Fuckin translate Turkish

Hey, don't you fuckin'get it, man?

Kafan basmıyor mu?

Do you feel a fuckin'thing anymore?

Artık herhangi bir sik hissedebiliyor musun?

I know there's just you and... and Mr. fuckin'Potato Head over here and a bunch of smoke and...

Biliyorum ki burada sadece sen ve oradaki Bay Patates Kafa tek başınıza...

She opened her fuckin'eyes.

Oldukça canlı görünüyor.

He's got a fuckin'gun.

Lanet bir silahı var.

You want to give them a fuckin'show?

Onlara bir şov mu vermek istiyorsun?

Let's fuckin'snap it in two.

Hadi yapalım şu işi.

If I told you everything, do you really think we'd be in the middle of what promises to be our fuckin'masterpiece?

Size her şeyi anlatırsam bir şaheser yaratamayız. Her şey sıradan olur.

Fuckin'hell.

- Sikeceğim.

So don't get any fuckin'ideas.

O yüzden aklına mukayyet ol.

A world where he's the civilized one and we're the savages is a world I'm never gonna fuckin'understand.

Onun medeni bizimse barbar olduğumuz bir dünyayı asla kafam almayacak.

- No fuckin'way.

- Kesinlikle olmaz.

- I'll soften his fuckin'...

- Lanet olasığı yumuşatacağım...

Not even a fuckin'text, okay?

Kahrolası bir mesaj bile yok.

I... I gotta get my head straight'cause right now, it's all over the fuckin'place.

Benim kafamı toplamam gerek, şu an her yere dağılmış halde.

You're the f... Fuckin'pervert in this house.

Bu evde lanet bir sapıksın.

It's fuckin'4 : 00 in the morning.

Saat sabahın dördü lan.

Hey, that's not my fuckin'gun, man.

Lanet olası silah benim değil dostum.

You know it's not my fuckin'gun.

Bana ait olmadığını biliyorsun.

Book me and get me to a fuckin'phone.

Beni suçlayın ve s.ktimin telefonunu getirin.

Man, just get me fuckin'out of here tomorrow morning.

Beni s.ktimin yerinden yarın sabah çıkarın adamım.

See, Harry, if you wasn't such a fuckin'monk, you'd know what it's like out there.

Biliyor musun Harry, eğer lanet bir rahip gibi yaşamasaydın işlerin böyle yürüdüğünü bilirdin.

It's a fuckin'desert.

Lanet çölün ortasındayız.

No fuckin'police.

Polise haber vermek yok.

Call'em that'cause nobody can pronounce their fuckin'names.

Kimse isimlerini telaffuz edemediğinden bu isimleri taktık.

And take your fuckin'gun.

Ve s.ktimin silahını da al.

Her exact fuckin'words.

Aynen böyle söyledi.

So fuckin'weird being back here.

Tekrar burada olmak gerçekten acayip.

Did y'all fuckin bump somebody in there?

İçeride birisini hakladınız mı?

All that fuckin'drywall dusk up in my nose.

S.ktimin alçıpanının tozu burnuma girdi.

That shit is fuckin'carcinogenic.

O bok kanserojen.

He took out this big beaner like he was fuckin'Ronda Rousey.

Koca sopasını Ronda Rousey gibi çıkardı.

I don't fuckin'know who did.

Kimin yerleştirdiğini nereden bileyim lan?

Fuckin'records are phony.

Lanet kayıtlar sahte yani.

Fuckin'dammit!

Böyle işi s.keyim.

Fuckin'irony, right?

Ne s.kim bir ironi bu değil mi?

They survive that shit storm, then they get killed at the movies by some lunatic who thinks that spraying'the audience with an automatic rifle is a fuckin'video game.

Orada bin türlü badire atlatıyorsun ve video oyunu oynadığını sanan bir manyak sinemada seyircileri tarıyor ve ölüyorsun.

- I will fuckin'kill you.

- Seni öldürüm lan.

No. No fuckin'way.

Hayır, asla.

I knew I shouldn't have fuckin'talked to you.

Seninle hayatta konuşmamalıydım.

You scared the fuckin'shit out of me.

Ödümü bokuma karıştırdın.

Follow the fuckin'money.

Lanet paranın izini sür.

Besides, now I got some serious fuckin'bona fides with that murder charge.

Üstelik cinayet suçlamasından dolayı artık has adam olduğumu anlamışlardır.

Fuckin' - A, with those guys you gotta bring it.

Bu heriflere kendini kanıtlaman için sağlam olman gerekir.

I'm fuckin'pissed.

Gerçekten tepem attı.

I forgot my fuckin'wallet.

Lanet cüzdanımı unutmuşum.

Now you're fuckin'under arrest.

Şimdi lanet bir tutuklusun.

Don't tell me what I fuckin knew or what I was told.

Neyi bildiğimi, ne söylendiğini bana anlatma lan!

Then I heard last year, a detective in Hollywood division threw his ass through a plate glass window, right in the fuckin'watch office.

Sonra geçen sene... Hollywood Bölümü'nden bir dedektifin bunun kıçını camdan içeri soktuğunu duydum. Hem de komuta odasının camından.

What's the fuckin'point?

S.keyim ne anlamı var ki?

SWAT comes, you go out of here in a fuckin'bag!

SWAT ekibi gelirse oradan lanet bir poşetin içinde çıkarsın.