I'm done with you translate Turkish
1,332 parallel translation
Martha, when I'm done with this, I'll call for you.
Çok önemli. Martha, işim bittiğinde, seni çağırırım.
I'm done talking with you, understand?
Seninle daha fazla konuşmayacağım, beni anlıyor musun?
I'm done talking with you. You understand me?
Seninle daha fazla konuşmayacağım, beni anlıyor musun?
I'm done dancing around the truth with you.
Bildiğin bir geçeğin etrafında dans etmekten yoruldum.
I'm not done with you yet, asshole!
Seninle işim bitmedi daha, göt deliği!
You're gonna get to Mayberry, and you're gonna tell him if my name is even whispered in connection with this, I will see that every deal he's ever done, every side payment, every kickback- - it all comes to light.
Mayberry'ye gidip ona şunu söyleyeceksin adım bununla ilgili olarak fısıldanmışsa bile her yaptığının hesabını göreceğim tüm taraflı ödemeler, tüm rüşvetler, hepsi meydana çıkacak.
I know the rules backwards and forward, and I have done nothing to lose my status except argue with you, plus I'm in contact with more members than you are.
Kuralları sular seller gibi bilirim. Konumumu kaybedecek hiçbir şey yapmadım. Tabii seninle kavga etmek hariç.
I thought you were done with all the doctors.
Doktorlarla işin bitti sanmıştım.
Then I heard that you were on your way to New Zealand to be with Andy. So I did something I hadn't done for a long time.
Sonra Andy'yle birlikte olmak için Yeni Zelanda yolunda olduğunu duydum, ve uzun zamandır yapmadığım bir şey yaptım.
- I'm done with you, Lex.
Artık seninle işim bitti, Lex.
Because I'm not done with you yet.
Çünkü henüz seninle işim bitmedi.
Well, when I'm done with you, you're going to hate me more that the other vowels hate "Y."
Pekala, seninle işim bittiğinde, benden, sesli harflerin "Y" harfinden nefret ettiğinden çok nefret edeceksin.
I'm done with crying about him getting killed by Two-Time no matter how many weepy relatives you bring by.
İstediğin kadar gözü yaşlı akraba getir Terry'nin Two-Time tarafından öldürüldüğüne üzülmeyi bıraktım.
I gotta tell you I'm done with your ideas.
Senin fikirlerinle işim olmaz.
I'm not done with you.
Seninle işim bitmedi!
Now I'm done talking with you. No.
Artık seninle konuşacak bir şeyim kalmadı.
I'll call you as soon as I'm done with it.
İşim bittiğinde sana haber veririm.
You know what, ogden, I'm going to contact every bank you've done business with.
Ne biliyor musun, Ogden, iş yaptıgın her banka ile iletişime geçecegim.
Come to think of it, I love what you've done with the place. Hey, good.
Düşündüm de, buraya yaptıklarına bayıldım.
After all I've done for you, you don't deserve to come with me.
Senin için yaptığım tüm o şeylerden sonra, benimle yolculuk etmeyi hak etmiyorsun.
I'm not gonna bore you with details of the past five years and all we've done together.
Seni geçen beş yılın ve birlikte tüm yaptıklarımızın ayrıntılarıyla sıkmayacağım.
And believe me, by the time I'm done with you, we'll know everything else.
Ve inan bana bu arada, sana yaptıklarım sayesinde diğer her şeyi de öğreneceğiz.
I'm fed up with what you've done all these years.
Yıllarca yaptıklarından bıktım.
I told you before, I'm done with him.
Daha önce söyledim, onunla işim bitti.
I'm done with all this murder business if you need some help.
Eğer bana ihtiyacın varsa, cinayet olayından tamamen çıktım.
When I said I was done competing, that was me breaking up with you.
Rekabet etmeye çalışmaktan bıktığımı söylediğimde senden ayrılmıştım.
I've done everything I could to achieve peace with you.
Seninle barış sağlamak için elimden gelen her şeyi yaptım.
I'm done with you.
Seninle işim bitti.
Hi. I don't want to sound like a weirdo fan, but I am obsessed with everything you have ever done.
Garip bir hayran gibi görünmek istemiyorum ama şimdiye kadar yaptığınız her şeye hayranım.
you're everything I've ever done with my life.
Siz hayatımda yaptığım tek şeysiniz.
Just go get it over with and then when you're done, come back and tell me all about it because I could really use a pick-me-up.
