Hey there translate Turkish
13,431 parallel translation
Hey there!
Selam!
Hey there, it's guy Carter again.
Merhaba. Yine Guy Carter.
Hey there, Calvin.
Merhabalar Calvin.
Hey there, mate. - Hey, man.
- Selam dostum.
- Hey. Is there someone called Guy Bishop here?
Burada Guy Bishop adında biri var mı?
Hey, you over there.
Ne yapıyorsunuz orada?
Hey, you there?
Hey, orda mısın?
Hey, somebody there?
Hey, orada kimse var mı?
Hey, hey, hey. There's one pickle on there.
Bir tane turşu var.
Hey, what happened to you in there?
Orada ne oldu sana?
Hey, what happened in there?
Ne oldu içeride?
- ( knocks at door ) - Hey, Richie. There's been a lot of rumors about layoffs.
Richie, işten çıkarmalarla ilgili birçok dedikodu dolaşıyor.
Hey, get rid of them, and there's nothing left, so why don't you get that thing out of my face?
Onlar giderse hiçbir şeyim kalmaz. Şunu önümden çeker misin şimdi?
Hey, so why don't you go ahead and cross number one off the list there?
Şimdi birinci görevin üstünü çizebilirsin.
Hey, in less than a minute, Almost there. you guys will have been here a month. Yep.
Bir dakika içerisinde burada bir ay boyunca yaşamış olacaksınız.
Hey! I think there's been a mistake!
Bence bir hata yapıyorsunuz.
Hey, Jim. Be careful out there.
Jim, dikkatli ol.
- Hey, there's Charles.
- Charles orada.
Hey, there.
Selam.
Hey, I thought you were gonna be there.
Cenazeye geleceğini sanıyordum.
Hey, you didn't think I wanted to be there?
Orada olmak istemediğimi mi sanıyorsun?
Hey, there they are.
Hey, İşte buradalar.
Hey, careful up there, old timer.
Hey, dikkatli ol o eski eleman
Hey, there, Mac.
Hey, orada, Mac.
Hey, bud, there's a couple fans out here who'd really like a quick autograph if you don't mind.
Dostum sakıncası yoksa burada senden çabucak imza almak isteyen birkaç hayranın var.
Ain't gonna happen again for me in my lifeti... hey, there she is!
benim için bir daha mümkün olacağını sanmıyorum. İşte benimki!
Georgiana. Hey, there, Georgie girl.
İşte buradaymış benim Georgie'm.
Hey. There will be other Mesa Verdes.
Yapma böyle, başka Mesa Verde'ler olacak.
Oh, oh, h-hey-hey, there, fellas.
Selam gençler.
Hey, there, how's it going, uh...
Merhaba. Nasıl gidiyor?
No one comes down to say anything like, "Hey, guys, there's something wrong with the ship!"
Kimse gelip de "Millet, gemide bir sorun var!" demiyor.
Hey, so you can get there at curtain.
Sahnede beni izlemeye gelebilirsin.
Hey, Tess, there goes an idea.
Hey, Tess aklıma bir fikir geldi.
Hey, there they are!
Sonunda geldiniz!
It's a wonderful life with you by my side Hey, there he is.
İşte geldi.
Hey, there they are!
Hey, işte oradalar!
Hey there, fella.
Merhaba delikanlı.
Hey there, officer.
Merhaba memur bey.
Hey! Are there more beautiful girls in Hollywood or New York?
Hollywood'da daha fazla güzel kız var yoksa New York'ta mı?
Hey, grab the stuff out there.
Hey, oradaki eşyaları da al.
Hey, can you see anything? Is there a way out?
Bir şey görüyor musun Çıkış yolu falan var mı?
- Hey, there!
- Selam!
Hey, you can't go in there, buddy.
Oraya giremezsin, dostum.
- Afternoon. - Hey, there.
- Selamlar.
Hey there.
Merhaba.
- Hey, there.
- Selam.
Hey, how'd it go up there today?
Selam, bugünkü işi ne yaptın?
Hey, what you doing there, bro?
Ne yapıyorsun dostum?
Hey, there's a stranger in the bathroom.
Tuvalette yabancı birine rastladım.
- Hey, there, Josh.
- Selam Josh.
Hey, there Rosa ; I thought these might come in handy, fresh from the supply room.
Selam Rosa, bu işine yarayabilir.
therese 78
there 14012
theresa 292
there you go 7508
therefore 1419
there you are 4720
there's always hope 39
there we go 2292
there aren't any 65
there isn't 382
there 14012
theresa 292
there you go 7508
therefore 1419
there you are 4720
there's always hope 39
there we go 2292
there aren't any 65
there isn't 382
there he is 3176
there you have it 213
there's no time like the present 22
there aren't 60
there it is 2912
there is no such thing 30
there's no way 389
there's nothing to see here 35
there's nothing here 275
there's nothing to it 48
there you have it 213
there's no time like the present 22
there aren't 60
there it is 2912
there is no such thing 30
there's no way 389
there's nothing to see here 35
there's nothing here 275
there's nothing to it 48