English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Away with you

Away with you translate Turkish

6,038 parallel translation
Get away with you.
- Şaka yapıyorsun.
But Jenna will never let me go away with you for that long. I know.
Jenna beni o kadar süreliğine almana izin vermez ki ama.
You actually think that you can get away with this?
Gerçekten bundan kurtulabileceğini mi düşündün?
The fact is that you knew that your brother had a medical condition, so you thought you could scare him so you can get away with murder.
Bunu şimdi söylemek sizin için kolay. İşin aslı, kardeşinizin tıbbi sorunu olduğunu biliyordunuz. Onu korkutup, cinayetten sıyırabileceğinizi sandınız.
Do you think you'd still be alive if the soldiers you had fought with that day had run away?
O gün birlikte savaştığın askerler kaçsaydı hala hayatta olabileceğini düşünür müydün?
This is America, where if you're white, you can get away with anything.
Burası Amerika Eğer beyazsan... her şeyden paçayı kurtarabilirsin.
You're gonna walk away from all this, and we're gonna have to live with that.
Bütün bunlarsan sonra çekip gideceksin. Biz de bunu kabul etmek zorunda kalacağız.
Okay, I need to get you with the sketch artist right away.
Tamam, eşkâl çizimi yapan polisle görüşmeni istiyorum.
DID YOU KISS ANY DUDES AND THEN RUN AWAY CRYING AND LEAVING THEM STRANDED WITH A SHITTY TWO-PERSON BAND
Birini öpüp sonra ağlayarak kaçıp ve onu boktan bir iki kişilik grupla onlarla bir keresinde neredeyse anlaşma yapacakları hakkında konuşmaları için yalnız bıraktın mı?
- I ALWAYS KNEW YOU WERE GONNA GROW UP TO BE BEAUTIFUL, TORI, AND THAT YOU WERE GONNA HAVE TO BEAT THE BOYS AWAY WITH A STICK.
Büyüyünce çok güzel olacağını ve oğlanları bir dalla döveceğini hep biliyordum, Tori.
You cheated, and now you're looking at me to help you get away with it.
Hile yaptın ve şimdi de karşıma geçip... -... bundan sıyrılmak için yardım bekliyorsun.
Who is it you're planning to do away with?
Bunlarla kimi uğurlamayı planlıyorsunuz?
So you're proud of killing people with a bomb that eats away their insides.
O zaman insanları etçil böceklerle öldürmekten memnunsun?
In a conflict zone, you can get away with all sorts of human experimentation.
Öyle çatışma bölgelerinde insanlar üzerinde istediğin deneyleri yapabilirsin.
While you were away with Jenny, I did a lot of work on myself.
Sen Jenny ile tatildeyken kendimi geliştirdim.
I was about to get it on with that hot yoga girl, and you stole her away from me.
Seksi yogacı kızı tam ayarlarken geldin ve kızı ellerimden çaldın.
You cheated, and now you're looking at me to help you get away with it.
Sahtekarlık yaptın ve şimdi de bu işten paçayı kurtarmana yardım etmemi istiyorsun.
My private jet will whisk you away to the Maldives, where Emily has provided you with the perfect writer's retreat... a bungalow off the grid.
Özel jetim sizi Maldiv adalarına uçuracak... Emily orada size bir yazarın inzivaya çekilebileceği haritada bulunmayan bir bungalov ayarladı.
I just came round to say thank you for a lovely evening and to see if there's any way I could get away with not paying for it.
Güzel bir akşam için teşekkür etmeye ve para vermekten yırtabilmemin bir yolu var mı diye görüşmeye geldim.
You are drinking your troubles away. Start with this.
- İçkini içiyorsun, dertlerini unutuyorsun.
Since your grandson is going away I'll be helping you with your things every day.
Torununuz gideli beri hergün size yardım ediyorum biliyorsunuz.
You threw away a lot to take up with Sherlock.
Sherlock'a ayak uydurmak için pek çok şeyden vazgeçtin.
So I am the future you telling the present you to go on tour with four-D and sock away a little scratch.
Yani biraz kenara para koymak için Four-D ile turneye gitmenle gelecekte başına gelecekleri sana söylüyorum.
You'll never get away with this.
Bundan paçanı sıyıramayacaksın.
Look, I know that you love what you do, but every day, you go into work with the possibility of being caught, and it is eating away at you.
