I'm moving translate Turkish
4,268 parallel translation
Fi, I'm moving out.
Fi ben taşınıyorum.
the fact that you're moving away or the fact that I'm the only one that knows about it.
Taşınıyor olduğun gerçeği mi yoksa bu konuyu sadece benim bildiğim gerçeği mi?
I'm moving on.
Yoluma devam ediyorum.
I mean so much so that... one night he packed us up and said, "We're moving."
Yani o kadar dertteydi ki bir gece eşyalarımızı topladı ve "Gidiyoruz." dedi.
Because I need them to think that we're moving on, when, in fact, we're going after their clients.
Çünkü onların hayatımıza devam ettiğimizi sanmasını istiyorum ama aslında onların müşterilerinin peşinde olacağız.
Well, there was... some chaps making... making trouble in my neighborhood and I got in one little fight and my mum got scared and said, "You're moving with your auntie and uncle in Bel Air."
Orada çevremde bir takım bozukluklar vardı ve ufak bir kavgaya karıştım annem panikledi ve dedi ki, "Halanı ve amcanı alıp Bel Air'e taşınıyorsun."
She's not a prisoner, and I'm moving her tonight.
Sakin ol. Onun tutsak olduğu falan yok. Ayırca bu gece taşınıyoruz.
I'm moving you out of this pile of dust. Are you serious?
- Seni bu toz arasından çıkarıyorum.
If I'm moving too fast for you, Niklaus, you're welcome to wait in the car.
Niklaus, eğer senden hızlı yürüyorsam arabada bekleyebilirsin.
But they have me doped-up to the gills and I really haven't tried moving around, yet. So...
Ama çok ilaç vermişler, daha yattığım yerde yana bile dönmedim.
But, you know, I'm moving on.
Ama artık hayatıma devam ediyorum.
It means, I love what I do, but I've got to keep moving.
- Hayır. Yaptığım işi seviyorum, ancak hareket halinde olmam lazım.
What I'm doing is I'm moving my head up and down so that I can see first the original and then my canvas.
Yaptığım şey kafamı aşağı ve yukarı oynatmak böylelikle önce orijinali sonra da tuvalimi görebilirim.
And now I'm beginning to see progress. We're moving forward.
Bir daireyi bitirmiştim ve şimdi işime bakıyordum.
I see your legs are suddenly moving again.
Görüyorum da bacaklarınız yeniden ani bir şekilde kımıldamış.
- Then things are moving too quickly. I'm a proper southern girl.
- Sonra her şey çok hızlı hareket ediyor.
I'm moving to Santa Fe.
Santa Fe'ye taşınıyorum.
I'm actually moving away from acting and focusing more on my own writing.
Aslında oyunculuktan çok kendi oyunlarımı yazmaya odaklanıyorum.
I do not know how to get moving.
Önüme nasıl bakacağımı bilmiyorum.
Yes, I thought that we were a bit hasty in moving you to the Transit Authority Board.
Evet, sanırım Transit Otorite Kurulu'na seni kaydırmakta acele etmişiz.
I think I'm moving to Spain tomorrow so maybe we won't be together.
sanırım yarın İspanya'ya taşınıyorum, o yüzden beraber olamayabiliriz.
We can't stop moving, I'm sorry, Harry.
Duramayız, üzgünüm, Harry.
Oh, good, I need some help moving boxes out of Diane's office when you get a chance.
Güzel, vaktin olduğunda bana Diane'in ofisindeki kutuları taşımamda yardımın gerek.
I'm not moving to Ottawa. Are you kidding?
Ottawa'ya taşınmıyorum, alay mı ediyorsun?
Look, I'm not moving to Ottawa.
Bak, Ottawa'ya taşınmıyorum.
- I'm moving.
- Çıkıyorum.
I've been moving comfortably through the world for the past 20 years without a trace, and now some two-bit spy killer is gonna put my life and business in jeopardy?
Ben 20 senedir dünyanın bir ucundan diğerine herhangi bir iz bırakmadan rahat rahat gittim geldim, şimdi yeni yetme bir casus katili benim hayatımı tehlikeye sokuyor, öyle mi?
Yeah, I'm moving Ralphie up. Oh, you are?
- Evet, Ralphie'yi terfi ettirdim.
