English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm coming with you

I'm coming with you translate Turkish

1,720 parallel translation
I'm coming with you.
Seninle geliyorum.
- Of course I'm coming with you.
- Tabii ki geleceğim.
Congratulations. I'm coming with you.
Tebrikler.
I'm coming with you.
Ben de seninle geliyorum.
Erica... do you remember that I talked to you last night and I said I was coming over here to help mom with the plans?
Erica... Hani geçen akşam arayıp, anneme planlar konusunda yardım etmek için geleceğimi söylemiştim, hatırlıyor musun?
You're not telling us everything. If Jones is looking for Bell, then what does an energy cell and a truck coming from nowhere have to do with it?
Eğer Jones Bell'i arıyorsa o halde bir enerji hücresi ve nereden geldiği belli olmayan bir kamyonla mı bunu yapacak?
All right, then I'm coming in with you.
Pekâlâ, o halde ben de seninle geliyorum.
Hey, I'm coming with you.
Ben de sizinle geliyorum.
I'm coming with you.
Sizinle geliyorum.
- I'm coming with you.
- Ben de sizinle geliyorum.
If you think I'm gonna let him wander around all hours of the night for the rest of his life with an orphan vampire you got another thing coming.
Hayatının geri kalanında yetim bir vampirle geceler boyunca etraflarda aylaklık edeceğine izin vereceğimi sanıyorsan fikrini değiştirsen iyi edersin.
All right, but I'm coming with you.
Peki. Ama ben de geliyorum.
- I'm coming with you, Dad. - Forget it, Steve.
Senin için geliyorum Francine!
Wait. I'm coming with you
Seninle geliyorum!
I know you're trying your best, and I really appreciate it, but lust it's been about a week, and with the holidays coming...
Elinizden geleni yaptığınızı biliyorum ve size çok minnettarım. Ama bir hafta oldu ve tatil de yaklaşıyor.
I know, but I'm leaving for San Diego tomorrow, so if you're coming down with something...
Biliyorum ama yarın San Diego'ya gidiyorum. Eğer bir şey çıkarsa....
If you think I'm having anything to do with that dead bird, you've got another think coming.
Eğer bu ölü kuşla bir ilgim olacağını sanıyorsan çok yanılıyorsun derim.
- I'm coming with you.
- Joey, yapma.
I'm also coming with you.
Bende geliyorum.
You know, I'm thinking, you know, of coming up with something special.
Düşünüyorum ve özel bişeyler istiyorum.
I'm coming out of this with a criminal case I'll win. You're coming out with a loss.
Ben kazanacağım bir ceza davasıyla ayrılıyorum siz ise bir bozgunla.
I'm coming with you!
Ben de seninle geliyorum!
I'm not leaving unless you're coming with me.
Sen de benimle gelmezsen, gitmiyorum.
I'm coming with you. Or nobody's going.
Ben de seninle geliyorum.
Nate, I've been searching for a George Gilbert with mob ties circa 1980 and I'm coming up empty. Are you sure your intel is correct?
Nate, George Gilbert'i 1980 mafya bağlantılarında arıyorum ve ellerim boş kalıyor.
Then I'm coming with you.
O halde ben de geliyorum.
Well, I'm coming with you. We're doing this together.
Birlikte bulacağız.
- i'm coming with you, claire.
Seninle geliyorum Claire.
My point is that I am the father of that baby. And I'm coming with you to your next doctor's appointment.
Mesele ; bu bebeğin babası benim ve bir sonraki doktor randevuna, ben de geliyorum.
Let's say I'm Song Gitae, and I'm coming at you with a weapon.
Farz edelim ben Song Gitae'yim ve elimdeki bu bıçakla sana doğru geliyorum.
When I worked as a medical intern, we'd get these kids coming in with injuries like you wouldn't believe.
- Stajyer olarak çalıştığım zamanlar da, inanamayacağın tarzda yaraları olan çocuklar gelirdi.
I'm not coming with you.
Ben seninle gelmeyeceğim.
I'm coming with you.
- Ben de sizinle geliyorum.
I'm coming with you.
- Seninle geliyorum.
Then I guess you're coming with me, sugar buns.
O halde sanırım benimle geliyorsun, şekerparem.
Well, since I cancelled my day, I'm now completely free. So I'm coming with you.
Ben de programımı iptal ettiğim için tamamen müsaidim, seninle geliyorum.
- I'm coming with you.
- Ben de seninle geliyorum. - Peki.
I'm coming with you.
- Seninle geliyorum
I was just coming up with a plan when you arrived.
Sen gelene kadar buradan nasıl kurtulacağımı düşünüyordum.
Anyway, I'm all for you coming clean with Shin-woo
Her neyse, sana Shin Woo'ya anlatmanı tavsiye ederim.
I come with you, I'm coming for blood.
Seninle geliyorum, kan için geliyorum.
I'm coming with you, Logan.
Seninle geliyorum Logan.
- I'm coming with you.
- Ben de seninle geliyorum.
- I'm coming with you.
- Seninle geliyorum.
Then I'm coming with you.
Seninle geliyorum.
- No, I'm coming with you.
- Hayır, seninle geliyorum.
No. I'm coming with you.
Hayır, ben de seninle geliyorum.
- I'm coming with you!
- Ben de seninle geliyorum!
Listen, I'm not coming with you.
Dinle, sizinle gelmiyorum.
In that case, I'm coming with you.
Böyle mi.Bende geliyorum
'Cause I'm coming with you.
Çünkü seninle geliyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]