English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Hellos

Hellos translate Turkish

72 parallel translation
Hellos, goodbyes, look-me-ups...
Selâmlar, güle güle'ler, ara beniler...
Hellos and goodbyes are the only kisses I get.
Merhabalar ve hoşça kallar aldığım tek öpücüklerdir.
Well, will you say hel - your hellos to everybody?
Şey, herkese merhaba diyecek misin?
Inside, you'll find about 119 hellos.
İçinde 119 merhaba var.
I ´ ve had warmer hellos.
- Daha sıcak kucaklaşmalarım da olmuştu.
And then the verbal hellos stopped and we just went into these little sort of nods of recognition.
Sonra sözlü merhabalar kesildi.. .. ve şu tanıma anlamına gelen baş işaretlerine başladık.
Who keeps track of hellos?
Kim merhabaların kaydını tutar ki?
- I've been practicing my "Hellos."
- "Merhaba" üzerinde çalışıyorum.
You want to hear my "Hellos"?
"Merhaba" larımı duymak ister misin, Leo?
Sweet hellos and sad goodbyes
Hoş merhabalar ve hüzünlü vedalar
# # As They Are Kissing Their Hellos # #
# # Onlar merhaba muhabbeti yaparken # #
Say hello, really nice hellos.
Kibar ol. Merhaba de. Güzel bir merhaba olsun.
You know, come to think of it, not too good at hellos either. Frank.
Bilirsin, biraz düşün, merhabalarda da pek iyi değildir.
You should see my hellos.
Selamımı görmelisin.
I don't like those hellos.
O selamlardan hiç hoşlanmıyorum.
No time for big hellos.
O kadar vaktimiz yok.
I'm not much better at hellos...
Merhabalarda çok iyi değilim...
Hellos, Boys, it is me, the object of your desire
Merhaba çocuklar, ben geldim. Arzularınızın nesnesi.
No hellos, no hearts, no kisses No sorrow.
Selam yok, kalp yok, öpücük yok dert yok.
I've mentioned to you exchanging hellos with Wild Bill Hickok in the hotel hallway?
Alma, sana sözünü etmiştim... Vahşi Bill Hickok ile otel holünde merhabalaşmıştık.
We've exchanged hellos.
Selamlaşırdık.
All these boring hellos...
Bu sıkıcı... Ne?
We'll spare you the awkward hellos and skip straight to the painful goodbyes.
Biz, seni beceriksiz merhabalardan ve acı veren hoşça kallardan kurtaracağız.
I don't believe in goodbyes, just hellos.
Ben "Hoşçakal" lara inanmam, sadece "Merhaba" lara inanırım.
Say our hellos before I turn vegan.
Ben vejetaryen olmadan önce merhaba diyelim.
We'd wave or exchange "hellos" as we went to get our mail, but you never really looked at me.
Sadece postalarımızı aldığımızda birbirimize "selam" derdik veya el sallardık. Ama sen bana hiç bakmazdın.
And if you give the Lord just one little tiny hey, he'll give you 100 hellos in return.
Eğer Tanrı'ya minicik bir "selam" verirseniz, karşılığında 100 "merhaba" alırsınız.
He builds mountains from molehills and murmurs even his "hellos".
Küçük dağları o yaratmıştır ama selam verirken bile dizleri titrer.
We did not know each other's names Just knew each other through'hellos'!
Birbirimizin isimlerini bilmezdik ama "merhabalar" aracılığıyla birbirimizi tanırdık!
There were no awkward hellos in the halls.
Koridorda garipçe merhabalaşmalar yoktu.
It's beautiful, man. Break it up! Get out of the street, go take your hellos somewhere else!
Hey size diyorum, gidin başka bi yerde hasret gidein
I'm gonna, uh, make the rounds to say some hellos, but it is great to see you guys.
Etrafa bir göz atıp merhaba diyeyim. Sizi görmek çok güzeldi.
I had hoped that this group would amount To more than passing hellos and whatever the hell this is!
Bu grubun selam vermekten ve bu şeyden daha fazlası olacağını ummuştum!
- Whoa! Ha ha ha. Still getting used to your hellos.
Senin şu merhabalarına alışıyorum hâlâ.
We said our hellos and I haven't seen him since.
Merhabalaştık, ondan sonra da bir daha görmedim.
Well, listen, I just came by to say my hellos, so I will head on out.
Dinleyin, buraya sadece bir merhaba demek için geldim. Şimdi gitmem gerek.
Well, you're not very good at hellos, either.
Merhabalaşmakta da iyi değilsin.
Oh, just the initial hellos and smile.
Sadece ilk selamlaşmalar ve gülümsemeyi belki.
No hellos?
Merhaba demek yok mu?
and uh... say the hellos.
Merhabalar..
I guess, uh, I guess we can just skip the hellos then.
O zaman selamlaşma kısmını geçebiliriz sanırım.
No hellos, no goodbyes, all that.
Selamlar, hoşçakallar olmamıştı.
Today they are all saying their hellos and air kissing...
Bugün birbirlerine selam veriyorlar.
I'll be saying my "hellos" to every Joe that I know
"Merhaba" derim tanıdığım her insana
We've said our hellos.
Selamlaştık.
No, Reggie, goodbyes are just hellos carried across the wind till our paths intersect once again.
Hayır, Reggie, vedalar sadece... yolumuzu kesmek için bir seferliğine rüzgarla taşınan selamlardır.
- Nevermind about the fuckin'hellos!
- Merhabalaşmayı boş ver!
No. Everyone can say their hellos to Daniel, briefly.
Herkes Daniel'e kısaca selam verebilir.
Hellos and introductions, you mean?
Selam verme ve tanışma demek istedin herhalde?
They all send their hellos. -
Selam söylediler.
We don't get a lot of hellos.
"Merhaba" denildiğini çok sık görmeyiz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]