The first time, I just needed some help moving some furniture.
İlk seferinde,... bağzı eşyaları taşımak için yardım lazımdı.
I suppose you wouldn't consider moving.
Sanırım taşınmayı düşünmezsin.
Tell your lawyer I'll be moving up the trial date three weeks. And I'll be prosecuting the case myself.
Duruşma gününü 3 hafta erteleyeceğimi ve davayı şahsen kovuşturacağımı avukatına söyle.
Tell your lawyer I'll be moving up the trial date three weeks. And I'll be prosecuting the case myself.
Duruşma gününü 3 hafta öne çektiğimi ve davayı şahsen kovuşturacağımı avukatına söyle.
I'm sorry, with the trial pushed up, everything is moving so fast.
Kusura bakma, duruşma erkene alınınca her şey çok hızlı ilerlemeye başladı.
- Nick, it's... - I'm moving my car!
- Arabamı çekeceğim!
So there's no more of that "I'm moving out" crap.
Artık o "Taşınıyoruz" saçmalığı yok.
- I'm gonna keep it moving.
- Devam edeceğim.
They are always moving out. I wonder if it's cursed or something.
Lanetli falan mı acaba?
- I'm moving out.
- Yapma. - "Taşınıyorum."
I don't need an investigator to see that Charlotte's visits here have become nonexistent, and that it coincides with her moving in with Porter.
Charlotte'un ziyaretlerinin giderek azaldığını görmek ve bunun, Porter'ın evine taşınmasına denk geldiğini görmek için bir araştırmacıya ihtiyacım yok.
Once this wedding madness is over, I'm moving out of the Stowaway.
Düğün çılgınlığı bitince "Kaçak" tan taşınıyorum.
Well, if you're not willing to be totally honest with me, I'm not comfortable moving forward.
Peki, eğer bana karşı dürüst olmak istemiyorsanız, bu hususta ilerlemek için kendimi rahat hissetmiyorum.
I'm not moving that fast anyway.
Zaten hızlı hareket edemiyorum.
I am not moving to Malaysia.
- Malezya'ya taşınmayacağım.
I'll-I'll send a moving truck with all his stuff, and then, I'll, what, see you at Thanksgiving?
S-sana kamyonla onun tüm eşyalarını yollayacağım... sonra, sizi, Şükran Gününde falan görürüm herhalde.
I got it. Mo-Moving on.
Anladım, devam et.
I-I'm sure he was not moving.
- Ben o hareket değildi eminim.
The only man I know capable of moving freaky mountains.
- Evet. Bu acayip dağları devirebilecek tanıdığım tek kişi.
After Jennifer apologized, I realized that I've been moving all over the country looking for a shred of happiness, and now that Jen and I have made our peace, I feel like I can go home again.
Jen özür diledikten sonra tüm ülkeyi ufak bir mutluluk için aştığımı anladım ve Jen'le barıştığım için artık eve gidebilirim diye düşünüyorum.
Setting aside the fact that I've kept your whole "moving to Chicago" thing a secret, aren't you supposed to be dressed like Liberace right now?
Chicago'ya taşınacağın sırrını sakladığımı bir kenara koyarsak şu an Liberace gibi giyinmen gerekmiyor muydu?
I'm moving to Spain.
İspanya'ya taşınıyorum.
I'm okay, but due to moving for a long period of time, I think my conditioned reflexes have weakened.
Aslında iyiyim ama uzun süre hareket ettiğim için, sanırım şartlı reflexlerim zayıflamış.
i'm moving on 60
i'm moving out 93
i'm moving in 43
moving 174
moving on 481
moving right along 18
moving forward 62
moving out 39
moving in 72
i'm melting 31
i'm moving out 93
i'm moving in 43
moving 174
moving on 481
moving right along 18
moving forward 62
moving out 39
moving in 72
i'm melting 31
i'm mad at you 56
i'm married 407
i'm mad 79
i'm mean 24
i'm mike 34
i'm me 97
i'm messing with you 44
i'm missing 18
i'm mark 35
i'm meg 17
i'm married 407
i'm mad 79
i'm mean 24
i'm mike 34
i'm me 97
i'm messing with you 44
i'm missing 18
i'm mark 35
i'm meg 17