English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Get up early

Get up early translate Turkish

824 parallel translation
I get up early, and as soon as I open the door, I practically ran into this spear that's stuck in the ground.
Erken kalktım ve kapıyı açar açmaz yere saplanmış bu mızrağı gördüm.
And you had to get up early for work.
Senin sabah iş için erken kalkman gerekiyordu...
We'll get up early tomorrow
Yarın erken kalkacağız.
We'll get up early tomorrow.
Yarın erken kalkacağız.
Surely if the horses can get up early to run and jump you can get up to watch them.
Şüphesiz eğer atlar sizlere koşup atlamak için erken kalkıyorlarsa siz de onları izlemek için kalkabilirsiniz.
The maids must get up early.
Hizmetçiler erken kalkmalı.
To get back my youth, i'd do anything except get up early, exercise, or be respectable.
Gençliğimi geri almak için herşeyi yapardım. Egzersiz, erken kalkmak ve saygın olmak dışında tabii.
- You have to get up early.
- Erken kalkmalısın.
She picked them the night before so she wouldn't have to get up early.
Geçen gece onları topladı bu yüzden erken kalkmış olmalıydı.
You'd better go to bed soon, if you have to get up early.
Erken yatacaksan geç kalma yat uyu.
You had to get up early.
Sabah erken kalktın tabii.
You must get up early.
Erken kalkmalısınız.
For once in your life, you'll have to get up early.
Ömründe bir kez olsun erken kalkman gerekecek.
Don't worry. I can get up early.
- Merak etme, erken kalkabilirim.
You'll have to get up early, you lazy hound.
Erken kalkman gerekecek tembel av köpeği.
Look, Mildred, it's late and I'm tired and I have to get up early.
Bak Mildred, geç oldu ve ben yorgunum üstelik sabah erken kalkmalıyım.
Do you get up early in the mornings?
Sabahları kaçta kalkarsın?
I didn't get up early today.
Bugün erken kalkmadım.
I gotta get up early.
Erken kalkmam lazım.
Let's get up early in the morning and take a walk along the beach.
Sabah erken kalkıp sahilde yürüyüşe çıkalım.
Sundays they get up early and go somewhere together to play.
Pazarları erken kalkıp birlikte oynamak için bir yerlere giderler.
I have to get up early and make the rounds again.
Yarın erken kalkmalı ve yeniden tura başlamalıyım.
He wanted to get up early this morning.
Bu sabah erken kalkmak istemişti.
But you said you were going to get up early this morning, remember?
Fakat bu sabah erken kalkacağını söylemiştin, anımsa?
This cutie has to get up early.
Bu minyon erkenden kalkacak.
- How? - He needs to get up early to best me.
- Beni yakalayabilmek için erkek kalkmalı.
- He's the one who has to get up early.
- Erken kalması gereken kendisi.
-... but I gotta get up early. - I thought you'd want to.
- İstersin diye düşünmüştüm.
You have to get up early.
Erken kalkmak zorundasın.
But, we will get up early and Xiao Ze will do too.
Yarın izin günüm.
Tomorrow get up early.
Yarın erken kalkacağız.
I have to get up early.
Erken kalkmalıyım.
I have to get up early.
Sabah erken kalkmam lazım.
And now, as we all have to get up early, I suggest we go to bed.
Sabah erken kalkacağımız için artık uyumaya gitmemizi öneriyorum.
We all gotta get up early tomorrow morning...'cause I'm expecting some guests.
Yarın sabah hepimiz erken kalkacağız. Misafirlerimiz gelecek.
"I don't get up that early - so I'll go aboard tonight."
O kadar erken uyanamam. Bu yüzden gemiye geceden bineceğim.
You see, I have to get up very early.
Çok erken kalkmak zorundayım.
To catch a Hardy they have to get up very early in the morning.
Bir Hardy'i yakalmak.. .. istiyorlarsa, sabahın köründe erkenden kalmaları gerekir.
I'm sorry to get you up so early.
Seni bu saatte uyandirdigim için üzgünüm.
- He doesn't get up that early.
- O kadar erken uyanmaz.
Sorry to get you up so early, but I want these two letters to leave on the 9 : 30 plane.
Sizi erken saatte ayağa kaldırdığım için özür dilerim, ama bu iki mektubun 9 : 30 uçağı ile gitmesini istiyorum.
Let's get a good night's rest. We'll close up early tomorrow.
Yarın kepenkleri erken indiririz.
If you get up real early.
Eğer erken kalkarsan.
We'll get up an hour early to take inventory before the crew gets in.
Envanteri almak için bir saat erken kalkacağız, ekip içeri girmeden önce.
Well, don't worry about that, I'll be out early, before you get up.
Meraklanma, erkenden çıkacağım, sen uyanmadan.
You have to get up early.
- Ne var?
Wanted to get up to London early, so I thought I'd see her off and travel with her as far as Little Mede.
Erkenden Londra'ya gitmek istedi, böylece onu geçirmeyi ve Little Mede'e. kadar birlikte seyahat etmeyi düşündüm.
It's too early to get up, boy.
Uyanmak için çok erken evlat.
If you don't want me, I'll round up my men and get set for an early start in the morning.
Beni istemiyorsan, adamlarımı toplar... ve sabah erkenden yola çıkarım.
Why did you get up so early?
Neden bu kadar erken kalktın?
- Yeah. we gotta get up bright and early.
- Evet, erkenden kalkmamız gerekiyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]