English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Away party

Away party translate Turkish

370 parallel translation
I'll get George to bring him to Lon's going-away party.
Onu Lon'un partisine getirmesi için George'u ayarlayacağım.
- We'll give you a going-away party.
- Gidişiniz için size bir veda partisi düzenleyeceğiz.
It is a treat for the going-away party.
Bunlar veda partisi için.
It's a going-away party for Jean-Bernard and Betty.
Jean-Bernard ve Betty yarın gidiyorlar. Bir veda partisi var.
Maybe you'll give us a going away party!
Belki bize bir veda eğlencesi düzenlersin!
It's funny how I keep thinking back to that going-away party.
O veda partisini düşünüp durmam çok tuhaftı.
We believe it would be preferable if the Captain led this away party.
Dış görev ekibine Kaptan'ın komuta etmesinin daha uygun olacağına inanıyoruz.
Assemble your away party, Commander.
Dış görev ekibinizi kurun Komutan.
These guys are just throwing a going-away party, nothing big, special.
Bu adamlar sadece bir veda partisi veriyor, büyük, özel bir şey yok.
Blackhearts gave me a Little going-away party.
Blackheart'lar bana hoşça kal partisi verdiler.
Now, if you behave yourself... and you're brave enough... you can come to our going-away party.
Kendine gelirsen ve yeterince cesursan veda partimize gelebilirsin.
Why won't you go to Peter's going-away party with me?
Peter'ın veda partisine benimle gelsene.
Kind of my going-away party. Right, Bobby?
Benim veda partim gibi bir şey değil mi, Bobby?
Yeah, a going-away party.
Evet, bir veda partisi.
Ronnie had a little going-away party.
Ronnie'ye küçük bir elveda partisi düzenlemiştik.
I went to his going-away party.
Onun veda partisine gitmiştim.
The truth is, I only consented to this little going-away party because I hoped Marcel would persuade you to come.
Aslına bakarsan bu küçük veda partisine Marcel'in seni gelmeye, ikna edeceğine inandığım için katıldım.
If you should go away, you'll spoil this party I am throwing.
Eğer giderseniz verdiğim bu partiyi bozacaksınız!
Captain Pringle, you're to stay away from that certain party, off limits.
Yüzbaşı, şu malum şahıstan uzak duracaksın, kesin yasak, anlaşıldı mı?
- How'd you get away from your party?
- Partinden nasıl kaçabildin?
While I was away, I bet you all had quite a party here
Ben burda yokken eminim iyi eğlenmişlerdir.
He's just come back from Russia after several years away, and now he's been named to the Party's Regional Committee.
Birkaç yıl orada kaldıktan sonra daha yeni Rusya'dan döndü. Ve şimdi de partinin bölge komitesinin başına getirildi.
Will you girls go away and form your own party?
Siz gidip kendi partinizi yapar mısınız?
He wouldn't wait for a rescue party so how does he plan to get away?
Kurtarma ekibini bekleyemez, öyleyse kurtulmak için nasıl bir plan yapacak?
Boarding party, away!
Borda kısmı, uzaklaş!
His parents had gone away, and I went home with him after a party.
Ailesi bir akşam evde değildi ve bir parti sonrası birlikte evlerine gitmiştik.
Even those who pay close attention to politics... probably saw Hal Phillip Walker and his Replacement Party... as a bit of frost on the hillside... summer, if not late spring, would surely do away with all that.
Politikayı yakında takip edenler bile herhalde Hal Philip Walker ve Değişim Partisini biraz zayıf buldu. Yaz dönemi, hatta ilkbaharın sonu bu durumu halledecek.
No doubt many Americans, especially party liners, wish that Hal Phillip Walker would go away, disappear like the natural frost... and come again at some more convenient season.
Hiç şüphesiz ki, bir sürü Amerikalı, özellikle siyası parti idarecileri Hal Philip Walker'ın yok olup gitmesini her zayıfın yok olduğu gibi gitmesini ve daha uygun bir zamanda gelmesini istiyor.
We must sweep away the filth lurking in our Party.
Partimizde pusuya yatmış hayasızlığın kökünü kurutmalıyız.
Gandalf the Wizard visited Bilbo on his going-away birthday party.
