English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Heavenly

Heavenly translate Turkish

1,306 parallel translation
A house of heavenly peace!
Tutuyorum burayı - Sen!
Ah! House of heavenly peace. I rent it.
- Aaa, ne kadar huzurlu bir ev, tutuyorum burayı..
That music, that heavenly music.
O müzik, o ilahi müzik.
God! Heavenly God!
Aman tanrım!
Heavenly.
Eşsiz.
Heavenly Father, you take your beloved child, Nicholas Gazzara, beloved husband of Rosemary Gazzara, father of Frederico, Paulo and Estelle.
Cennetteki Babamız sevgili evladını yanına al, Nicholas Gazzara... Rosemary Gazzara'nın eşi... Frederico, Paulo ve Estelle'in babası.
"Lead Us Heavenly Father, Lead Us."
"Yüce Babamız Bize Yol Göster."
'Tis indeed a miracle one must feel that two such heavenly creatures are real.
Bu iki cennete ait varlığın gerçek olduğunu birinin hissedebilmesi gerçekten de bir mucizeydi.
It was wonderful... heavenly... beautiful... and ours.
Harikaydı cennetsel... güzel...
With voices ringing and cheerful demeanor, the ordinary tanuki, dreaming of their heavenly destination, boarded as though beginning a regular voyage. It was such a sorrowful sight.
Çınlayan sesleriyle neşe içindeki sıradan rakunlar, cennete gitmeyi düşleyerek sanki olağan yolculuklarına başlarmış gibi bindiler gemiye Ne hazin bir manzaraydı.
But this heavenly beauty merits words.
Ama bu eşsiz güzellik sözcükleri hak ediyor.
Sleep in heavenly...
Uyur cennette gibi...
Graves at my command Have waked their sleepers oped and let'em forth By my so potent art. But this rough magic I here abjure, and, when I have required Some heavenly music, which even now I do, To work mine end upon their senses that
Emrimle, mezarlar uyuyanları uyandırdılar kudretli sanatımla, açılıp onları dışarı saldılar ama bu kaba büyüye artık ediyorum tövbe ve ihtiyaç duyduysam cennetsel müziğe ki duyuyorum şu an bile yapmak için üstüme düşeni, akılları üstünde bu havasal tılsım ile.
I've wondered if they navigate by moonlight and mistake our candles for very bright heavenly bodies.
Acaba ay ışığı ile seyrettikleri için mi mum ışığımıza kanıp, narin vücutlarını yakıyorlar? Otursanıza?
"If I did, I could delude myself that life promises" "a heavenly dessert after an indigestible main course."
Yapabilseydim,'hayat bize, hazmı güç bir yemek sonrası cennet tatlıları vaadediyor'diye kendimi kandırabilirdim.
Oh, it's heavenly.
- Oh, çok güzel.
Oh, Charles, you do have heavenly teeth.
Oh, Charles, harika bir zevkin var.
'Angelheaded hipsters burning for the ancient heavenly connection'to the starry dynamo in the machinery of the night'.
Melek kafalı teknoloji çılgınları cenneten tarihi gelen bağlantılar için yanıp tutuşuyorlar....
Your living assignment is... "Y" block, Heavenly Haven.
Yaşama alanın "Y" blok, Heavenly Haven.
I think that's Heavenly Haven.
Sanırım burası Heavenly Haven.
In your dreams, buddy. - Yeah, Heavenly..
Rüyanda görürsün ahbap.
Hershey and Brisco in position outside Heavenly Haven!
Hershey ve Brisco Heavenly Haven'da yerlerini aldılar!
Cell "B" in Heavenly Haven, on the corner of Abbott and Costello.
Heavenly Haven'daki, Abbott ve Costello'nun köşesindeki, Hücre "B" deyiz.
Due to the recent disturbance in Heavenly Haven, there will be increased patrols in Sector 4.
Heavenly Haven'deki son yaşanan gelişmeler nedeniyle, Sektör 4'teki devriye sayısı arttırılacaktır.
