Hour drive translate Turkish
424 parallel translation
Now we've still got a three-hour drive back. We're not going to be home until after midnight.
Geri dönüş en az üç saatimizi alır, gece yarısından önce evde olamayız.
Four-hour drive each way.
Gidiş dört saat, dönüş dört saat.
We have a three-hour drive to Amman Most of it in Arab territory.
Amman'a daha üç saat yolumuz var, yolun çoğu da Arap toprakları.
we're not interested in a 7-hour drive.
7 saat sürmek ilgimi çekmiyor.
my sister's expecting us before dinner, and it's a two-hour drive.
Kızkardeşim bizi akşam yemeğinden önce bekliyor, ve 2 saatlik yolumuz var.
The base at Mount Mikeno is a four-hour drive.
Mikeno Dağı'ndaki ana kamp araba ile 4 saat sürer.
It's a four hour drive.
Orası 4 saatlik yol.
Be about a half-hour drive to the city.
Şehre varmanız yarım saat sürecek.
We've got a four-hour drive ahead of us.
Önümüzde dört saat yolculuğumuz var.
- Yeah I gotta be honest, I kinda gave up on panoramic views ever since I, uh, I lost it on the observation deck of the Empire State Building, but this place is almost worth the three-and-a-half-hour drive.
Doğrusunu söylemek gerekirse Empire State binasının tepesinde kaybettiğimden beri panoramik fotoğraf makinelerinden ümidimi kesmiştim ama burası üç buçuk saatlik yolculuğa değer.
- It's a two-hour drive.
- 2 saatlik yol.
It's a two-hour drive I'm late I have to go down to the track
İki saatlik yolum var, yarışa geç kalıyorum.
It's only a couple-hour drive right back to the hospital.
Hastaneye sadece birkaç saat uzakta.
It's a two-hour drive.
Arabayla iki saatlik yol.
We'll go there. lt's a two hour drive.
Oraya gideriz. Arabayla iki saat.
- It's a three-hour drive back by myself.
- Tek başıma 3 saatlik yol gidemem.
It's only a five-hour drive... and it'll probably stop by the time we get to the desert.
Sadece beş saat... ve muhtemelen biz çöle vardığımızda duracak.
Well, we've got a four-hour drive ahead of us... plenty of time to get to know each other.
Önümüzde dört saatlik yol var. Bilgi vermek için yeterli bir zaman.
It's just an hour drive.
Sadece bir saatlik yol.
Instead of a 45-minute flight, I have a seven-hour drive.
45 dakikalık uçuş yerine 7 saat araba kullanmak zorundayım.
- It's a two-hour drive. - I'll pay for the gas.
- Seninle düğüne gitmeyi çok isterim.
I've been sitting here waiting for an hour to drive you to Washington.
Burada seni Washington'a götürmek için bir saattir bekliyorum.
In a secluded cottage less than an hour's drive from Manhattan... - Agent Dietrich set up a shortwave radio transmitter.
Ajan Dietrich Manhattan'a yaklaşìk bir saat mesafede gözden uzak bir kulübede kìsa dalga radyo vericisi kurdu.
It's the other side of the river, little better than an hour's drive from New York.
Nehrin diğer tarafında, New York'a bir saatlik mesafede.
He says he'll contact Scalise in an hour, and you should be in the East River Drive across from Bellevue at 3 : 00am.
Scalise ile bir saat içinde temasa geçeceğini söyledi. Ayrıca gece 3'te Bellevue'nun karşısındaki East River yolunda olmanı söyledi.
$ 1.80 an hour, so some fink driving a Cadillac could it drive around without having to shift gears.
Saati 1,80 $ bir namussuz Cadillac'ın vitesini değiştirmediği için.
Good. It's about an hour-and-a-half's drive from Chicago.
Şikago'dan yaklaşık bir buçuk saat uzaktaymış.
[Josef] His eminence asked me an hour ago to drive you here.
Piskopos hazretleri bir saat önce sizi buraya getirmemi rica ettiler.
In Brianza, about half an hour's drive.
Brianza'da, arabayla yarım saatlik mesafede.
How long did it take you to drive there, one hour?
Arabayla oraya gitmeniz ne kadar sürdü? Bir saat mi?
Work an hour, do an errand... drive a car.