Bak, yaptığın işi sevdiğini biliyorum ama her gün işe, yakalanabilme olasılığıyla gidiyorsun ve bu seni içten içe yiyor.
You may get away with this farce this time, but you're a fraud, and it's gonna come out soon enough.
Bu saçmalık sayesinden bu seferlik kurtulabilirsin ama sen bir sahtekarsın ve bu çok yakında ortaya çıkacak.
I die a traitor and you get away with everything.
Ben bir hain olarak öleceğim, sen de paçayı kurtaracaksın.
You know, she thinks she can just get away with anything.
Yaptığı her şeyin yanına kalacağını sanıyor.
But on your real birthday, you were millions of miles away with nobody to keep you company or sing to you.
Ama asıl doğum gününde, yanında kimse olmadan veya kimse sana şarkı söylemeden buradan milyonlarca mil uzaklıktaydın.
- Think you can pull this bait and switch with us, we me, and get away with it?
Yemi ortadan çekip, bana sırtını dönüp, bunun yanına kâr kalacağını mı sanıyorsun?
And you're, you're far away from home with a baby that's not your own.
Üstelik sana ait olmayan bir bebekle evden oldukça uzaktasın.
You don't want people getting away with murder, and neither do I.
Cinayetin kimsenin yanına kar kalmasını istemezsin, ben de istemiyorum.
You're the Latin Kings. You rob the robbers, get away with 8 mill.
Hırsızları soyuyorsunuz ve 13 kilometre uzaklaştınız.
And what would you say? I say you just can't stand to let someone get away with murder.
Birinin cinayetten paçayı kurtarmasına dayanamazsın derim.
You're not gonna get away with this.
Bu işten sıyrılamayacaksın.
You will go away with those men.
- O adamlarla çekip gideceksin.
And once you get outside with those things, that truck is a lot farther away than it seems.
O şeyler oradayken dışarı çıktığınızda, kamyon düşündüğünüzden de uzakta kalıyor.
( groans ) Ringmaster wants you to run away with us
Şehre sirk geldi.
He's dodging the questions, and you know how he gets away with it.
Sorulardan kaçıyor, nasıl hep yanına kar kaldığını biliyorsun.
How do I know you don't have some side deal with immigration To look away at a few checkpoints, Give them a limey broker in exchange?
Göçmenlik bürosuyla kontrol noktalarından seni geçirsinler diye İngiliz denizcisi bir aracıyı yakalamak için anlaşma yapmadığını nereden bileyim.
Well, the thing is, that's a week away, and also, you know, with you being so busy looking for a new place, or at least, you know, you'll be really busy, busy...
Doğrusu, bir hafta geçti ve sen ev de aradığın için meşgul oluyorsun. En azından, bayağı meşgul olacaksın.
First, we get you a lawyer, you sign a confession to both murders, and we start the deal-making process, which ends with you in prison far, far away under a different name.
Birincisi, sana bir avukat tutarız. İki cinayeti de itiraf edersin. Ve anlaşma sürecini başlatarak uzak bir eyalette, farklı bir isimle hapse girmeni sağlarız.
Right, so you've been away from the city for one whole day, and now all of a sudden you've come up with some elaborate murder plot right across the street?
Haklısın, şehirden bir gün boyunca uzak kaldın ve birden sokağın karşısında çok detaylı bir cinayet işlendiğini buldun?
If you set up the buy with the Santanas, I'll make this all go away.
- Çevrilmemiş altyazı -
Only way to make sure you wouldn't steal away with my new toy before I got a chance to play with it.
Sadece yeni oyuncağımla oynamaya fırsat kalmadan onu benden çalmayacağından emin olmak istedim.
You'll never get away with this.
Bundan asla kurtulamayacaksın.
You won't get away with this!
- Bu yanına kalmayacak!
I was afraid you'd run away with Kavya... but, it doesn't look like you'll get very far.
Kavya ile kaçıp gitmenden korkuyordum ama çok yol alacaksın gibi görünmüyor.
You're going to run away with her!
Onunla kaçacaksın!
Start with the night that you ran away.
Kaçtığın geceden başlayarak.
Do you think when she gets out of this she's going to let you get away with whatever it is you think you've been doing to her?
Kız burdan çıktığında, senin bu yaptıklarını yanına bırakır mı sanıyorsun sen?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]