Oh, they're cherubs - heavenly creatures!
Onlarla başa çıkamıyorum. Onlar cennetteki küçük melekler!
Oh, Heavenly Father, we humbly thank you...
cennetteki tanrım, sana alçakgönüllülükle teşekkür ediyoruz.
Heavenly Father, you told Adam in the garden, after that business with the snake, that man would have to earn his way by the sweat of his face.
Cennetteki tanrım, cennetteki Adem e dedinki, yılanla yaptığın bu işten sonra bu adam artık ekmeğini alnının teriyle kazanmak zorunda.
When devils will the blackest sins put on, they do suggest at first with heavenly shows, as I do now.
Şeytan da tanrısal tavırlar takınır benim gibi en kara günahları işleyeceği zaman.
- No, by this heavenly light.
- Ay ışığı üzerine yemin ederim ki, yapmam.
Nor I by this heavenly light.
Ben de ay ışığında yapmam.
She was heavenly true!
Çok iffetliydi o!
O heavenly God!
Yüce Tanrım!
Sweet love showing us a heavenly light
Sevgi bize cennetten ışık getiriyor,
Forgive me, Lord, for I have turned from my Heavenly Father.
Beni affet, Tanrım Tanrı'mım yolundan döndüğüm için.
Heavenly Father... we mourn these lives cut short... without warning or apparent purpose.
Ulu Tanrımız ortada hiçbir görünür sebep yokken zamansız kaybettiğimiz dostlarımız için yas tutuyoruz.
Heavenly Father, we thank you that by the water of the Holy Spirit... you have bestowed upon your servants, the forgiveness of sin... and have raised them to the new life of grace.
Yüce Tanrım, Kutsal Ruhun özüyle dolu bu su sayesinde kullarını günahlarından arındırdığın ve bu yeni hayata kabul ettiğin için şükürler olsun.
Oh, heavenly testament to the eternal majesty of God's creation!
Tanrının yarattığı heybetli şeyler adına!
And suddenly there was with the angel a multitude of the heavenly host praising God, and saying, "Glory to the God in the highest and on earth, peace and goodwill toward men."
Ve aniden meleğin yanında büyük bir kalabalık oldu Tanrı'ya şükredip dediler ki : "Yükseklerdeki Tanrı'ya hamdolsun yeryüzündeki insanlara barış ve iyi niyet getir."
Now, wasn't that heavenly?
Bu iyi gelmedi mi?
Christianity teaches about the resurrection and ascendancy of the heavenly body.
Hıristiyanlıkta bile, yeniden doğuş ve cennette hüküm sürmekten bahsedilir.
The birds in the sky do not sow or reap but your heavenly Father feeds them.
Gökyüzündeki kuşları her şeye kadir tanrı besler.
Oh, heavenly Father! Take away this torment!
Kutsal Tanrım, durdur bu işkenceyi!
- but me. - How heavenly!
Ne kadar güzel!
Heavenly powers, restore him.
Allah'ım, sen şifasını ver.
Save me and hover o'er me with your wings, you heavenly guards.
Koruyun beni göklerin koruyucu melekleri.
Nay, now dispatch. 'Twas I stabbed Edward but'twas thy heavenly face that set me on.
Hadi, çabuk davranın, bendim Edward'ı bıçaklayan ama beni bu işe koşan sizin o meleksi yüzünüzdü.
Me. Complain of that beautiful. Heavenly vision?
O harika, ilahi nesneyi şikayet mi edeceğim?
But now it's time to celebrate her life by sharing this heavenly pie.
Ama bence onu asıl o kutsal turtasından yiyerek yad edebiliriz.
Brother Al used the word "heavenly," and he is right.
Al kardeşimiz "kutsal" lafını kullandı. Çok da haklı.
What is that heavenly aroma?
Bu muhteşem koku da ne?
Oh, this is heavenly.
Bu cennet gibi...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]