English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Heartland

Heartland translate Turkish

125 parallel translation
Only the Rhine now lay between the Western Allies and the heartland of Hitler's Germany.
Müttefiklerle Alman anavatanı arasında kalan tek engel Ren Nehri'ydi.
This is heartland... cattle country... and that's the way it's going to stay.
Burası ülkenin merkezi, sığır bölgesi ve hep bu şekilde kalacak.
It must have been something back then travelling across the country by train listening to the clickety-clack as the train rumbled through the heartland.
Bir kaç ev kadını ile yattığına mı kızdın? Bu konuda konuşmak istemiyorum.
This is the heartland of electronic production in the United States, which accounts for what - 80 % of the world microchip market.
Burası Amerikanın elektronik üretiminin kalbi, yani dünya mikro çip piyasasının ° % ° 80'ini elinde tutuyor demek.
No, I'm interested in how it affected the heartland of the nation... the small communities.
Hayır, ülkeyi nasıl etkilediği ile ilgiliyim... küçük toplulukları.
- Heartland, huh?
- Heartland, öyle mi?
That's the heartland.
Orası işin can damarı.
Death in heartland America.
AMERİKA'NIN GÖBEĞİNDE ÖLÜM.
Norville Barnes, young president of Hudsucker Industries a boy bred in the heartland, but now the toast of New York.
Norville Barnes, Hudsucker Endüstrisinin genç başkanı Amerika'nın ortasında yetişmiş, ama şimdi New York'un karmaşasında.
The unlikely setting, a farm in the heartland of America, the state of Wisconsin, where federal agents claim to have found the brains behind an international drugs ring.
Alışılmadık bir dekor. Federal ajanların, bir uluslararası uyuşturucu örgütünün liderlerini ele geçirdikleri yer, Amerika'nın ortasında, Wisconsin eyaletinde bir çiftlik.
A teacher in trouble, a town under siege, a journey to the heartland.
Başı dertte bir öğretmen, kuşatma altında bir kasaba aşk ülkesine bir yolculuk.
There's been another unsubstantiated UFO sighting in the heartland.
Amerika'nın merkezinde bir asılsız UFO görme olayı daha meydana gelmiş.
Heartland Toys has a long tradition of bringing joy to kids.
Heartland Oyuncakları çocukları eğlendirmek için üretilirdi.
Just as he's done with his computer, telecommunications and food divisions Mr. Mars intends to bring his own personal touch to Heartland Play Systems.
Bilgisayar, telekomünikasyon ve yiyecek bölümleriyle olduğu gibi... Bay Mars Heartland Oyun Sistemleriyle de bizzat ilgilenecektir.
Hello, Heartland Play Systems.
Merhaba, Heartland Oyun Sistemleri.
I'm sorry, but Heartland Play Systems does not replace lost toys.
Üzgünüm, ama Heartland Oyun Sistemleri kayıp oyuncakları yenilemez.
Yes, we're with Heartland Play Systems, Consumer Satisfaction.
Biz Heartland Oyun Sistemleri Müşteri Hizmetleri'nden geliyoruz.
There's a Heartland truck outside.
Dışarıda Heartland kamyonu var.
live from the heartland.
Olay yerinden canlı yayın.
This is the heartland of America, where people invite you into their homes... to talk about tornados, droughts, floods, Grandma's moonshine, shotgun weddings, they introduce you to their buxom, virginal daughters, and where... where people disappear.
Burası Amerika'nın göbeği, insanların evlerine davet edip... kasırgalar, kuraklıklar ve sellerden bahsettiği yer, büyükannelerin ay ışıkları, pompalı tüfekli düğünler, sizi tombul, çıtır kızlarına takdim ederler, ve orada... orada insanlar kaybolurlar.
Mid-90s hip-hop for the heartland.
90'lı yılların hip hop kıyafeti.
You can get yourself a Kodak box camera, and we just head out across the heartland.
Sen de kendine bir Kodak kamera alırsın ve ülkenin merkezine doğru gidebiliriz.
You know, besides, I'm actually enjoying this little trip through the heartland.
Aslında ülkenin bir ucundan diğerine..... yaptığımız bu gezide benim de hoşuma gidiyor.
From Mom's Friendly Robot Factory in America's heartland, Mexico :
Bu köşede Mom'ın Dostcanlısı Robot Fabrikasından çıkma, Amerika'nın bağrı Meksika'dan kopmuş :
# # [Ends ] [ Narrator] the Simpson's amazing journey began here... in the bustling heartland town of Springfield.
Simpsonlar'ın müthiş hikayesi Springfield kasabasının göbeğinde başladı.
That is a big Heartland Lodge buck right there.
Bu bir "Heartland Lodge" geyiği.
