English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / He will

He will translate Turkish

34,559 parallel translation
Of course he will.
- Elbette zarar verecek.
If Jackson thinks we're here to arrest him, he will kill us.
Jackson onu tutuklamaya geldiğimizi düşünürse bizi öldürür.
I'll take you back to your hotel room, and when Flynn shows up, which he will, sooner or later,
Seni otel odana geri götüreyim.
As he grows, the fragments will fuse together, the nerves will grow and reattach along the silk webbing, and, in time, his legs will be able to support his weight, and he will be able to walk again.
Büyüdükçe parçalar kaynaşacak. Sinirler büyüyecek ve ipek ağın üzerinde birleşecek. Zamanla bacakları ağırlığı taşıyabilecek duruma gelecek ve tekrar yürüyebilecek.
The doctors say it is unlikely he will recover.
Doktorların dediği ne göre bu beklenmedik O iyileşecek.
- That he will.
- Dediğini yapacak.
- He will be.
- Ölmedi.
- I'm saying, if Alan were to end up hurt or arrested, he will never be allowed at your house again,
- Söylemek istediğim eğer Alan'nın tutuklanması veya yaralanmasıyla sonuçlanacak olursa bir daha asla senin evine gelmeye izni olmaz...
He says the plane can land in Jefferson City and that he will accept all of the refugees, even if Florida won't.
Uçağın Jefferson City'ye inebileceğini ve Florida kabul etmese dahi tüm mültecileri alacağını söylüyor.
He's gonna give it to Pat. He's gonna let Pat know that he will be judged on a different plane.
Bu sefer Pat'e farklı bir yargılama yapacak.
I mean, he's not my patient now, but I intend that he will be.
Şu an için hastam değil ama olması niyetindeyim. Acil servis doktoru bulabildiğimiz ne varsa istiyordu ve Bay Pringle veri tabanımızda yer alıyordu.
He will figure this out.
Neler olduğunu anlayacaktır.
I... I bet he will.
Bahse girerim ki bulacaktır.
And in the meantime, if the cops stop him for loitering, or whatever else, he will go to prison.
Ve bu süre içinde polisler ya da başka biri onu yakalarsa hapse girecek. Suç işlemiş.
- He will.
- Yapacak.
Oh, he will.
Oh, yapacak.
- And number two, he will not use full power ever.
- Evet. - Ve iki numara, O tam güç kullanmayacak şimdiye kadar.
And he will find my son.
Oğlumu o bulur.
He will remain under observation, but his doctors are cautiously optimistic.
Gözlem altında kalacak, fakat doktorları ihtiyatlı bir şekilde iyimserler.
And he will know where you are.
O da senin düşünceni anlamış olur.
In the future, he will not exist.
O gelecekte var olmayacak.
In less than 5 minutes, he will be dead.
5 dk'dan kısa bir süre içinde ölmüş olacak.
This man, that took your mother away from us, took you from me, he will not have my granddaughter.
Anneni bizden alan, seni benden alan bu adam torunumu da alamayacak.
And, you know, we'll do something nice for Dad if Barry wins, which... he will because Barry always wins.
Eğer Barry kazanırsa babam için güzel bir şey yapalım. Barry zaten kazanacak, her zamanki gibi.
I bet next time he will think twice.
Bundan sonra yapmadan önce iki kez düşünür.
But he will be spending much more quality time with his friends and neighbors.
Ama artık arkadaşları ve komşuları ile daha kaliteli vakit harcayacak.
Your father's coming, and he will use those shears.
Baban makasları kullanmaya geliyor.
Because he will have your blood and the blanket you wrapped him up in, but that's it.
Çünkü senin kanın ve onu sardığın, battaniyenden başka bir şey olmayacak hayatında.
And when they look into the soul, then he will meet his true end,
Onlar ruhu aradıklarında, o, gerçek sonuyla tanışacak.
But he will, Lizzy, with the help of someone on the inside.
Ama sıyrılacak, Lizzy. İçeriden birinin yardımıyla.
I'm also happy for Earl,'cause he had two years in the "Will Caroline Ever Have Sex Again?" pool.
