I say to myself translate Turkish
743 parallel translation
Whenever I hear a wife boasting about how modern her marriage is, I say to myself, that is uh-huh.
Ne zaman evliliğinin ne kadar modern olduğundan övünen bir kadın görsem, kendi kendime uh-huh derim.
I say to myself : What's the good?
Kendi kendime "Bunun neresi iyi?" diye soruyorum.
I say to myself : Years of planning and I get what I want.
Yine kendi kendime o kadar yıllık emeğin karşılığını aldım diyordum.
Then too, I say to myself : Things may change.
Yine de işler yön değiştirebilir diye düşünüyorum.
I say to myself, again, and again... this man, whoever he is... whoever executed "the Hangman", is a great patriot... a hero!
Kendime tekrar tekrar diyorum ki... bu adam, her kim olursa olsun... "Cellat" ı öldüren, büyük bir vatanseverdir... bir kahramandır!
I watch you at the table and I say to myself :
Siz masadayken sizi izliyorum ve kendi kendime :
So I say to myself
Yani kendime derim ki
So I say to myself, "Why not talk to my old pal, Louis Mazzini " who we used to have such jolly times with round the old nursery fire "roasting chestnuts."
Ben de kendime dedim ki, "Neden eski dostum, Louis Mazzini'yle bir zamanlar ateşin başında kestane kızartıp neşeli günler geçirdiğimiz adamla konuşmuyorum."
I am angry with myself, because I know I go too far and so I say to myself, CHRISTIAN, BE QUIET!
Bu densiz hareket için kendi kendimi paylıyorum. Kendime "Sus, Christian!" diyorum.
So I say to myself, "Joe a hundred broads from Chicago to St. Louis will be grieving today."
Dedim ki, "Joe Chicago'dan St. Louis'e yüzlerce kadın bugün yas tutacak."
Ever since then when I feel like candy, I say to myself "Well, you can't complain, brother."
O günden beri, canım ne zaman şeker istese kendi kendime : " Sızlanma birader.
Every morning I look into the mirror and I say to myself :
Her sabah aynaya bakıp,..
And I say to myself...
Ve kendime dedim ki :
What you really mean and you're too kind to say... is that if I stay in my stateroom lie in bed, deny myself everything, even the mildest diversion, I may live to arrive at that charming sanitarium.
Söylemeye çalıştığın ama nezaketinden söyleyemediğin şey eğer kamaramdan çıkmaz yatakta uzanıp en ufak yanıltmacalar da dahil her şeyi inkar edersem sanatoryum da harika bir hayata yelken açabilirim.
All I want to say is that I am doing this for myself.
Bütün söylemek istediğim, bunu kendim için yapıyor olduğum.
I'll think of you whenever a show opens and say to myself : "She's well out of it."
Yeni bir oyun başladığında kendi kendime şöyle diyeceğim "İyi ki o buralarda değil."
And if I do say it myself, I can teach you to cast a fly wherever you want to put one.
Söyleyeyim, istediğin yere olta sineği atmayı öğretebilirim sana.
Just what I was going to say myself.
Ben de aynı şeyi diyecektim.
Always say to myself I don't like nervous people.
Her zaman gergin insanları sevmediğimi düşünmüşümdür.
I wanted to tell him myself, but when a fellow's your own brother... there ain't much you can say. I'm going into Elkville on a little business.
Bunu kendim söylemek isterdim ama, bir kişi sizin erkek kardeşiniz se söylenecek pek birşey yoktur.
I didn't even want to say it to myself.
Kendime bile söylemek istemiyorum.
You see, I've got so much I want to say, to explain about myself.
Kendim hakkında anlatacağım o kadar çok şey var ki.
So, I thought to myself... Well, Yorkshire's a big place, my Lord Bishop.
Ben de kendi kendime "Yorkshire büyük bir yer" diye düşündüm sayın piskopos.
I heard him say myself just a couple of days ago he wouldn't sell a head to nobody this spring.
Bunu ben cevaplayabilirim. Daha birkaç gün önce... - bu bahar hiç kimseye sığır satmayacağım dediğini kendim duydum.
I say finally to myself, if I must reach up with my naked hands I will stop them.
En sonunda kendi kendime, "şu çıplak ellerimle bir uzanabilsem onları durduracağım" demiştim.
I kept telling myself that maybe those Fates they say watch over you... had gotten together and broken his leg to give me a way out.
Kaderin güçlerinin bir araya gelip bacağını kırdığını ve beni bundan kurtarmaya çalıştığını düşündüm.
I'm tired of myself. It is about yourself, and i must say it to you.
Senin hakkında, ve sana söylemek zorundayım.
