English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Heart's

Heart's translate Turkish

18,836 parallel translation
But I always thought he had a good heart, that he was just misguided.
Aslında iyi biriydi. Sadece yanlış kişiyi örnek aldı.
It's our blood that's running through the heart of it.
Topraklarında bizim terimiz akıyor.
Then they continued out of his sincere belief that she'd become the scorned woman avenging her broken heart by killing his wife and framing him for the murder.
Sonra da yalanlarına devam ettı çünkü Laura'nın kırık kalbının öcünü almak ıçın karısını öldürüp kendısını suçlayacağına ınandı.
But the country's solution to its financial crisis may lie in the heart of sacred Indian territory, land that Lakota leaders Crazy Horse and Sitting Bull aren't going to give up without a fight.
Fakat ülkeyi finansal krizden çıkarma yolu kutsal kızılderili bölgesinin tam ortasındaydı. Lakota liderleri Çılgın At ve Oturan Boğa topraklarından savaşmadan vazgeçmeyeceklerdi.
- My heart's broken.
- Kalbim kırıldı.
- Do you even realize that you broke her heart?
- Kalbini kırdığının farkında mısın?
Jeez, Georgia, are you trying to give me a heart attack?
Tanrım, Georgia bana kalp krizi geçirtmeye mi çalışıyorsun?
Your heart is pounding like it -  -  like it might explode.
Kalbin patlayacakmış gibi çarpıyor.
Because... for 12 years, I've tried every way -  -  every wrong and misguided way to win your heart only to realize, in these last very dark weeks, you wanted something else.
Çünkü 12 yıldır kalbini kazanmak için her yolu denedim ; her yalnış ve kaybolmuş yolu. Ve bu son birkaç karanlık haftada fark ettiğim tek şey senin başka bir şey istemiş olduğundu.
Got a bad knee, now he has a bad arm, but he's got a good heart.
Hasarlı bir dizi vardı, şimdi hasarlı bir kolu var ama sağlam bir yüreği var.
Miriam's heart.
Miriam'ın kalbi.
You and us, we're the same. I feel it in my heart's core.
Biz aynıyız.Kalbimin derinliklerinde bunu hissediyorum.
Must've broken your heart.
Kalbini kırmış olmalı.
My son's pissed off, my daughter's got a broken heart, and that guy on TV's just laughing at me.
Oğlum kızgın. Kızımın kalbi kırık. Televizyondaki bu adam da bana gülümsüyor.
The way to a man's heart is through his stomach.
Bir erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer.
Tom, I don't know if you'll take my words to heart, but I wish you and your family good fortune.
Tom, sözlerimi ciddiye alır mısın bilmiyorum ama sana ve ailene bol şans dilerim.
This... is like my son's heart.
Bu oğlumun yüreği gibidir.
- Oh! He says he's sorry he couldn't make it and he hopes you enjoy. - Bless his heart.
- Gelemediği için üzgün olduğunu söyledi ve beğenmenizi umuyor.
You really know the way to a journalist's heart.
Bir gazetecinin kalbine giden yolu çok iyi biliyorsun.
That's why your heart aches every time you see a little kid.
Bu yüzden küçük bir çocuk gördüğün her sefer kalbin ağrıyor.
Quickest way to a woman's heart is through her la-la, but if your way works, more power to you.
Bir kadının kalbine giden en kısa yol kukusundan geçer. Ama senin yöntemin işe yararsa hakkını teslim ederim.
And if anything, the Queen's dilemma at the heart of it all is only more acute.
Ayrıca Kraliçe de oldukça ağır bir ikilemde.
There's a beating heart there after all.
Sonunda burda atan bir kalp var.
The education of the poor has always been a cause close to Her Majesty's heart.
Fakirlerin eğitim görmesi her zaman Majesteleri'nin en öncelikli gayesi oldu.
Her betrayal will open the door to your heart's desire.
Ihaneti Kalbinin arzusu için kapıyı açacak.
Good old Thelma back there, she's a whore, bless her fine heart.
Eski toprak Thelma ise bir fahişe, ömrü bol olsun.
Lord, You know my pain and distress, you understand the fear in my heart.
Tanrım, acımı ve sıkıntımı biliyorsun. Kalbimdeki korkuyu anlıyorsun.
like Satan's fingers were squeezing my heart... and then suddenly just let go.
Sanki şeytan kalbimi sıkıştırıyordu ve birden bırakıp gitti.
Some old lady's heart gives out and it's all hands on deck.
Yaşlı bir kadının kalbi durunca hepimiz görev başına çağrıldık.
Heart works in mysterious ways.
Kalp değişik yöntemlerle çalışır.
Heart rate's good.
Kalp atışları güçlü.
It records your heart rate, mileage, location.
Kalp atışını, koştuğun uzaklığı ve yerini kaydediyor.
So, the curse accepted the doll as a proper sacrifice in place of Jane's heart.
Böylece lanet bebeği Jane'in kalbine karşılık değerli bir kurban olarak kabul etti.
And this is Luisa... who received your son's heart.
Bu Luisa. Oğlunuzun kalbini aldı.
My heart's not in it anymore.
Artık gönlüm de istemiyor.
I don't want to break her heart. She's so into me.
Onun kalbini kırmak istemiyorum.
Do you suppose it's possible to be both pure of heart and impure at the same time?
Aynı anda hem kalbi temiz hem de saf olmamak mümkün mü sence?
But on rare occasions, men of lower blood but of Mongol heart, have achieved rank in the keshig order.
Nadiren daha aşağı sınıftan ama Moğol yüreğine sahip kişiler koruma rütbesini edindi.
I'm glad the president heard me and finally took General Brockhart's advice to heart.
Sayın Başkan nihayet bana kulak verip General Brockhart'ın tavsiyesini dikkate aldığı için memnunum.
Well, you might be able to send a rocket into orbit, Mr. Balsam, but please don't presume to know what's in your employee's heart.
Yörüngeye roket gönderebilirsiniz, Bay Balsam ama lütfen çalışanlarınızın hislerini öğrenmeye cesaret etmeyin.
This baseline heart rate is way higher than anything we've seen before.
Bu kalp atışı daha önce hiç görmediğim kadar yüksek.
His heart rate is holding steady at 170.
Kalp atışı 170'te sabit.
Nicki Minaj tweeted at you a face with heart eyes.
Nicki Minaj gözleri kalp bir yüz tweet'i atmış.
Electric signals, your heart's natural pacemaker.
Elektrik sinyalleri, kalbinin doğal pili.
I convinced him it could be casual, that I wouldn't break his heart like you did.
Onu sıradan olacağına ikna etmiştim senin kırdığın gibi kalbini kırmayacaktım.
Snow White's heart on a plate. I know she's been here.
Buraya geldiğini biliyorum.
Not until Snow White's heart is in one of these boxes.
Pamuk Prenses'in kalbi bu kutulardan birine girene kadar vazgeçmeyeceğim.
If Regina won't be happy until she crushes Snow White's heart, then we must help her do just that.
Regina, Pamuk Prenses'in kalbini ezene kadar mutlu olmayacaksa o zaman o kalbi ezmesi için ona yardımcı olmalıyız.
Snow White's beating heart.
Pamuk Prenses'in atan kalbini.
Especially the things you can't do... like Snow's heart.
Özellikle de senin yapamadığın şeyleri... Mesela Pamuk'un kalbi.
It's not like we had a lot of heart-to-heart conversations while they handcuffed me to a computer.
Beni bilgisayar başına kelepçelerken pek muhabbet edemedik.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]