's a fuckin'pussy bet.
Lanet bir kancık bahsi.
You are a fuckin'faggot.
Sen lanet bir ibnesin.
I'm not a fuckin'doctor, but yes, I'm pretty fucking sure!
- Emin misin? Lanet bir doktor değilim ama evet, eminim amına koyayım!
So you're high as a fuckin'kite!
Şu an kafan acayip güzel. Bir uçurtma gibi uçuyorsun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]