Sadece oraya git ve işin bitince gel olanları bana anlat. Çünkü beni kurtaracak bir şeye ihtiyacım var.
i'm not done with you yet.
Seninle daha işim bitmedi!
I'm done with it and you.
Danışmanlığından da senden de bıktım.
then I'm done with you.
O halde ben de işin bitiririm.
I'll be back with you the minute I'm done.
İşim biter bitmez gelirim.
It got me through some hard times. But I'm done with it. Tell you what.
Beni zor durumlara soktu ama onunla işim bitti.
When I'm done with this tryout... you'll go back to your sad, pitiful life... and I'll be on the Eagles.
Bu seçmeler bittiğinde, üzgün, acıklı hayatına geri döneceksin. Ve ben de Eagles'da olacağım.
I'm done with Frank. And you can tell that jackass that I'm taking the promise ring out when I get home.
Ayrıca o dallamaya söyle, eve döner dönmez söz yüzüğünü çıkarıp atacağım.
But you know what? I'm done with all that.
Biliyor musunuz, buraya kadar.
i'm gonna... as soon as i'm done with you.
Ben seninle işimi bitirir bitirmez öyle yapacağım.
Now that you're done with Sarah, mind if I take a crack at her?
Sarah'la işin bittiğine göre ben de şansımı deneyebilir miyim?
You bought me a drink and I spent the night in your apartment, doing things I haven't done with anyone since.
Bana içki ısmarladın ve geceyi senin evinde geçirdim. Daha önce kimseyle yapmadığım şeyleri yaptım.
I-I blacked out there in the middle, when you were really strumming my pain with your fingers, but... well done.
Tam ortasında film koptu gerçi. Acımı parmaklarınla deştiğin o an, ama yine de aferin.
I'll call you when I'm done with the hospital.
Hastanede işim bitince seni ararım.
When I get done with my homework, we'll got to the park and do what you want, ok, sweetie?
İşlerimi bitirir bitirmez, seni parka götürüp istediğin oyunu oynayacağız, tamam mı birtanem?
I've had a lot of time to think about the things I've done and been sorry about, and being with you is not one of them.
Yaptığım şeyleri düşünmek için çok zamanım oldu Çoğuna da pişman oldum. Ama seninle olmak aralarında yok.
If you're not # 1, then I'm done with you.
Eğer 1 numara olmazsan, seni unuturum.
You get Gibbs when I'm done with him.
- Gibbs'i işim bitince al.
What will you do with me when I'm done?
Benimle işiniz bittiğinde bana ne yapacaksınız?
I just wanted to let you know I'm going to do my job, but I'm done with Dell.
Şunu söyleyeyim, işimi yapacağım ama Dell'le işim bitti.
I wish I'd done that with you.
Keşke ben de senin için öyle yapsaydım.
i'm done 1705
i'm done now 24
i'm done talking 64
i'm done with it 49
i'm done here 97
i'm done with this 63
i'm done waiting 24
i'm done for 44
i'm done talking to you 27
i'm done running 20
i'm done now 24
i'm done talking 64
i'm done with it 49
i'm done here 97
i'm done with this 63
i'm done waiting 24
i'm done for 44
i'm done talking to you 27
i'm done running 20
i'm done with him 23
i'm done with that 36
i'm done listening to you 17
with you 1138
with you by my side 17
with your family 23
with your permission 239
with your wife 28
with your 48
with your help 124
i'm done with that 36
i'm done listening to you 17
with you 1138
with you by my side 17
with your family 23
with your permission 239
with your wife 28
with your 48
with your help 124
with your dad 25
with your mother 23
with your father 34
with your life 24
with your hands 23
i'm doing well 24
i'm drowning 44
i'm doing great 97
i'm doing my best 94
i'm different 70
with your mother 23
with your father 34
with your life 24
with your hands 23
i'm doing well 24
i'm drowning 44
i'm doing great 97
i'm doing my best 94
i'm different 70
i'm dangerous 29
i'm dry 24
i'm doing good 49
i'm down 125
i'm dying 601
i'm dr 1049
i'm driving 280
i'm dead 515
i'm drunk 148
i'm dead serious 58
i'm dry 24
i'm doing good 49
i'm down 125
i'm dying 601
i'm dr 1049
i'm driving 280
i'm dead 515
i'm drunk 148
i'm dead serious 58