He wins translate Turkish
714 parallel translation
And if one eludes me only till sunrise... he wins the game.
Ve gün batımına kadar benden kurtulan olursa oyunu kazanıyor.
Whether he wins or loses, he always leaves calmly.
İster kazansın, ister kaybetsin, hep çok sakin çıkar.
- I notice he wins all the time.
- Her zaman kazaniyormuº.
He wins at everything!
Her zaman kazanir!
He wins!
Kazandı!
You'll take that back when he wins the National.
Ulusal yarışı kazandığında bu sözlerini geri alacaksın.
If he wins, he'll slit'em out of pure joy.
Kazanırsa, sırf kutlamak için yine kesecektir.
He said, " Tell Haven he wins.
Dedi ki : " Haven'a söyle, kazandı.
It doesn't matter whether he wins or not.
Kazanıp kazanmadığı önemli değil.
- If he wins, he will break the bank.
- Kazanırsa banka iflas eder.
- l hope he wins.
- Umarım kazanır.
If he wins, I'll have 500 to put him in the big heat.
Kazanırsa, onu büyük yarışa sokacak 500 doları kazanmış olurum.
And after he wins the big one, I'll pay you this back with interest.
Büyük yarışı kazandıktan sonra sana bunu faiziyle ödeyeceğim.
Look, if he wins this next set, you'd better have everything ready.
Bir sonraki seti de alırsa, oyun bitecek.
He wins all the time.
Her zaman o kazanır.
He's entitled to be paid off if he wins.
Kazanırsa parasını alır.
But look at Epitaph, he wins it by a half
Ama Epitaph yarım boyla kazanırmış
So make it Epitaph, he wins it by a half
Ama Epitaph yarım boyla kazanırmış
I hope he wins the race tomorrow.
Umarım yarınki yarışı o kazanır.
Either he wins most of the time or he's put out to pasture.
Ya çoğu zaman kazanır ya da kızağa çekilir.
He wins all the marbles.
Ne de olsa o bütün savaşları kazanır.
- If he wins, he is.
- Kazanırsa olacak.
He wins, I lose.
O kazanıyor, ben kaybediyorum.
Maybe 40 if he wins this afternoon.
Bu öğleden sonra kazanırsa belki 40 bin.
I know if he wins, it's gonna cost me extra money, but here I am hoping he does.
Kazanırsa bana fazladan masraf çıkacak ama kazansın diye umuyorum.
He wins, he loses.
Kazanır, kaybeder.
That depends on how much he wins, or how much I want to lose.
Bu ne kadar kazanacağına bağlı veya benim ne kadar kaybetmek istediğime.
All Davis does is cut, and he wins $ 80 million.
Davis kesiyor ve 80 milyon dolar kazanıyor.
If he wins the 600 on Sunday... we could collect a lot of money for the government... plus all the winnings from future races.
Pazar günü 600 yarışını kazanırsa... devlet için önemli miktarda para tahsil edebiliriz... artı daha sonraki yarışlardan gelecek paralar da var.
All right, he's good and he's fast and he wins a couple of races.
Tamam, o iyi, hızlı biri ve birkaç da yarış kazandı.
Well, he wins sometimes, I win sometimes.
Bazen o kazanıyor, bazen ben kazanıyorum.
The man that tells me where he is, wins full pardon.
James Smith'i istiyorum. Nerede olduğunu söyleyen kişi affedilecek.
When a man wins everything in this world, when he succeeds too much, he feels, somehow, a thousand small displeasures with himself, whose whole sum is not quite remorse but rather a sort of vague disgust, dry illusions, pained regrets.
Bir araya gelince hepsi, vicdana ağır basmaz ama, içinde bir sıkıntı yaratır.
He never wins an argument, does anything I ask and he's got the money to do it.
Hiçbir tartışmayı kazanmaz, her istediğimi yapar... ... ve bunu yapacak parası var.
He played "loser wins" with you.
Seninle "kaybeden kazanır" oynadı.
It isn't whether he loses or wins.
Mesele kazanması ya da kaybetmesi değil.
Whoever wins, he's dead.
Kim kazananırsa kazansın, Bill ölecek.
And he catches up and wins With a roar!
Yakalar ve kazanır Sarsıcı!
He who in single combat, wins without weapons...
Kim tek başına..
He always wins.
Her zaman kazanır.
- If the Doctor wins, he has won back "TARDIS".
- Ne! - Eğer Doktor kazanırsa, TARDIS'i geri kazanacak.
He who wins is privileged to wear the sacred ring from sun to moon, from moon to sun.
Kutsal yüzüğü takma ayrıcalığını kazanan kurban olmayı hakeder Güneşten ata, Aydan güneşe.
Beside the money, if Po-han wins, he stays aboard.
Paranın yanında, eğer Po-han kazanırsa, gemide kalacak.
You, of course, remember that horrible radio show during which he declared, "I hope Germany wins." I was in Paris.
Laval'in siyaseti Alman yanlısıydı çünkü onlara güveniyordu.
Whichever one wins, he can't lose.
Kimin yenildiği dert değil.
If he returns safely to Me xico, and wins the re volution we'll lose our oil concessions.
Ve yakında bırakmamız gerekecek. Uluslararası bir skandalı engellemeliyiz. Meksika devrimini yaparsa petrolümüzü kaybedeceğiz.
It's not a fair world Hope Wenlie wins He can't lose
ama dünya adil değil umarım Wenlie kazanır kaybetmemeli
Those of you who stand around me and those of you who will presently spread my word abroad if my horse the last of the Jahils, wins the Buzkashi of the king from that day forward, he shall belong to Uraz my son.
Siz, burada toplanmış olanlar ve sözlerimi her yana yayacak....... olanlar, sizi tanık tutuyorum. ... Eğer yetiştirdiğim son atım Cahil Kral Buzkaşisini kazanırsa o günden sonra atım Cahil Uraz'ın oğlumun atı olacak.
Anyone who manages to beat our champion wins ten times the money he paid.
Şampiyonumuzu mağlup etmeyi başaran herkes yatırdığı paranın on katını alacak.
A couple of good wins, he's ready for anybody.
Bir kaç galibiyetten sonra herkesin karşısına çıkmaya hazır.
The wises t an tagonis t is he who wins without engaging in ba ttle.
En bilge savaşçı, dövüşmeden kazanandır.
winston 928
wins 93
winslow 61
winston churchill 24
he will come 53
he will come back 16
he will 605
he will not 40
he will kill you 57
he will die 61
wins 93
winslow 61
winston churchill 24
he will come 53
he will come back 16
he will 605
he will not 40
he will kill you 57
he will die 61