In its heartland are mountain ranges that once rivalled Everest built up and worn down over time and remnants of a once vast inland sea
Merkezinde, bir zamanlar Everest'le boy ölçüşmüş zaman içinde yükselmiş ve aşınmış dağ sıraları ve bir zamanların muazzam bir iç denizinin kalıntıları vardır.
Well, you know the heartland, some things can change in a minute.
Heartland'ı bilirsin, bazı şeyler bir dakikada değişebilir.
You take a nine-year-old girl and a special ops unit into the American heartland, you lose the girl, you come up with nothing.
Dokuz yaşındaki bir kızı alıyorsunuz. Amerika'nın göbeğinde özel bir operasyon birimi ve kızı kaybediyorsunuz, eliniz boş geliyorsunuz.
Deep in America's heartland, a thousand miles from any ocean is the surf city of Lake Michigan, Sheboygan, Wisconsin, a hotbed for freshwater surfers.
Amerika'nın can damarında, herhangi bir okyanustan binlerce kilometre uzakta Michigan Gölü sörf merkezi Sheboygan, Wisconsin tatlı su sörfçülerinin merkezi.
Right you are, and out there in the heartland of America, every little guy knows exactly what you mean.
İşte bu kadar. Amerika'nın her yerinde küçük adam, ne dediğinizi anlıyor.
and I am quoting him now, "when Vietcong terror against the American Goliath kindled the hopes that the Western heartland was vulnerable".
şimdi onun sözlerini aktarayım : " Amerika adlı deve karşı Vietcong terörü umutları tutuşturduğunda
Where are we on the warrant for Hayden's room at the Heartland?
Hayden'ın Heartland'deki odası için arama izni geldi mi?
"Young Chris Hughes Mack, raised right here in the heartland of Xenia, was crowned king of the greatest pornography empire on the planet."
? "Young Chris Hughes Mack, tam burada Xenia'nın kalbinde büyüdü, dünyanın en büyük pornografi krallığının tacını giydi."
And now Desperate Dan takes you to America's heartland to bring you Wild College Girls :
Şimdi Dan size çılgın kolejli kızları sunuyor.
For this reporter, we may be in the beginning of an appearance by AI-Qaida in the middle of the heartland of middle America.
Bana sorarsanız... Amerika'nın göbeğinde... El Kaide'nin varlığından bahsedebiliriz.
So in all of those areas, Khurasan really is a heartland of Islamic intellectuality and the vibrancy of Muslim life in the period.
O zaman diliminde bütün bu bölgeler arasında Horasan İslam bilgeliğinin ve coşkusunun kalbiydi.
And into this dark heartland, the prophet stalked his enemy
Ve bu karanlık anavatana doğru, elçi düşmanını takip etti
And now that the heartland of our nation is transformed into a desert, they turn their gluttonous eye upon our misery and they gobble up your farms!
Ve şimdi ülkemizin kalbi bir çöle dönüşünce, O doymayan gözlerini bizim kederimize çevirdiler ve çiftliklerinizi yuttular!
I'm not sure how that might play in the heartland.
Bunun kalplerde ne sonuç vereceğinden pek emin değilim.
We're a little worried. Kids in the heartland, they're not gonna...
Sokaklardaki çocukların bu dünyayı,
Kandahar in the south of Afghanistan. The Taliban heartland.
Afganistan'ın güneyindeki Kandahar Taliban'ın kalesi olarak biliniyor.
and do my very best to put the heart back in the heartland.
elimden gelenin en iyisini yapıp buranın can damarına tekrar can verme cesaretini göstermek.
"to do my part to put the heart back in the heartland."
"buranın can damarına tekrar can verme cesaretini göstermek."
"... on " our bald-headed wannabe's campaign... the heartland message... on every TV station across Kansas from now until Election Day.
Otobandaki tabelalara büyük afişler ve bizim mütavazi kampanyamızın can alıcı vuruşu.... yürekten mesajımız seçim gününe kadar bütün tvlerde yayınlanacak.
The food we eat no longer comes from America's heartland.
Yediğimiz yiyecekler artık Amerika'nın merkezinden gelmiyor.
So what's with this place, uh, Heartland?
Buranın adı ne, Heartland mı?
The thing is, Lou, the loan to Heartland wasn't based on equity, it was based on your mom's reputation.
Aslında, Lou, Heartland'a kredi vermek adaletsizliğe dayanmıyordu annenin itibarına dayanıyordu.
Heartland isn't a dream, Amy.
Heartland bir hayal değil, Amy.
Lou wants to sell Heartland so she can go back to New York!
Lou New York'a dönebilmek için Heartland'ı satmak istiyor!
- For taking me deep in the heartland for an American Christmas, for introducing me to your mother who, I must say, is quite a trip and for just being you. - For what?
Ne için?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]