English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Hair

Hair translate Turkish

40,485 parallel translation
Your hair was brown.
Saçın kahverengiydi.
Your clothes, your hair, glasses, jewelry, it's all a code we use to talk to each other.
Kıyafetlerin, saçın, takıların, gözlüklerin birbirimizle konuşma kodlarını oluşturur.
Four different types of pubic hair, none of which match any of the bodies found.
Dört farklı tür kasık kılı ki hiçbiri bulunan cesetlerle eşleşmiyor.
The one with the hair.
Saçlı olanı.
And then he touches your hair... .. and thanks you with a genuine, earnest...
Ve sonra saçını okşar kibar bir şekilde teşekkür eder...
Hair looks nice.
- Saçın güzel görünüyor.
- Okay, now your hair.
Tamam, sırada saçın var.
God, I am glad that green hair is gone.
Tanrım, yeşil saçın gitmiş olduğuna çok mutluyum.
Ophelia, go with Jules next time you get your hair done.
Ophelia gelecek sefer saçını yaptıracağında Jules ile git.
What happened to the blonde hair?
Sarışın saçına ne oldu?
Why is your hair green?
Saçların neden yeşil?
- Ends of my hair.
- Saç uçlarım.
They did such a good job on your hair.
- Saçında çok iyi iş çıkardılar.
He tied towels'round my wrists, kept me conscious, kept stroking my hair till the ambulance arrived, talking to me.
Havluyla bileklerimi sardı, bilincimi açık tuttu ambulans gelene kadar saçımı okşayıp benimle konuşmaya devam etti.
Her hair colour?
Saçının rengi ne?
- Yeah, I like your hair.
- Saçını beğendim.
Makes my hair frizzy.
Hava yüzünden saçlarım kıvırcıklaşıyor.
I mean, it's all in your hair.
Kokusu hâlâ saçında.
♪ Man makes your hair gray ♪
# Adam saçlarını ağartır #
It's gonna be at least 18 years before I can divorce Vernon, cut my hair off, get a golden retriever, wear chunky knits, and just redo my kitchen. Over and over, forever.
Vernon'ı boşayıp saçlarımı kestirmeme golden retriever almama, kalın kalın örgü kazak giyip sonsuza dek mutfağımı yenileyip durmama daha en az on sekiz sene var.
Sir he had long hair...
Adamın saçları uzundu...
Go oil your hair and sit in the Sun. "
Git kafana yağ sür ve güneşin altında otur. "
I would stroke his hair.
Saçlarını okşardım
Or the one with the girly hair?
Yoksa kadın saçlı olan mı?
She's about this tall, green hair, you haven't seen her?
Şu boylarda, yeşil saçları var. Onu görmediniz mi?
- The one with the green hair.
- Yeşil saçlı olanla.
You know, get your car washed, get your hair done.
Arabanı temizlet, saçını yaptır.
Mom, please don't touch my hair.
Anne lütfen saçıma dokunma.
Try some. It'll put hair on your chest.
Tadına bak, cesaretlendirir.
And they're armpit hair...
Hele koltuk altları...
Legs, armpit hair, everything they keep, and no bushes.
Bacak ve koltuk altlarını kesmiyorlar. Ön taraf tertemiz.
Let me suck your dick, I'll get out of your hair.
Bir sakso çekeyim sonra rahat bırakırım.
And he'd lost all his hair.
Saçlarını kaybetmişti.
- Mm. My cousin out of my hair, I'm not exactly heartbroken.
Kuzenim artık başımdan gitti, hiç tasam yok.
That stuff he puts in his hair is gross.
Saçına taktığı şey çok iğrenç.
Appears to be hair and skull fragment, sir.
Kafatası parçaları ve saç bulduk.
= His guest just arrived, white hair, wearing a silk shirt. =
Konuğu şimdi geldi. Beyaz saçlı ve ipek gömlekli bir herif.
According to this, they would have buried a lock of hair, a deer heart, and a skull for the ceremony to be complete. So I went out there and started digging.
Buna göre, ayinin tamamlanması için bir bukle saç, geyik kalbi ve bir kafatası gömeceklermiş.
Blond hair.
Sarı saçlı.
Michelle mostly has broken glass in her hair.
Michelle'in saçında cam kırıkları var.
Tore my hair out.
Saçımı yoldum.
- Look at your hair.
- Saçına bak.
- Doing hair?
- Saç mı yapacaksın?
- You have such cool hair.
- O kadar güzel saçın var ki.
Green hair.
Yeşil saçlı.
He's got the hair all wrong- -
Saçını yanlış yapmış.
That's for your hair.
O saçın için.
Well, your hair looks cute today.
Saçın bugün çok tatlı gözüküyor.
I'll just, I'll take some aspirin and just get out of your hair.
Ben biraz asprin alıp seni rahat bırakayım.
I need a change of clothes, I need hair dye and I need whatever tool takes these off my body.
Kıyafetlerimi değiştirmeliyim saçımı boyatmalıyım ve şunları vücudumdan çıkaracak aletlere ihtiyacım var.
She cut his hair off.
Saçını kesti.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]