English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Grandkids

Grandkids translate Turkish

621 parallel translation
I always hoped to see you well-fixed... have me a crop of grandkids to fuss around with.
Hep senin iyi bir yaşamın olmasını istedim. Bana, etrafımda koşuşturan torunlar vermeni istedim.
I will probably be making cheeseburgers for your grandkids.
Herhalde torunlarına da çizburger yapıyor olacağım.
- You mean, the grandkids?
- Torunlar demek istiyorsun.
How will you keep your grandkids warm?
Torunlarını nasıl ısıtmayı düşünüyor acaba?
You'll have some American grandkids in no time at all.
Çok kısa bir zaman içinde Amerikalı torunlarınız olacak.
He's got grandkids like you.
Onun da sizin gibi torunları varmış.
Let's do one about a grandma who abandons a cat in winter so she can romp with her grandkids!
Torunlarıyla sıçrayıp oynamak için kış günü kedisini terk eden bir büyükanne filmi çekelim!
How many grandkids do I have?
Kaç tane torunum var ki?
The old couple weren't screwed up, and neither were their kids or their grandkids.
Yaşlı çiftin ne kendilerinin, ne çocuklarının ne de torunlarının hayatlarının içine sıçılmamıştı.
They'll be telling their grandkids about this.
Torunlarına bunu anlatacaklar.
What's all this about grandkids, man?
Torun da nereden çıktı?
Take your grandkids to the zoo. Maybe even go see a ball game.
Torunlarını hayvanat bahçesine götür ya da bir maça git.
- Grandkids.
- Torunlar.
Grandkids, Dad.
Torunların baba.
Well, what kind of an example would that be for the grandkids.
Torunlarıma nasıl bir örnek olurdum.
My grandkids behave better than you do.
Torunlarım sizden daha uslu duruyor.
You're going to be surrounded by our kids and grandkids.
Etrafın çocuklarımızla ve torunlarımızla sarılı olacak.
They'll tell their grandkids about that shit.
Torunlarına bu boku anlatacaklar.
- I got a federal judge ordering'me to bus my grandkids halfway across this town to go to school with nigger kids.
Bana bu kasabada torunlarımı otobüse bindirme için federal emre sahibim... bazı zenci çocuklarla okula götürmek için.
I mean, people will be talking about that... to their grandkids grandkids around here.
Yani, oradakiler artık torunlarına anlatırlar çocuklarına anlatırlar.
I thought you'd enjoy a visit from your grandkids.
Torunlarınla biraz vakit geçirmek isteyeceğini düşündüm.
My grandkids are visiting.
Torunum ziyarete geldi.
I always thought it'd be nice to have a few grandkids.
Yani hep etrafta bir kaç torun olsun istemişimdir.
If it works out, we'll have something to tell the grandkids!
Eğer gerçekten işe yararsa, torunlarımıza anlatmamız gerekecek!
- I look at her, I see kids, grandkids- -
Ona bakınca çocuklar torunlar görüyorum.
We better give her some grandkids soon so I can get her off my back.
Ona birkaç torun verelim benimle uğraşmaktan vazgeçsin.
You got all them grandkids to feed.
Evde beslemen gereken torunların var senin.
I got grandkids.
Torunlarım var.
- I got grandkids.
- Torunlarım var.
Then you just sit back and watch the grandkids roll in.
Sonra da arkana yaslanıp, torunlarını izlersin.
I'll never see my grandkids again.
Artık torunlarımı görmeyeceğim.
My daughter, Ruth her stupid husband, Frank and my grandkids.
Kızım, Ruth budala kocası, Frank ve torunlarım.
Eight kids, 21 grandkids.
Hepsi içeri nasıI sığmış bilmiyorum. ÖIüm sebebi ne?
Maybe someday it'll be some funny story we tell our grandkids, the time Grandpa broke up with Grandma.
Belki ileride bir gün bu komik öyküyü torunlarımıza anlatırız. Dedenin anneanneyi terk etmesini
Yeah, well £ ­ £ ­ l can't tell him he can't drive his own grandkids around.
Şey.. Evet.. .. ama torunlarını okula götüremiyeceğini ona söyleyemem.
When you tell this story to your grandkids, leave this part out.
Bu hikayeyi torunlarına anlatırken bu kısımları es geç.
Grandkids.
Torunlar.
We got grandkids.
Torunlarımız var.
Who wants to think about blitzes when you're holding your grandkids?
Torunlarını tutarken kim blitz hücumunu düşünmek ister?
She's threatening to adopt grandkids.
Yakında bir torun evlat edinecekmiş.
- Playing with grandkids. - How many?
Torunlarla oynuyor olabiliriz.
One of her grandkids bought her a DVD player, and she just panicked.
Torunlarından biri DVD oynatıcı almış, kadın da paniğe kapıldı.
We want you to live long and wear your sparklers to your grandkids'graduations.
Uzun yaşa ve mücevherlerini torunlarının mezuniyetinde tak.
I've got quite a few mouths to feed - three grandkids.
Karnını doyurmam gereken birkaç kişi var.
Something to tell the grandkids.
Torunlara anlatılacak birşey.
That kiss belongs in a box so I can show my grandkids one day.
O öpücüğü torunlarıma göstereceğim diye bir kutuda saklıyorum.
Now I can help take care of my grandkids.
Torunlarımın bakımına yardım edeceğim.
When you're sitting with someone who's been through two wars... marriages, kids, grandkids, money problems and disease... getting a B on a Biology exam just doesn't seem like a big deal.
İki savaş görmüş, iki defa evlenmiş, çocukları, torunları olan... para problemleri olan, çeşitli hastalıklar geçirmiş insanlarla takılıp,... biyoloji sınavından B almak, hiç de fena sayılmaz.
Because someday, years from now, you're gonna come in here with your family... and you're gonna look up at my painting... and you'll be able to say to them, your kids and grandkids... " Way back then I defied my president.
Çünkü bir zamanlar... bu yıllardakinden öte... buraya ailenizle geleceksiniz... ve benim yaptıklarımı göreceksiniz... ve yaptıklarımı çocuklarınıza ve onların çocuklarına anlatacaksınız... işte ben bu yüzden'Başkanım.
Excuse my grandkids.
Hepsi bir avuç çürümüş atık.
And Eustis, you tell your grandkids that Frank Wills..
Eustis, torununa Frank Willis güçlü bir adam olarak öldü de. Buna sevinirim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]