Ve 2 yıldır "Caroline Bir Daha İlişkiye Girecek Mi?" havuzunda bulunduğu için Earl adına da seviniyorum.
If he's gonna kill me, a head shot will do.
Beni öldürmek isterse kafamdan vurur.
He's surrounded by jackals, and I'm afraid they will eat him alive.
O çakallarla sarıldı, ve korkarım O'nu canlı canlı yiyecekler.
Santa Anna is waiting on reinforcements, and when they come, which they will, tomorrow, he's gonna come over this wall and in 20 minutes you're all gonna be dead.
Santa Anna yeni kuvvetleri bekliyor ve yarın onlar geldiğinde bu kapıya dayanacaklar ve 20 dakika içinde buradaki herkes ölmüş olacak.
... he and the First Lady will have cast their votes while in Los Angeles today.
... Başkan ve eşi oylarını bugün Los Angeles'teyken kullanacak.
I am sure the Black Panther will explain why he believes it was his right to take the shield.
Eminim ki Kara Panter kalkanın neden onun olduğunu düşündüğünü bize açıklayacaktır.
Whatever he offered, Mr. Song will double, but, really, I'd avoid Mr. Song too.
Her ne önerdiyse, Bay Song onun iki katını verir ama, cidden, Bay Song'dan da kaçınmalıyım.
Look, Blackstone will try to make it look like he's alone, but he won't be.
Dinle, Blackstone yalnızmış gibi görünmeye çalışacaktır. Ama öyle olmayacak.
PD will slap the cuffs on him the minute he's discharged from Med.
Hastaneden taburcu olduğu an polisler kelepçeyi takacak.
With what will he use to look at our precious baby?
Bir tanecik bebeğimizi nasıl görecek?
James will then not go for the edges, he'll go for the middle.
O zaman James gemilerini köşelere koymayacak. Ortaya koyacak.
Right, Jeremy Clarkson thinks he's being flamboyant, and he doesn't realise that my knowledge of aerodynamics will trump his ability to fit rubber penises to people's cars.
Doğru, Jeremy Clarkson onun göz kamaştırıcı olduğunu düşünüyor. Ve o benim aerodinamik bilgim olduğunu fark etmiyor Insanların arabalarına kauçuk penis takma yeteneğini koz alacak.
I will take him as much as he'll have it.
O ne zaman isterse buraya gelebilir.
I will send messengers to him and if he kills them, I will know where he stands.
Ona elçi göndereceğim onları öldürecek olursa, ne düşündüğünü anlamış olurum.
He said, that when you wear it, your enemies will see you exactly as you want to be seen, and only that way.
Bu tişörtü giydiğin zaman, nasıl görünmek istiyorsan düşmanlarının sen o şekilde gördüklerini söyledi.
If you're wrong and he is harmed in any way, I will personally see to it that you and The Thrushes are exterminated.
Eğer yanılıyorsan ve herhangi bir şekilde ona zarar gelirse senin ve Ardıç Kuşlarının itlafını bizzat gerçekleştiririm.
It is a little out there, but I will say, if you'd been through the stuff that he has... you'd be a little crazy, too.
Biraz uç bir fikir ama şunu söyleyeyim eğer onun yaşadığı şeyleri yaşasaydın sen de biraz deli olurdun.
And we have to make sure that he can't use that magic on you, and we will.
Sihri senin üzerinde kullanmayacağından emin olmak zorundayız ve olacağız.
If he doesn't pressurize the cabin as the capsule gets higher, his blood will literally boil.
Kapsül yükseldikçe kabini basınçlandıramazsa kanı kelimenin tam anlamıyla kaynar.
Trust me, if he has any recollection of what went on in that capsule buried away, it will surface.
İnan bana, o yeraltındaki kapsülün içinde olanlardan en ufak bir kısmını bile hatırlarsa o kapsül ortaya çıkacaktır.
Reddington believes Kirk is going to escape and that when he does, the Coroner will help him vanish.
Reddington Kirk'in kaçacağını düşünüyor. Kaçtığında da Koroner'in ona ortadan kaybolmasında yardımcı olacağını.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]