English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Hang in there

Hang in there translate Turkish

2,653 parallel translation
Hang in there, son.
Dayan evlat.
Hang in there, Mehra.
Sık dişini Mehra.
Hang in there, okay?
Sık dişini, tamam mı?
Hang in there, Tracy.
Sık disini, Tracy.
Hang in there, hang in there.
Dayanın, dayanın.
Hang in there.
Dayan!
Hang in there, girl.
Sıkı dur bebeğim.
Hang in there, okay?
Biraz dayan tamam mı?
Hang in there, hang in there.
Dayan, dayan.
Hang in there.
Dayan.
Hang in there, Kyle.
Dayan Kyle.
Dean, hang in there.
Dean, dayan.
Well, we're gonna try to resolve this peacefully. So, uh... you hang in there, all right?
Öncelikli amacımız, bu işi güç kullanmadan çözmek ancak neyse, siz biraz daha sabredin, olur mu?
Hang in there.
Burada takıl.
I know you're missed by your families and tired, too but I'm going to ask you to hang in there just a little bit longer.
Ailelerinizin sizi özlediğini ve yorulduğunuzu biliyorum ama birazcık daha dişinizi sıkmanızı isteyeceğim.
Hang in there, Marcia.
Bekle Marcia.
Hang in there, man.
Askıda kalsın, adamım.
Everybody hang in there, okay?
herkes yerinde kalsın, tamam mı?
Hang in there.
Dayan biraz.
All right, Bobby, hang in there.
Tamam Bobby, dayan biraz.
Okay. Well, hang in there, all right?
Tamam, orada kal tamam mı?
Hang in there!
Gayret et!
Hang in there.
Dişinizi sıkın.
That's why you need to hang in there for a little bit.
O yüzden bir süre onunla olmalısın.
Hang in there.
Elimi hissedemiyorum. Dayan biraz.
You just hang in there.
Sadece burada bekleyin.
Uh, I mean, hang in there.
Demek istediğim... Dayan biraz.
Ryan, you hang in there!
Ryan, dayan!
Gibbs wants you to hang in there until we know more.
Gibbs daha fazlasını öğrenene kadar Brett'i idare etmeni istiyor.
Hang in there.
Sık dişini.
Boguœ, hang in there.
Boguœ, sen burada takıI.
Hang in there.
Burada takıI.
Hang in there, buddy.
Dayan, dostum.
Hang in there, Lieutenant.
Dayan, Teğmen.
You hang in there.
Sen burada bekle.
Hang in there, hang in there.
Burada kal, burada kal.
Hang in there.
Burada kal.
Hang in there, Hyungnim.
Burada kal, ağabey.
Hang in there now.
Biraz daha dayan.
'Just hang in there, I guess.'
Dayan biraz daha.
Hang in there.
Dayan biraz. Halledeceğim.
Just hang in there, honey.
Dayan biraz, tatlım.
Hang in there, Walker.
Dişini sık, Walker.
Hang in there.
Biraz dişini sık.
Come on, Monica, hang in there.
Hadi Monica, sık dişini.
Hang in there, Ryan!
Dayan, Ryan!
Hang on in there, darling.
Dişini sık, tatlım.
Hang in there, Oscar.
Hadi onu buradan çıkaralım.
C'mon, hang in there.
Paul!
He can't hang out in there- - it's too small.
Orada oyalanamaz - çok küçük orası.
Yeah, you hang in there, okay?
Bekle orada, tamam mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]