English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / He'll be right back

He'll be right back translate Turkish

130 parallel translation
If you could just give me a minute, he'll be right back. Rules are rules.
- Bir dakika içinde geri dönecek.
He'll be right back I'm George Campanella.
Birazdan burada olur. Ben George Campanella.
He'll be right back.
Birazdan burada olur.
He'll be back all right, baby.
Geri dönecektir, bebeğim.
He'll be right back?
Dönecek misin?
He'll be right back. It's nothing.
Önemli değil, galiba içkiyi fazla kaçırdım.
He'll be right back.
Geri gelecek.
He'll be right back.
- Hemen gelecek.
First phone for another cab. He'll be right back.
Önce başka bir taksi çağır.
Keep your shirt on, Vince, he'll be right back.
Sakin ol Vince, hemen dönecek.
If he's the right man, I'll be back.
Adam oysa, geri geleceğim.
If he's the right man, I'll be back.
Aradığım o ise geri geleceğim.
He'll be back right away.
Birazdan burada olucak.
All right. He'll be back soon.
Tamam. yakında dönecek.
He'll be right back in 20 minutes.
20 dakika sonra dönecek.
He'll be right back.
Hemen dönecek.
He'll never play golf again because his weight displacement goes back and all his weight is on his right foot and he'll be pushing everything off to the right.
Bir daha asla golf oynayamaz... çünkü vücudunun dengesi bozulur... ağırlığını sağ ayağa verir... ve topları sağ tarafa doğru atar.
He'll be right back.
Birazdan döner.
He'll be right back, I expect.
Birazdan gelir diye umuyorum.
He'll be back, though, right?
Dönecek ama, değil mi?
- Does he live here? - Wait here a minute, I'll be right back.
Bir dakika burada bekle, hemen döneceğim.
He'll be right back.
Hemen dönecektir.
If he's at the front door, we'll go out the back door, since he can't be at two places at one time, right?
Ön kapıdaysa arka kapıdan çıkarız aynı anda iki yerde birden olamaz tamam mı?
Roll the windows up, lock the doors, and if anybody talks to you, Tell them your daddy's inside and he'll be right back. OK?
Camları kapa, kapıları kilitle ve biri bir şey derse, babanın içerde olduğunu ve hemen döneceğini söyle.
That's all right. They'll be back. He went out for his urinalysis.
İdrar tahlilinden sonra geri dönecek.
He'll be right back.
Geliyor.
He'll be right back.
" Bekle. Birazdan gelir.
I want you to do me a favor. That phone rings, whoever it is, say "He'll be right back." I'm running out to the car.
Telefon çalarsa, her kimse "hemen geri gelecek" de.
He'll be all right. He'll be back in a couple of days.
Ona Bir sey olmaz, Birkaç gün sonra dÖner,
I won't be two ticks, all right? - He'll be back in a minute.
Sen sofrayı kur, ben 2 dakikaya dönerim, olur mu?
Don't worry, he'll be right back.
Merak etmeyin, birazdan döner
- And he'll be right back.
- Birazdan gelecek.
I wish he were here right now, but by the time you find him, the lions will be dead, and I'll be back on schedule.
Keşke şimdi burada olsaydı, ama sen onu bulana kadar, aslanlar ölecek, ve biz de programa yetişeceğiz.
He'll be right back.
Hemen döner.
Service your client right, and he'll be back for more.
Unutma ; eğer müşterine iyi hizmet verirsen sana geri döner.
- He'll be right back.
- Hemen dönecek.
Maybe he'll be right back.
Belki hemen dönecektir.
- Ma'am, he'll... he'll be right back.
- Bayan, hemen geri dönecek.
If he wakes up, tell him I'll be right back.
- Eğer uyanırsa, hemen geleceğimi söyleyin.
Wanted to try other things. He'll be back, right?
Geri gelecek ama değil mi?
But as soon as you see that I'm right and he's nuts... we'll march right back here... you'll be a dog, I'll throw a stick... and we'll make my summer dream come true!
Ama benim haklı onun kaçık olduğunu görür görmez anlayacaksın... dosdoğru buraya geleceğiz... sen köpek olacaksın ben sopayı atacağım... ve benim yaz tatili düşümü gerçekleştireceğiz!
I-I'll be right back.
He... hemen dönerim.
I'll see what he wants. I'll be right back.
Gitmem gerekiyor.
Where did Botchis run off to? Botcha. He'll be right back.
Botchis nereye kaçtı?
He'll be back next week. Right, Claudia?
Haftaya dönecek değil mi, Claudia?
But he had me write out "I'll be back" with my right and left hand.
Bana iki elimle de, "Döneceğim" yazdırmıştı.
- He'll be right back.
- Hemen döner.
- He'll be right back.
Hemen döner.
If he used to be a farmer, then I'll have to pound him right back into one!
O da çiftçi değil miydi? Onu iyi bir tamir edeceğim!
But if we fix this, then he'll be right back with us.
Bu işi düzeltirsek eğer, o da aramıza dönecek.
All right, look. Now what do you say I take Sam back, be on a winning team, he'll get a trophy, and who cares if he's a benchwarmer?
Dinle, Sam'i tekrar takıma alayım, hiç değilse... iyi bir takımda oynasın, şampiyon olsun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]