Büyücü Gandalf, Bilbo'nun köyden ayrılmadan önce verdiği son doğumgünü partisine gitti.
" After breakfast, Bruce watched the party get away on the chase.
"Kahvaltıdan sonra, Bruce ekibin takip için yola koyulmasını seyretti."
In the divorce proceedings, he was found to be the guilty party because hed run away.
Boşanma davasında adam kaçıp gittiği için suçlu bulundu.
During the party, like a candle I wasted away Gather up at dawn my melted wax and read in it whom to mourn, what to be proud of
Parti esnasında, harcadığım bir mum gibi şafakta erimiş balmumumu topla ve içinde kime yas tutulacağını, neyden gurur duyulacağını oku.
I'm sorry to get you away from this party, but I don't know what to do.
Seni eğlencenden ayırdığım için üzgünüm ama ne yapacağımı bilemedim.
The Party wants you to believe we are at war... so as to channel your aggressions away from their rightful target... the Party.
Saldırganlığınızı, kendi meşru hedeflerinden uzağa kanalize etmek için yapıyorlar... Parti.
The type of party that did away with frostbite did away with most of the clothing too.
Donma tehlikesini sonra erdiren türde partiler, hatta giyinme gerekliliğide.
Report to the transporter room for away-party duty.
Dış görev ekibine katılmak için Işınlama odasına gelin.
With American sons in the field far away, I shall not seek... and I will not accept the nomination of my party for another term as your president.
Amerikan evlatlarıyla uzak diyarlarda, kazanmaya çalışacağım... ve Parti adaylığını..
... passed away the leader of the Soviet Communist Party, of the Soviet State a prominent figure of the world Communist movement, a true fighter for peace.
Sovyet Komünist Partisi lideri, komünist hareketin büyük aşığı, büyük barış savaşçısı vefat etti.
The guy could smell a party 100 miles away.
100 km öteden parti kokusunu alır.
Four times this Party Crasher has alerted you before killing someone, and he still got away.
Parti Sapığı dört defa cinayetlerini önceden haber vermesine rağmen, elinizden kaçmayı başardı.
With America's sons in the field far away, I shall not seek and I will not accept the nomination of my party for another term as President.
Amerika'nın evlatları oradayken partimin bir dönem daha başkanlık adayı olmasını arzu veya kabul edemem.
Tonight, while their parents party they'll be dreaming away in their safe cribs their soft beds and we'll snatch them carry them into the sewer and toss them into a deep, dark, watery grave.
Bu akşam aileleri baloda eğlene dursun o güvenli karyolalarında yumuşak yataklarında rüyaya dalmışlarken bebekleri kaçırıp kanalizasyona getireceğiz ve onları karanlık, sular altındaki derin bir mezarlığa gömeceğiz.
Sorry to interrupt the party, but you need to know right away.
Partinizi engellediğim için üzgünüm ama bilmen gereken bir şey var.
Now, go away before I'm tardy for the party.
Şimdi uzaklaş benden, partiye geç kalıyorum.
Remember? I'm stuck on an island? I'm at a dinner party, I can't get away.
Unutma adada kalıyordum, yemek partisi veriyorduk...
It's sort of like coming home on Friday night and doing your homework right away, so your Saturday night is free to just party.
Sanki Cuma gecesi eve gelip derslerini hemen yaparsan, cumartesi gecesi partiye gitmeye bir engel kalmaz.
I took away the necklace before the party and I put it in my policeman-jewel.
Partiden önce incileri çıkardım ve mücevher kutusuna koydum.
Once, I ran out of a dinner party just to get away.
Bir gün bundan kaçmak için yemek davetini terk etmiştim.
It didn't slip away, Martin. You did when you went off to fuck Nicki at my birthday party.
Kaybetmedik, sen doğum günümde Nikki'yle yatınca bitti.
Yet you waltz into my party smelling like dirty socks take me away from Senator Rosales who heads the Senate Arms Services subcommittee in charge of our budget!
Bunlara rağmen partime geliyorsun, leş gibi kokuyorsun ve silah alımı konusunu yürüten alt komitenin başkanı bütçemizden sorumlu senatör Rosales'le konuşmamı engelliyorsun!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]