English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Heave ho

Heave ho translate Turkish

171 parallel translation
Heave ho!
Kaldırın!
Heave ho!
Hay-di!
Heave ho, here we go.
Önce ayaklarını zincirleyin.
- Heave ho.
- Hey, hop.
Heave ho.
Hey, hop.
Heave ho the forestay sail.
Elini omzuma koy ve sakin ol.
I can see a body. Heave ho!
Haydi!
Heave ho!
Haaydi!
Now heave ho.
Haydi çıkar.
Heave ho!
Asıl! Asıl!
- Heave ho!
- Atın!
My wife gave me the old heave ho because of some lousy picture.
Karım alçak bir fotoğraf yüzünden, Beni evden kovdu.
Push! Heave ho!
İtin, itin haydi!
Yo ho, heave ho
Vira salpa!
Shiver my timbers shiver my sides Yo ho, heave ho
Titrer kerestelerim Titrer bedenim
Heave ho!
Kaldırın hadi!
We're goin'again, Davey. Heave-ho.
Gidiyoruz, Davey.
A-heave, a-ho. A-heave, a-ho. A-heave, a-ho.
Hop, hop, hop.
A-heave, a-ho.
Hop, hop, hop.
Heave ho, me lads, heave ho.
Eğer onun ölmesine izin verirseniz hepinizi vururum, sizin her adamınızı sonuna kadar. Vira beyler vira
Heave ho.
Vira salpa.
She gave him the heave-ho.
Addie ona yol verdi.
The heave-ho.
Marş marş.
Heave, ho.
Hi, ho.
Yeah, keep it soft, or we'll get the heave-ho.
Evet, yumuşak nefes al. Yoksa kapı dışarı ediliriz.
Heave-ho, hey, hey Heave-ho, hey, hey
Heave-ho, hey, hey Heave-ho, hey, hey
Heave-ho, up she goes.
Kuvvetlice, yukarı kalksın.
Heave-ho!
Yukarı kaldır!
Heave-ho, onto the field.
Alana çekelim.
Heave ho!
Asıl!
Heave-ho!
Haydi bastır!
Heave-ho.
Haydi hop.
Heave-ho!
Heave-ho!
Heave-ho!
Cennete selam söyleyin!
Coach didn't take well to getting the old heave-ho.
Koç, kapı dışarı edilmeyi pek iyi karşılamadı demek.
Heave-ho!
Tamam kaldırın!
Heave-ho!
Uçun!
Ahoy there, me shivering matey, heave-ho!
Hey oradaki, benim titrek dostum, Vira salpa!
Heave-ho! Is it better to lose a leg? Or an eye?
Bu bir bacağı kaybetmekten daha mı iyi?
That the two of you couldn't figure out your nitwit relationship so they're giving the rest of us the heave-ho along with you?
İkiniz o salak ilişkinizi yoluna koyamadığınız için sizinle birlikte bize de mi güle güle diyorlar?
♪ And it's hey to the starboard, heave-ho
# Hey, sancak tarafı, vira!
- Heave! Ho! - What are you doing?
Ne yapıyorsun?
If you don't stop crashing, I'll give you the heave-ho.
Çarpıp durmayı kes yoksa seni işten kovarım.
Heave, ho!
Kaldır!
Okay, captain, give it the old heave-ho.
Tamam kaptan, gönder bakalım.
I'll shave off the soup-strainer if you give the sailor talk the old heave-ho.
Ben bu çorba tutucusunu keseceğim..... şayet sen şu eski denizci ağzını bırakırsan.
I'll give you the heave-ho, you fucking ball breakers!
Bir daha arabama yaklaşmayın. Sizi küçük baş belaları.
... and, with a great heave-ho, turned it into the legendary treasure-ship.
... ve çığlıklarla, onu efsanevi hazine gemisine çevirdiler.
Heave, ho!
Hey, hop!
Heave ho, we'll go
Heyamola, gideriz
Oh, they gave me the heave-ho.
Beni geri yolladılar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]