I don't care what people say about you for myself, but I got the kids to worry about, and if I don't worry about them, nobody else will.
İnsanların hakkında söylediği şeyler beni ilgilendirmiyor ama düşünmem gereken çocuklar var.
I used to say to myself I fell for you because you were smart.
Hep kendime derdim, akıllı olduğu için onu seviyorum diye.
Sometimes I even say it to myself - about me, I mean.
Bazen bunu kendim için bile söylüyorum.
And I swore to myself that I wouldn't bother you... that I would let you go calmly, that I would say goodbye to you... as if we were going to see each other the following day.
Seni rahatsız etmeyeceğime, sessizce gidişine razı olacağıma sana elveda diyeceğime yemin ettim. Sanki bir sonraki gün birbirimizi görecekmişiz gibi. Ama...
And so I consider myself extremely lucky... to be able to take with me a sort of memento.
Bu yüzden yanımda bir çeşit hatıra götürebildiğim için kendimi çok şanslı sayıyorum.
If you can think of anything more contemptible to say than I've already said to myself, say it and get out.
Pekala, benim kendime söyledğimden daha kötü birşey düşünebiliyorsan, söyle ve çık dışarı.
Well, I'll say goodbye to you now, men, for myself and Mr. Bush.
beyler kendim ve bay bush, adına hepinize hoşçakalın demek istiyorum.
" I've nothing else to say or write about myself.
" Kendi hakkımda yazacak veya söyleyecek başka bir şeyim yok.
I would like myself well also to be able to say yes!
Ben de evet diyebilmeyi isterdim!
I'm glad you said it, because I've been too weak to say it myself.
Söylediğine memnunum çünkü bunu kendime söyleyemeyecek kadar zayıf biriyim.
Say I find myself free this evening after all and would be delighted to attend.
Kontesi ara. Bu akşam nihayet boş vaktim olduğunu ve katılmaktan zevk duyacağımı söyle.
I never thought I'd live to hear myself say that, but...
Bunu söyleyeceğimi asla düşünmüyordum...
I mean that I've lived long enough to go grey doing this kind of business, if I say so myself.
Biz bu saçları değirmende ağartmadık yani bu işleri ben de az çok bilirim.
As a matter of fact, although I say it myself, I think I contributed in no small way to what turned out to be a highly successful party.
Kendimi övmek gibi olmasın ama böyle başarılı bir partiye... hiç de azımsanmayacak bir katkıda bulunmuş oldum.
And say please when ya talk to me, or I'll buy a gaboon, and go into business for myself.
Nasıldı, Frankie?
Sorry, but I really don't have much of anything to say for myself, Madame Radzweickz.
Üzgünüm ama cidden kendim için ne diyeceğimi bilemiyorum Madam Radzweickz.
And I say "Yes", you shall have her, the devil strike me, you will have her, even if I myself have to drag her out of this prison house.
Ben de "Evet" diyorum, onu almalısın, şeytan çarpsın beni, Onu alacaksın, ben kendim, onu bu hapishaneden kaçırmak zorunda kalsam da.
And if you plead as well for them... as I can say nay to thee for myself... no doubt we bring it to a happy issue.
Ben kendi adıma olmaz dedikçe, siz de onlar adına yalvarmayı sürdürün. Böylece bu işi kesin mutlu sona vardırırız.
Only suppose I say I heard something come rattling down the incinerator... and I says to myself, "Sounds to me like a pair of shoes with cleats."
Diyelim ki fırının oralarda bir tıkırtı duydum ve kendi kendime, "Pençeli ayakkabı sesine benziyor" dedim.
And then that prosecutor would come in with his pious face and I'd say to myself :
Ve sonra o savcı dindar yüzüyle içeri girecek ve kendi kendime :
You mean to say I have this all to myself?
Bu tamamen benim mi yani?
But I shall say plenty to myself about selfish, crabby old men who never think of those who have served them faithfully for 40 years.
Ama kendime, kendisine 40 yıldır sadakatle hizmet edenleri hiç düşünmeyen bencil ve huysuz yaşlı adamlar hakkında birçok şey söylemeliyim.
Mr. Mayor, I wanted to introduce myself as soon as I arrived.
Sayın Reis, gelir gelmez kendimi tanıtayım dedim.
I was about to say the same thing myself, cousin.
Aynısını ben söyleyecektim, kuzen.
i say yes 41
i say 2187
i say go for it 17
i say no 61
i say to you 25
i say it 18
i say a lot of things 16
i say this 19
i says 53
i say again 124
i say 2187
i say go for it 17
i say no 61
i say to you 25
i say it 18
i say a lot of things 16
i say this 19
i says 53
i say again 124