English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / He'll be alright

He'll be alright translate Turkish

50 parallel translation
He has fainted, He ´ ll be alright soon.
Bayıldı, yakında iyileşecek.
- If he finds shelter, he'll be alright!
- Eğer bir sığınak bulursa, iyi olacaktır!
He'll be quite alright, I assure you.
Sizi temin ederim, bütün gece uslu olacak.
After a rest he'll be alright.
Dinlenirse bir şeyi kalmaz.
Relax, he'll be alright.
Sakinleş, o iyi olacak.
He'll be alright.
- İyileşecek.
He'll be alright, sis.
O iyi olacak bacım.
Don't worry, he'll be alright!
Merak etme iyileşecek!
Other than that, he'll be alright.
Onun dışında, iyi olacaktır.
Other than that, he'll be alright.
Yüzbaşı Natasha Yar'ı onurlandırmak için bulunuyoruz.
- If we fight now, he'll be alright.
- Şimdi saldırırsak, onun için iyi olur.
He'll be alright, will he.
Ona bir şey olmaz, değil mi?
He'll be alright.
Merak etme, zarar vermedim!
He'll be alright.
Ona bir şey olmaz.
Doctor Jackson's still unconscious but Doctor Warner thinks he'll be alright.
Doktor Jackson hala kendinde değil ama Doktor Warner iyi olacağını düşünüyor.
He'll be alright.
Yakında düzelir.
He'll come home, he'll be alright.
- Eve gelecektir.
It'll be alright. - There he is!
İyi olacak.
He'll be alright.
İyi olacak.
- No, he'll be alright soon.
- İşe yaramaz, kendiliğinden düzelir.
He'll be alright.
İyileşecek.
God willing, he'll be alright.
İnşaAllah iyileşecek.
He ’ ll be alright.
Ona bir şey olmaz.
And Soh will have a surgery today for his broken arm but, he'll be alright.
Soh, bugün bacağından ameliyat olacak. Turp gibi olacak.
He'll be alright.
İyi olacaktır.
He'll be alright, though?
- İyileşecek, değil mi?
He'll be alright in a week's time.
Bir hafta içinde iyileşir.
Otherwise, he'll be alright.
Böylece iyi olacak.
Alright, I'll be right back. Is it okay he jumped on the...
Tamam, hemen geliyorum.
He'll be alright.
Ona bir şey olmayacak.
He'll be alright, you'll see.
Ona bir şey olmayacak. Sen de göreceksin
I'm holding it to the fog, he'll be alright.
Dumana çıkarıyorum onu. İyi olacak. Emine!
I'll take him to the doc I know he'll fix it lt'll be alright
Tanıdığım bir doktora götüreceğim onu, bu durumu düzeltecek. Sorun olmayacak.
He'll be attending as well, if that's alright?
Eğer sizin için uygunsa o da burada bulunacak.
He's alright you'll be fine
Her şey yolunda. İyi olduğuna eminim.
The ambos reckon he's going to be alright, though. They think he'll be OK. They reckon he's going to be fine.
Başımı belaya soktuğun için sağol sik kafalı.
I hope he'll be alright.
Umarım iyi olur.
I'm sure he'll be alright, let's get out of here!
Kendi başına daha iyi halleder.
- He'll be alright.
- O, iyi olacak.
Come on, he'll be alright.
Hadi ama, iyi olacak.
He'll be alright.
- Geçer geçer.
Do you think he'll be alright?
Sence iyi olacak mı?
Hold him down, Charlie. He'll be alright.
Onu yerde tut, Charlie, Düzelecek.
I know he'll be alright.
İyi olacağını biliyorum.
Counter surveillance. He'll be alright. He's a pro.
Gözetlemeye karşı koyma, bir şey olmaz ona, o bir profesyonel.
- Yeah. He'll be alright.
- Anlıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]