English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Hold on

Hold on translate Turkish

38,031 parallel translation
Okay, now, hold on just a second, we don't go out there and risk our lives until we know who we're saving, okay?
- Tamam, şimdi biraz bekle, kimi kurtardığımızı bilmeden ortaya çıkıp canımızı tehlikeye atamayız... -... tamam mı?
Hold on.
Dur.
You have no hold on this woman.
Bu kadının üstünde gücün yok!
When the rock you hold on to is a love miles away
Tek tutunduğun şey çok uzaktaki bir aşk olunca
Hold on a second.
Bekle bir saniye.
Hold on.
Dur biraz.
Oh, whoa, hold on, that's unfair.
Orada durun, bu haksızlık.
Hold on, don't tell me.
Bekle, bir şey söyleme.
She has a hunch, whoa... whoa, hold on now, then that settles it.
Kızın önsezisi var, dur bir dakika, o halde her şey anlaşıldı.
Hold on.
Bekleyin.
Hold on!
Sıkı tutun!
Hold on a second.
Bir saniye.
Wait, wait, hold on, do what?
- Durun, durun.
Hold on.
Dur hele. Orada bir sallanma mı oldu?
- Hold on, hold on. I'm supposed to be watching you.
Dur bakalım, sana bakmam gerekiyor benim.
- I'll buy it. - Hold on, now, Huck.
- Dur biraz, Huck.
You have no hold on this woman!
Bu kadını tutamazsın!
Hold on.
Bir saniye.
Hold on.
Bir dakika.
Okay, hold on, wait a minute, I had...
Tamam, bekle, bekle bir dakika, Bana...
- Hold on.
- Durun!
Tremors are typically the first signs of the symptoms of GSS - taking a hold on the human body.
Titremeler GSS'in insan vücudunu ele geçirdiğinin ilk belirtileridir.
♪ Hold on ♪
Bana tutun.
Hold on, Red.
Dayan, Kırmızı.
Thanks, Gerry, but why don't you hold on to it?
Sağ ol Gerry ama niye sende kalmıyor?
Hold on, wait here for a bit.
Burada biraz bekle.
All right, hold on.
Pekala, durun.
H-Hold on.
Bekle.
Hold on a second.
Dur bakalım.
Oh, I can't hold on much longer!
Daha fazla tutamam!
Hey, hold on! Hold on, hold on.
Durun, durun, durun.
Well, try to hold on to this one.
Bu işe devam etmeyi dene.
Just hold on. I'll get you out of here.
Dayan, çıkartacağım seni.
Just hold on. Hold on.
Dayan biraz, dayan.
Hold on a while longer.
Biraz daha dayanın.
Everyone hold on tightly!
Herkes sıkı tutunsun!
- Please just hold on.
- Dayanın biraz.
Everyone hold on tightly!
- Herkes sıkı tutunsun!
Just hold on!
Sıkı tutunun!
Just hold on a little longer.
Biraz daha dayan.
I don't think... I can hold on much longer.
Daha fazla dayanabileceğimi sanmıyorum.
We're almost done. Hold on.
Neredeyse bitirdik.
But it all depends on how long you can hold your breath.
- Fakat her şey nefesini ne kadar uzun tutabileceğine bağlı.
Hold tight. Help is on the way.
Destek geliyor.
( CHOPPER GRUNTING ) Hold on.
Sıkı tutunun.
- to hold off on that announcement.
-... vermesini bekletebilir.
Since clearly it means I'll have to put my budding film career on hold.
Yani bu gelişmekte olan film kariyerimi geri plana atmam demek oluyor.
While men don't hold a monopoly on sexual predation,
Cinsel avlanma sadece erkeklerin tekelinde değil.
As the dry season takes hold, food becomes increasingly thin on the ground.
Kuraklık mevsimi hakimiyet kurdukça zemindeki yiyecekler giderek daha da azalır.
Hold on a minute.
Bir saniye.
Wait, hold on a second.
Bu doğru!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]