English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I say so

I say so translate Turkish

11,698 parallel translation
Does the rain fall because I say so?
Bulutlardan su istediğimde de sanki yağmur yağıyor.
Don't say a fucking word until I say so.
Ben söyleyene kadar lanet birşey söyleme.
Until I say so.
Ben ne kadar dersem.
Right up until that point, you speak to no one unless I say so.
Şu konuda anlaşalım, ben söylemedikçe kimseyle konuşmayacaksın.
So, I either go in and start shooting, or you go in first and help me help the death toll to one.
Yani, ya ben içeri girer ateş etmeye başlarım ya da ilk sen girersin ve ölü sayısını 1'e indirmeme yardım edersin.
So I say to him : "Hey, man, what's in the bag?"
Ona derim ki : "Hey, adamım, çantada ne var?"
So I'm-a count.
- Yani ben sayıyorum.
If I may say so...
Deyim yerindeyse!
You didn't say we had to do it in order, so I...
Sırasıyla yapmamız gerektiğini söylememiştiniz efendim, o yüzden...
My passport was revoked on route to Latin America, so when people say, why are you in Russia? I say : "Ask the State Department."
Pasaportum Latin Amerika rotasında iptal edilmişti, yani insan neden Rusya diye sorduğunda onlara diyorum ki ;
So, there's something I need to say, and I don't want you to interrupt me until I'm done saying it.
Sana söyleyeceğim bir şey var ve sözümü bitirene kadar beni bölmeni istemiyorum.
Uh, yes, I'd like to say that, uh, over a year ago, president Johnson and I reviewed the space program and, uh, agreed to build strength so that I might retire on my 62nd birthday,
Şunu belirtmek isterim ki ; bir yılı aşkın bir süre önce Başkan Johnson ve ben, uzay programını gözden geçirdik ve güçlendirmeye karar verdik... Bu nedenle, ben 62. yaş günümde emekli olabilirim bu da önümüzdeki Ekim'in 7'si oluyor.
No, it all happened so fast and I wasn't expecting her to say that she did it.
Hayır, herşey çok hızlı gelişti ve yaptığını söylemesini beklemiyordum.
So I don't care what the white man say.
Bu yüzden beyaz adamın ne dediği umurumda değil.
She didn't say anything, so I touched her to wake her and felt in my hand something wet.
Cevap vermedi, ben de uyandırmak için ona dokundum. Sonra elimde bir ıslaklık hissettim.
So, I'm sorry, Your Honor, but we're done.
Çok üzgünüz, Sayın Yargıç ama bizden bu kadar.
People say I'm so unpretentious For a genius
İnsanlar bir dahi için Çok mütevazı olduğumu söylüyor
Not gay So I pray for them, and I say for them
Gey değilim Onlar için dua ediyor ve şöyle diyorum
We were on the road in Spain, and I noticed that the people there pronounce the letter S with, like, a T-H "th" sound, so instead of saying Spain, they say Thpain, you know,
İspanya'da turnedeydik, insanların S harfini "th" sesi gibi telaffuz ettiklerini fark ettim. Yani, İspanya demek yerine İthpanya diyorlar.
I do, but I wouldn't go so far as to say he'd approve.
İnanıyorum, ama bunu onaylayacağını söyleyecek kadar ileri gitmiyorum.
Canna say I'm that surprised, only that it took ye so long.
Şaşırmış olduğumu söyleyemem, yalnızca bunu yapman çok uzun sürdü.
Okay, I'd say we're all in a bit of trouble here, so why don't we just figure out...
Pekâlâ, başımızın biraz belada olduğunu söyleyebilirim o hâlde neden halledilecek...
Oh, uh, and if you wouldn't mind keeping it under wraps, because I have a whole thing planned, so maybe don't say anything.
Oh, uh, ve onu sarar haldeyken sakıncası yoksa, Çünkü planlı bir şeyim var, bu yüzden belki bir şey söyleme.
I love being with you so much, I am willing to say in front of all these people, that I am okay with having him for a brother-in-law.
Seninle o kadar çok olmayı çok severim ki, bütün bu insanların önünde söylemek isterim, Bir kayınbabası için ona sahip olmakla iyiyim.
