I'm walking away translate Turkish
204 parallel translation
Girls walking away from me like I was poison.
Kızlar sanki cüzzamlıymışım gibi benden kaçtılar.
I'm walking away.
Gidiyorum.
He's walking away with the most beautiful flower of Spring... i s like a wedding in Eden.
Bir çiçek gibi, soldurmaya çalıştım. Baharın en güzel çiçeğiyle yürüyor olmalı ki cennetteki düğüne kadar gitti.
The last conversation I had with Derek was about walking on the moors like Heathcliff and Catherine, and I threw it all away for this.
Derek ile yaptığım son konuşmada Heathcliff ve Catherine gibi uçurumlarda dolaşmaktan bahsediyorduk ve bundan ne için vazgeçtiğime bak.
I'm afraid of walking away again.
Tekrar kaçıp gitmekten korkuyorum.
I'm walking away from you forget me.
Senden uzaklara gidiyorum Unut beni.
I've been walking away from things for a long time, ever since I couldn't walk away from him.
Tüm bunları geride bırakıp, uzun zamandır yürüyorum. O'nu geride bırakamadığım zamandan beri.
Don't you think I know what I'm walking away from?
Neyden kaçtığımı bilmediğimi mi düşünüyorsun?
I'm walking away.
Ben uzaklaşıyorum.
I've put you in too much danger, and I must end it by walking away and never speaking with you again.
Seni çok büyük tehlikeye attım seninle bir daha konuşmayarak ve çekip giderek buna son vermeliyim.
One day, as I was walking through the Jewish cemetery I don't know why, but it occurred to me there I realized that I had spent the last two weeks away from most of my habits.
Bir gün Yahudi mezarlığından geçerken.. .. neden bilmiyorum, bana orada malum oldu.. .. son iki haftamı alışkanlıklarımın çoğundan uzak olarak geçirmiştim.
Like I'm walking away from my lamppost and counting the bills in my garter belt.
Sokak direğinden uzaklaşırken jartiyerimdeki paraları sayıyor gibi.
I kept thinking about him walking away wearily, so I couldn't sleep that night
Bitkin bir halde yoluna devam etti. Bu yüzden o gece hiç uyuyamadım.
I needed to tell you that I'm sorry for walking away from you.
Seni bırakıp gittiğim için üzgün olduğumu söylemeye geldim.
I ain't walking'away from you.
Sana asla sırtımı dönmeyeceğim.
I'm not walking away from this.
Öyle çekip gitmeyeceğim.
You think the men who gave me those children asked me what I wanted before walking away?
O çocukları bana veren erkekler gitmeden önce bana ne istediğimi sordular mı?
None of this should be happening but I'm walking away feeling like I was doing something wrong.
yanlış bir şeyler yapıyormuşum gibi uzaklaşıyorum.
I actually feel I do.Which is why I'm walking away now.
Sanırım tanıyorum. Bu yüzden gidiyorum.
I just came here to make sure that you know that me walking away had nothing to do with being indifferent...
Buraya geldim, çünkü kalkıp gidişimin, umursamadığım anlamına gelmediğini bilmeni istedim.
But I'm a warship, and I don't like walking away from a fight.
Ama ben, bir savaş gemisiyim ve kavgadan kaçmaktan hoşlanmıyorum.
Call it walking away, but I'm doing the best thing for him.
Buna gitmek de, ama onun için en iyisini yapıyorum.
I'm a pro at walking away.
Çekip gitmekte ustayım.
IT WAS LIKE, YOU GOT HIT ALL OVER AGAIN. I REMEMBERED WALKING AWAY AND... SUDDENLY HEARING YOUR VOICE CALL MY NAME
Yürüdüğümü ve birden beni uyarmak için seslendiğini duyduğumu hatırladım.
My young tears mixed with the rain, I'm walking away and I hear a voice.
Genç göz yaşlarım yağmurla karıştı Gidiyordum ki bir ses duydum
Although, why would she be walking around naked... when she knows I'm 20 feet away?
Yoksa niye 6 metre uzakta olduğumu bilerek çıplak dolaşmak istesin?
And no matter what you tell me, that's what I'm walking away with.
Ve bana her ne söylersen söyle, buradan onu kabul ederek ayrılacağım.
I'm dropping it on the floor and walking away from it.
Yere bırakıp gidiyorum. Uzaklaşıyorum.
I'm walking away from it and leaving it on the floor, and in two years I'm gonna register Democrat.
İki sene sonra Demokratlara üye olacağım. Anlaşılan Emily evde yok.
