English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Grand

Grand translate Turkish

18,150 parallel translation
If you can walk in heels, we'll make 100 grand, easy!
Topukluyla yürüyebilirsen, rahat 100 bin kazanırız!
A hundred grand?
100 bin?
- She'll get 100 grand?
- 100 bin mi alacak?
A hundred grand, a hundred grand...
Yüz bin...
Grand reopening, grand reclosing for real.
Büyük açılış, büyük kapanış olur, sonsuza dek.
I want to know, did you send invitations to the grand opening for Verbatim?
Verbatim'deki büyük açılış için davetiyeleri yolladın mı?
I won the grand prize drawin'at the reunion.
Mezunlar günündeki büyük çekilişi kazanmışım.
There's 150 grand in here.
Burada 150 bin papel var.
2 grand.
2000 dolar.
And it won't really hurt you, grand scheme, other than emotionally.
Hem sana fazla zararı da olmayacak. Duygusal zararı hariç.
Well, they do, and it's 70 grand a year.
Onlar biçiyor, yıllığı da 70 bin.
I'm going to the Grand Bazaar.
Ben Kapalıçarşı'ya gidiyorum.
And the Grand Bazaar, you could buy anything you want.
Ve bir de Kapalıçarşı var ki, aradığın her şeyi bulabilirsin.
Earnest walton, grand dragon, good to meet you.
Earnest Walton, Büyük Ejderha, tanıştığıma sevindim.
Maybe a grand slam by the time it's done.
Son dakika üçlüğü gibi ya da.
I am part of a grand plan.
Büyük bir planın parçasıyım.
Ten grand apiece they got.
Her biri on bin aldı.
Oh, I'm staying at the Grand.
Grand'de kalıyorum.
You said you were at the Grand.
Grand'deyim demiştin.
How about 30 grand?
30 binden ne haber?
Well, good, because our contract with the feds is giving us 30 grand per head in a bed.
Tamam, iyi o zaman çünkü çünkü federallerle kontratımız bizde kafa başına otuz bin dolar getiriyor.
It's a grand.
Bin dolar yeter.
First round's tonight, three rounds, first prize is 5 grand.
İlk eleme bu gece, toplamda 3 eleme var. Birincilik ödülü ise 5 bin dolar.
Babe, that would take my overall earnings as a comic to, well, 5 grand.
Hayatım, bu komediden şu ana kadar kazandığımın tam 5 bin katı.
Five grand at stake.
5 bini ateşe atma.
We're all part of some grand plan.
Tabii. Hepimiz büyük bir planın parçasıyız.
I'm Aston Reynolds, and I have totally eradicated the sharknado threat, so join me at the grand opening of Shark World, our themed hotel in Las Vegas.
I'm aston Reynolds, Ve ı tamamen sharknado tehdit eradike var Böylece açılış bana katılın.
Mr. Reynolds, you're looking at the satellite images of the flood in the Grand Canyon.
Mr. Reynolds, sen uydu görüntüleri bakıyoruz. Büyük Kanyon içinde sel.
Guys, you aren't gonna like this, but we're gonna have to blow up the Grand Canyon.
Çocuklar, böyle olacak değil Ama biz olacak Büyük Kanyon havaya uçurmak zorundayız.
Who would want to destroy the Grand Canyon?
Kim büyük kanyonu yok etmek istesin ki?
You blew up the Grand Canyon.
Eğer Büyük kanyon havaya uçurdu.
In the grand finale... The lion, the soul, the pride of Haryana... Sultan Ali Khan... will face 10 wrestlers inside the 50-yard mud pit... and aim to reach the green flag.
Bu büyük finalde Haryana'nın aslanı, kalbi, gururu Sultan Ali Khan 50 metrelik çamur hendekte 10 güreşçiyle karşılaşacak.
Yours for only 200 grand.
Sadece 200 bine senin olabilir.
70 grand.
70 bin dolar.
I took a loan out against the house for 60 grand, didn't pay it back, so of course, the bank foreclosed.
Evi göstererek 60 bin kredi çektim. Geri ödemedim. Hâliyle banka el koydu.
Well, we can't make Patrick pay the bank, but he only borrowed 60 grand.
Patrick'in bankaya ödeme yapmasını sağlayamayız ama sadece 60 bin çekmiş.
Bank only needs 60 grand and they get their money back.
Bankaya sadece 60 bin lazım, paralarını geri almış olacaklar.
You think I have 60 grand?
Oradan 60 bini olan biri gibi mi görünüyorum?
Holy shit, someone's willing to give us 100 grand?
Hassiktir, biri bize 100 bin vermeye hazır yani?
- Seven grand, are you serious? - Mm-hmm.
Yedi bin, ciddi misin?
It's worth seven grand.
- Yedi bin dolar bu.
Six grand.
- Altı bin.
Four grand, final offer.
- Dört bin, son teklifim bu.
I'm out 100 grand, thanks to your frigging fiasco.
Senin fiyaskon yüzünden 100 bin içeri girdim.
We performed the grand rite and the consecration so that witches might finally have a land of their own.
Büyük ayini ve töreni gerçekleştirdik ki cadıların en sonunda kendilerine ait bir toprakları olsun.
Our grand endeavor is almost complete.
Hummalı çalışmamız nihayet tamamlanmak üzere.
Motherfucker owes me ten grand.
Pisliğin bana on bin borcu var.
He looks like Grant Ward, but he is most definitely not Grand Ward.
Grant Ward'a benziyor ama onunla hiç alâkası yok.
How grand.
Ne kadar güzel.
This is crazy... breaking and entering, grand larceny.
Bu delilik... kırmak, girmek, bu hırsızlık.
I got about three minutes until I'm the new Grand Poobah.
Yeni Grand Poobah * olmak için yaklaşık üç dakikam var.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]