English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I asked you first

I asked you first translate Turkish

363 parallel translation
I asked you first.
- Önce ben sana sordum.
- Well, I asked you first.
- İlk önce ben sordum.
I asked you first.
İlk ben sordum.
- I asked you first.
- Önce ben sordum.
- I... I asked you first.
- Ben... önce ben sordum.
I asked you first.
Önce ben sordum.
I asked you first...
Önce ben sordum...
- No, I asked you first.
- Hayır, önce ben sordum.
- But I asked you first.
- Ama önce ben sana sordum.
I asked you first.
Önce ben sana sordum.
- I asked you first.
- İlk ben sordum.
I asked you first.
- Önce ben sordum.
I found out you asked for me when you first called in.
Daha işin başında beni sorduğunu öğrendim.
Remember that first day in the office when I asked you if you were engaged?
Ofiste ilk gün sana nişanlı olup olmadığını sormuştum, hatırlıyor musun?
You'd have gone a long way if you'd thrown in with me the first time I asked you to.
İlk davetimde bana katılsaydın sen de çok yol kat ederdin.
Remember the first time I asked you to marry me and we said we'd come here?
Sana evlilik teklif ettiğim anı ve buraya geleceğimizi söyleyişimizi hatırlıyor musun?
Mrs. Carlsen, I asked you where you first met Fabrini.
Bayan Carlsen, Fabrini ile ilk kez nerede tanıştığınızı sordum.
You know, I even thought — You know the first thing I asked my mother when I got home?
biliyor musun, hatta - İlk düşüncem eve gittiğimde anneme soracağım soru oldu?
That's why I asked to have you brought here first, Miss Shelby.
Bayan Shelby, öncelikle sizi şunun için buraya getirdim ki
When we first met, at Lady Neston, you asked me a question to which I gave a stupid answer.
İlk tanıştığımızda size aptalca cevap verdiğim bir soru sormuştunuz.
And I wanted you to know him first, so I asked Ron to come early... for a drink, one of your special martinis.
Ama önce sizin tanışmanızı istedim ve Ron'dan erken gelip bir içki içmesini istedim.
And not that I listen to gossip, but from what I hear, I'm not the first girl you've asked out from the bank.
Ve dedikodu dinlediğimden değil, ama işittiklerimden, ben bankadan yemeğe çıkardığın ilk kız değilim.
I'd rather you asked first, old boy.
İzin alsan iyi olurdu.
First, I bring a personal message from Dr. Howell who has asked me to convey his deep appreciation for the many sacrifices you've had to make.
Öncelikle, gösterdiğiniz fedakârlıklardan dolayı Dr. Howell'in hepinize derin şükranlarını sunduğunu iletmek isterim.
I've known you many years, but this is the first time you've asked for help.
Seni yıllardır tanırım ama ilk defa benden yardım istiyorsun.
I just wish you'd asked me first, that's all.
İlk olarak bana sormanı dilerdim hepsi bu.
Are you taking job? First, I asked Armand because....... after all, I started in woodwork.
- Evet, önce Armand'a sordum çünkü ne de olsa tahta işinde başlamıştım.
You were the first I asked to be my friend.
Sen, arkadaşım olmanı istediğim ilk kişiydin.
I asked you something first.
- Önce ben sana bir şey sordum.
Did you mean it that first night when you asked me if I'd marry you?
İlk gece bana evlenme teklif ettiğinde ciddi miydin?
Tell me, if I had asked you to come with me the first time would you have come?
Söyle bana, ilk seferinde senden benimle gelmeni isteseydim gelir miydin?
I should have asked you first.
Önce sana sormalıydım.
Why didn't you when I first asked you?
Neden bunu en başta yapmadın?
I must tell you Mr. Holmes, that at first I was not at all taken with Inspector Gregory's suggestion that you should be asked to come down here.
Size şunu söylemeliyim ki Bay Holmes en başta komiser Gregory'nin sizi buraya çağırma konusundaki teklifine hiç de sıcak bakmamıştım.
If you let me go first, I would have asked if they were being delivered.
Eğer bir kerecik bana izin verseniz ilk benim sormama... Tatlım.
You sweep. I bet you Sal asked you first anyway.
Zaten eminim Sal önce sana söylemiştir.
The first time I came in, I asked if you could take me.
İlk geldiğimde de sormuştum.
When I first asked you out... I did it to make Celeste jealous.
Sana ilk çıkma teklifini Celeste'i kıskandırmak için yapmıştım.
I bet that isn't the first time you asked that.
Bahse girerim bunu ilk soruşunuz değil.
You asked the first question I've ever heard you ask that sounds like... you don't know the answer.
İlk kez, bana sorduğun bir sorunun cevabını bilmiyormuşsun gibi geldi.
I'm particularly delighted to see Camilla, who many of you will remember as the first person Bernard asked to marry him.
Özellikle de Camilia'yı gördüğüm için, birçoğunuz hatırlarsınız Bernard'ın evlenme teklif ettiği ilk kişi.
Just get rid of her... like I asked you to do in the first place.
Senden istediğim gibi kurtul ondan.
Remember you asked me what I wanted when I first moved to Metropolis?
Metropolis'e ilk taşındığımda bana ne yapmak istediğimi sorduğunu hatırlıyor musun?
There's something I didn't want to tell you at first, but when I heard what you asked Lorien... - You have a right to know. - To know what?
Başlarda sana söylemek istemiyordum ama Lorien'e sorduğun şeyi duyunca bilmeye hakkın olduğunu düşündüm.
AND SO WHEN YOU ASKED ME TO BE GAY FOR YOU, I GAVE IT A LOT OF THOUGHT, AND, UH... LET ME SAY FIRST OFF HOW HONORED I AM THAT YOU CHOSE ME.
Senin için eşcinsel olmamı istediğinde baya düşündüm ve her şeyden önce ilk beni seçtiğin için onur duydum.
When you first asked why I wanted to have a child with you, I made jokes, bragged about my prowess, engaged in sexual innuendo.
Senden çocuk sahibi olmak istediğimi, ilk söylediğim zaman, seksüel imalar ila, avım hakkında şakalar yapıp durdum.
That day, at the airport, when you suddenly asked me to marry you... at first I didn't realise what I should do.
O gün, hava alanında, aniden bana evlenme teklifi ettiğinde. İlk önce ne yapacağımı bilemedim.
I'm sorry, I should have asked you first.
Kusura bakma ama, önce sana sormalıyım.
You asked about the first timeI had sex with Debra. I'll tell you. I'll tell you
Debra ile ilk seks yaptığım zamanı sordun.Söyleyeyim.
Because the first time I did what you asked me to... somebody emptied a nine-millimeter automatic... in my direction.
Çünkü, bana yapmamı söylediğin şeyi ilk yaptığımda tanımadığım biri üzerime bir şarjör boşalttı.
Your husband's on tour it was in the paper but I asked to meet you anyway to exchange first impressions between women
Kocanız bir gezideymiş. Burada yazıyor ama kadınlar arasındaki ilk izlenimleri paylaşabilmek için sizinle tanışmak istedim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]