How can we have equality when you don't even respect me enough... to, at the very least, tell me you're thinking of walking away... from everything we've sacrificed our lives for?
Hayatımızı adadığımız herşeyden bir anda vazgeçmeyi... düşündüğünden en azından... söz edecek kadar bana saygı duymazken nasıI eşitlik olabilir?
I'm walking away.
Ben gidiyorum.
I'm walking away now.
- Ben gidiyorum.
- No, no, I'm walking away from this.
- Hayır, hayır. Buradan gidiyorum.
Charlie, I'm lying here hungry for your body and you're walking away.
Charlie, burada senin vücuduna susamış bir biçimde yatıyorum ve sen çekip gidiyorsun.
I'm not walking away from this.
Bundan vazgeçecek değilim.
I'm-I'm not walking away. I'm running back to my great life in L.A.! - Great.
Los Angeles'taki harika yaşamıma koşarak gidiyorum.
He would think, I made these two for each other, but they are walking away like idiots.
Belki de şöyle düşünüyordur, ben bunları birbiri için yarattım ama aptallar dönüp birbirlerine bakmıyorlar bile.
I mean tell me I'm wrong and I'm walking away.
Demek istiyorum ki, hatam varsa söyle, ben de yolundan çekileyim.
This controller, a bag of crip weed and I'm walking away with the belt.
Bu joystck, bir çanta ot ve işte kemeri alıp gidiyorum.
Dr. Yang, I'm walking away now.
Dr. Yang, yürüyorum.
Any more steps, and I'm walking away.
Daha çok adım, ve ben yürüyüp giderim.
I don't know, but I'm walking away now. What, you're breaking up with me?
Bilmiyorum ama şimdi çekip gidiyorum.
That way, old buddy, if you decide to shoot me in the back... when I'm walking away... I'll have time to turn around and blow your brains out!
Böylece yaşlı dostum, arkamı dönmüş giderken beni sırtımdan vurmaya karar verirsen geri dönüp beynini dağıtmak için yeterince vaktim olacak.
I'm walking away.
Gitmeliyim.
I'm walking away now.
Artık gitmeliyim.
I'm walking away now because you're not rational.
Gidiyorum çünkü mantıklı davranmıyorsun.
Not sure I'm interested in the handshake, but I'm fine with the walking away.
El sıkışmakla ilgilendiğimi söyleyemem ama gitmek olabilir.
I'm used to them walking away when they realize... but then denny goes and asks me to marry him.
Gerçeği gördüklerinde uzaklaşmalarına alışkınım... Sonra Denny geldi ve bana evlenme teklif etti.
I'm walking away from the war.
Kendimi savaştan çıkarıyorum.
I waited a long time for my big brother to dump you, Sam. I'm not just walking away.
Bunu bildiğim en yumuşak şekilde söylemeye çalışacağım.
óYÑçÑÑc | qGç I'M WALKING AWAY.
Geri çekiliyorum.
i'm walking 73
i'm walking on air 18
walking away 24
away 568
away from home 17
away with you 30
away from me 19
away you go 17
away from here 45
away from you 37
i'm walking on air 18
walking away 24
away 568
away from home 17
away with you 30
away from me 19
away you go 17
away from here 45
away from you 37
away present 49
away party 43
i'm watching you 97
i'm waiting for you 98
i'm working right now 17
i'm watching 80
i'm with 29
i'm worried about you 332
i'm working 521
i'm way ahead of you 64
away party 43
i'm watching you 97
i'm waiting for you 98
i'm working right now 17
i'm watching 80
i'm with 29
i'm worried about you 332
i'm working 521
i'm way ahead of you 64
i'm with you now 22
i'm with a friend 20
i'm with you there 18
i'm warning you 559
i'm wondering 72
i'm waiting 335
i'm writing 37
i'm waiting for someone 45
i'm with you 610
i'm working here 57
i'm with a friend 20
i'm with you there 18
i'm warning you 559
i'm wondering 72
i'm waiting 335
i'm writing 37
i'm waiting for someone 45
i'm with you 610
i'm working here 57
i'm working on it 576
i'm with a patient 20
i'm wide awake 33
i'm well aware 59
i'm worried 402
i'm well 147
i'm worn out 32
i'm with them 16
i'm winning 52
i'm with him 72
i'm with a patient 20
i'm wide awake 33
i'm well aware 59
i'm worried 402
i'm well 147
i'm worn out 32
i'm with them 16
i'm winning 52
i'm with him 72