Humane translate Turkish
492 parallel translation
Humane Society?
Hayvanseverler Derneği mi?
And you needn't be bothered by any humane considerations.
İnsanca kaygılara da gerek yok.
There's such a thing as being humane, you know.
İnsanlık diye bir şey var.
Sure. That'd be the humane thing.
Evet, digeri insanlik disi olurdu.
Do you remember discussing a humane method of killing dumb animals?
Mesela, hayvanları insancıl bir yöntemle öldürmekten bahsetmiştik.
You're a very humane woman, Mrs. Corney.
Çok insancıl birisiniz, Bayan Corney.
But, captain, wouldn't it be more humane-like to slit his throat?
Ama kaptan, boğazını kesmek daha insanca olmaz mıydı?
- So many? And they are volunteers, so spare me any humane speeches.
- Bu kadar... ve onlar gönüllü kişiler, bu yüzden bana merhamet dolu bir nutuk çekmeye kalkma.
If you are humane, say justice must be done.
Eğer insansanız, adalet yerini bulmalı dersiniz.
We are all humane Should an intelligent man wait?
Akıllı kişilere vermeyeceğiz de kime vereceğiz?
All of you trying to make it look so humane and decent.
Bunu çok asil ve insani birşeymiş gibi göstermeye çalışıyorsunuz.
If you are not prepared to die honorably by your own hand... he is prepared, as a humane man, to slit your boat with his sword.
eğer kendi elinizle onurla ölmeye hazır değilseniz.. bir insan, bir adam olarak, kılıcınızla botu kesin.
You say your commander is a humane man... and I'm sure he is... but he cannot turn away from us and leave us... to die.
Kumandanın iyi bir insan olduğunu söylüyorlar.. ve ben kesinlikle eminim... ama o bize yüz çevirip, bırakıyor.. ölüme..
They say this is a real humane way to kill you, Frail.
Bu seni gerçek insani bir öldürme şekli, Frail.
He's a humane man, but there's nothing he can do.
O insancıl biri ama elinden bir şey gelmiyor.
This "savage" was much more humane than many of us.
Bu yabani, pek çoğumuzdan daha insandı.
Work in my command was easier than elsewhere and the treatment was more humane
Benim emrimde çalışmak başka bir yere göre daha kolaydı ve gösterilen muamele daha insancıldı.
I was afraid to look again, in case I might not find that humane look this time.
O insanca bakışı bir daha göremem diye bir daha resme bakmaktan korkuyordum.
In our situation, humane considerations can only lead to despair and confusion.
Bizim durumumuzda, insani duyarlılık sadece çaresizlik ve kafa karışıklığı getirir.
If you're a humane man, you do.
İnsancıl biriyseniz üzülürsünüz tabii.
I've washed my hands in blood, but I've been humane!
Elimi kana buladım ama yufka yürekliydim!
It would be more humane to kill you, but I cannot risk exploding the gas with a gunshot.
Seni öldürmek daha insancıl olurdu fakat silahla gazın patlama riskini alamam.
In Article 1 of the Higashi Construction company policy, it states "to be humane" as its aim.
Higashi İnşaat Şirketi politikasının birinci maddesinde esas amacın "insancıl olmak" gerektiği yer alıyor.
My dear friends, we live in a humane country that builds crematoria.
Sevgili dostlarım, Ölü yakılan yerlerin inşa edildiği medeni bir ülkede yaşıyoruz.
Cremation is humane.
Ölü yakma insanidir.
That humane nation also has a cremation law.
Bu medeni ulus aynı zamanda ölü yakma yasasına sahip.
I think it's a humane, practical, beautiful solution.
Bence bu insancıl, pratik ve güzel bir çözüm.
The French, in general, like a peaceful regime, a regime which has authority, but is preferably humane.
Fransızlar genel olarak yaptırımı olan ama tercihen insancıl olan barışçıl bir rejimi severler.
I mean to say, it's humane.
Son derece asil bir davranıştı. Söylemek isterim ki, çok insanîydi.
You're blackmailing him, you're hanging onto his passport and at the same time you're appealing to his humane instincts.
Ona şantaj yapıyorsun, pasaportuna el koyuyorsun ve aynı zamanda da, onun insani içgüdülerini kullanıyorsun.
I've seen the delicate, humane way they treat humans here.
Gördüğüm kadarıyla burada insanlara gayetle sevecen davranıyorlar.
helping someone in trouble is simply the humane thing to do.
- Başı dertte olana yardım etmek insancıI bir davranıştır.
Thanks to them, this inhuman, this bestial force can be made to seem... humane.
Onlar sayesinde bu insan dışı bu hayvani güç insani görülebilir.
Ultimately the novel is both optimistic And set within the context of a humane religious experience Restating as it does the concept of intemporality.
Roman hem iyimser, hem de insani dini tecrübe bağlamında anlatılırken ebedilik kavramını başka şekilde ele alıyor.
And we, who are not human, can afford to be humane.
Ve biz, insan olmayanlar uygar olabilecek durumdayız.
He sacrificed his right leg fighting to free the slaves like Abe Lincoln said was the only thing humane to do.
O sağ bacak mücadele kurban Abe Lincoln gibi köle serbest yapmak için insanca tek şey olduğunu söyledi.
I think these experiments are more humane than testing on rabbits.
Bu deneylerin tavşanlarla yapılanlardan daha insani olduğunu düşünüyorum.
Speech makes them intelligent, and intelligence may make them not human, but humane.
Konuşabilmeleri, Düşünebilmeleri, ve ve uygulamaları onları insan yapar, ve insancıl.
He's a humane policeman.
Merhametli bir polistir.
Very warm, humane person.
Çok sıcakkanlı, insancıI biri.
The chief villainy of Mr. Lovelass's pamphlet lies in his open admission that he would do what he could to make a world saner and more humane than the world we live in.
Sayn Başkan, Bay Lovelass'ın el ilanındaki ana rezalet yaşadığımız dünyadan daha makul, daha insancıl bir dünya yapabilmek için yapabileceği her şeyi yapacağına dair açık ifadelerini inkar etmesidir.
Controlled, humane. You talk like a woman who's never worked.
Hayatında hiç çalışmamış bir kadın gibi konuşuyorsunuz.
If the humane perspective of Eratosthenes had been widely adopted and applied.
Eratosthenes'in insani bakış açısı geniş kitlelerce paylaşılıp kabul görmeseydi
Harpagon is the human being of all human beings the least humane the mortal of all mortals the hardest and closest.
Kendisi bütün insanlar içinde insanlıktan nasibini en az almış kişidir. Bütün ölümlüler içinde ondan daha sert ve elisıkı olanı yoktur.
Humane, feminine sounds
Kadının zarif, insancıl sesleri.
Er... because it's gonna be very intelligent and quite interesting... and humane.
Er... çünkü oldukça zekice, ilginç ve insancıl olacak.
You went beyond being just humane.
sadece insani olmanın ötesine gittin.
You developed the ammunition. Stunning the infectees is the most humane thing we can do.
Diğer yandan basit gözetimlerdense ciddi av operasyonlarına geçmeliyiz.
The most humane solution...
En insancıl çözüm...
It's right. It's humane.
Doğru ve insani.
I'll be very humane.
İnsancıl olacağım.
human 499
humanity 59
humans 251
human resources 22
human sacrifice 18
human nature 24
human trafficking 29
humans and aliens 26
humans like me 35
human blood 20
humanity 59
humans 251
human resources 22
human sacrifice 18
human nature 24
human trafficking 29
humans and aliens 26
humans like me 35
human blood 20