Bir saat çalışacaksın. Küçük bir iş yapacaksın. Araba süreceksin.
It won't be ready to drive out for a half hour.
Yarım saate kadar hazır olmaz.
I just... can't drive 80 and 90 miles an hour.
Ben ne yapsam saatte 80-90 mil hızla süremem.
In 20 weeks time, I'm gonna teach you how to make a proper arrest, how to drive a car at 200 miles an hour, how to tell the difference between marijuana and parsley.
20 hafta boyunca size tutuklama nasıl yapılır 300 km hızda araba nasıl kullanılır esrar ile maydanoz nasıl ayırt edilir öğreteceğim.
You take a left there, you drive for about a half an hour...
Oradan sola dönün, yarım saat daha sürmeye devam edin...
I gave you half an hour for a layoff, and another hour to fly back, and an hour to drive up here.
Oyalanmak için yarım saat süre tanıdım. Ve geri uçmanız için bir saat daha. Bir saat de araçla buraya gelmeniz için.
Fight comes on at 5 : 00, figure a half-hour for the drive, check-in, 10 minutes, another five minutes to go to the bathroom, then I pleasure Peg.
Dövüş saat 5'te başlıyor. Yarım saat yolu sayalım. Otele yerleşmesi 10 dakika.
It will take one hour no matter how fast I drive.
Ne kadar hızlı gidersek gidelim, en az bir saat sürecek.
Lt La Forge says we can engage the warp drive within the hour.
Yüzbaşı La Forge warp gücüne bir saat içinde geçebileceğimizi söylüyor. Enfes.
1 190 Bolton Drive in a half an hour.
Yarım saat içinde 1190 Bolton yolunda olun.
Gebhardt's place is about a half an hour's drive from here.
Gebhardt'ın evi arabayla buraya yaklaşık yarım saat uzaklıkta.
You know, eight years I been waitin for some genius to notice... it took me an hour to drive seven blocks.
Biliyor musun, sekiz yıldır bir dahinin çıkıp da sekiz blokluk yolu... bir saatte kat ettiğimi fark etmesini bekliyordum.
All you have to do is drive the time vehicle directly toward that screen, accelerating to 88 miles an hour.
Yapman gereken tek şey, zaman makinesini saatte 140 km hıza ulaşacak şekilde dosdoğru şu perdeye sürmek.
It's less than an hour's drive away.
Bir saatten az mesafede.
For example... most people will never know what it's like to drive a boat at 1 00 miles an hour... or go toJamaica for the weekend or see the Grand Canyon from a hot air balloon.
Hafta sonu Jamaika'ya gitmez ya da sıcak hava balonuna binmez. Anlıyor musunuz?
Five people drive all around you at five miles an hour wherever you go.
5 insan saatte 10 km hızla nereye gitsen çevrende dolanıyor.
And we're only an hour's drive from the city.
Ve şehre de sadece bir saat uzaklıktayız.
Mr Cokely, our records show that in 1942 you lived in Terrance, Nebraska an hour's drive away from Aubrey, Missouri.
Bay Cokely, kayıtlara göre, 1942 yılında, Nebraska, Terrance'de yaşıyormuşsunuz. Yani Missouri, Aubrey'e bir saatlik mesafede.
You'd need at least an hour to drive home in this weather.
Bu havada eve gitmeniz en az bir saat sürer.
Drive 10 miles an hour.
Saatte 15'le gideceksin.
How is it that you'll drive 1 hour and 1 / 2 to take me to dinner but you have no problem walking into my motel room?
Beni yemeğe çıkarmak için bir buçuk saat yol tepiyorsun ama... motel odama girmekte bir sakınca görmüyorsun, ne iş?
drive 1003
driver 460
drivers 45
driven 78
drive safe 149
drive safely 90
drive carefully 91
drive fast 19
drive on 93
driver's license 82
driver 460
drivers 45
driven 78
drive safe 149
drive safely 90
drive carefully 91
drive fast 19
drive on 93
driver's license 82
drive faster 42
drive around 16
drive it 26
drive the car 31
hour ago 73
hour and 17
hour shift 40
hour flight 49
hour surveillance 22
hour day 25
drive around 16
drive it 26
drive the car 31
hour ago 73
hour and 17
hour shift 40
hour flight 49
hour surveillance 22
hour day 25