So it's as if I strangled her myself.
Yani bir bakıma onu ben öldürmüş sayılırım.
So when I say that I can't masturbate because it makes me think about my mom, people laugh at you.
Yani mastürbasyon yapamıyorum ; çünkü aklıma annem geliyor dersem insanlar bana güler.
We have to get home, so I can find Sarah and have twins with her and work two jobs - and grow old.
Eve dönelim ki ben de Sarah'ı bulayım ikizlerimiz olsun, iki işte çalışayım ve yaşlanalım.
I also feel like you have something to say, but you don't know what to say, and so neither of us is saying anything, and for some reason, I feel like this might go on forever.
Ayrıca bir şey söylemek istiyormuş da ne söyleyeceğini bilemiyormuş, o yüzden ikimiz de susuyormuş ve nedense bu böyle sürüp gidecekmiş gibi hissediyorum.
He didn't really know how to say sorry, but I could tell he felt bad, so I taught him how to set up an automated birthday e-card.
Özür dilemeyi pek beceremez ama kendini kötü hissettiğini anlamıştım. Ben de ona otomatik doğum günü e-kartı nasıl atılır onu öğrettim.
Yes, Mr. Dascalu. I was just trying to say that knowledge is international so I agree with that, of course.
Haklısınız Bay Dascalu, ben de bilginin uluslararası bir şey olduğunu söyleyecektim.
So if you reach out to me and you say that you genuinely want my help, that you're ready to glue your fuckin'life back together, there's absolutely no way I can fuckin'say no to that.
Yani, eğer elini bana uzatıyorsan ve gerçekten yardımımı istiyorsan demek ki lanet olası hayatını tekrar biraraya getirmeye hazırsın bu durumda benim sana "hayır" diyebilmemimin imkanı yok.
But I can honestly say I have never been so happy in my life.
Ama dürüst olmam gerekirse hayatımda hiç bu kadar mutlu olmamıştım.
So do I pay you the money, or- - what did I just say?
Bu yüzden size para ödemek yapmak, yoksa - I az önce ne dedin?
Well, in about 800 years, you'll be able to say, "I told you so."
800 yılda falan, "Bak ben sana demiştim" diyebileceksin.
So you can imagine how difficult it was for me to arrange it so that I could say, "I am the one who set her free."
Tüm bunları ayarlayarak "Onu serbest bırakan benim." dememin ne kadar zor olduğunun farkındasındır.
On behalf of the Marine Corps, I just wanted to say thank you so much for the free tickets.
Deniz Piyadeleri adına, ücretsiz biletler için sadece çok teşekkür etmek istedim.
Your Honor, I don't know if it was media pressure or political pressure or just good old-fashioned 9 / 11 profiling, but I have never seen a grand jury dance so fast in my life, leaving me no time to properly prepare.
Sayın Yargıç, medya baskısı mı.. ... siyasi baskılar mı ya da 11 Eylül korkusu mu bilmiyorum, fakat yüce divanın bu kadar hızlı davrandığını hayatımda hiç görmedim. Bana hazırlanacak zaman bırakmadan.
Well, I just feel I have so much to say.
Anlatmam gereken çok şey olduğunu hissediyorum.
So, on Day 2 I got out at 84 runs.
İkinci gün 84 sayıdan sonda dışarıda kaldım.
- This is where you say, "I told you so"?
- "Demiştim" demeyecek misin?
So... after I kill Luke Cage... I'm gonna stand over him and say, "Yes, I am."
Bu yüzden Luke Cage'i öldürdükten sonra başına dikilip "Evet, öyleyim" diyeceğim.
I am over her, so, don't say anything.
Artık boş verdim, bir şey söyleme.
I have so much to say, so much to share with the world.
Anlatacağım, bu dünyayla paylaşacağım o kadar çok şey var ki.
And a man among deans, if I do say so myself.
Benim deyimimle söylersek dekanlar arasından bir adam.
Well, if I may say so, it doesn't look to me like you get along just fine.
Bana soracak olursan bu pek, "iyi" idare etmek gibi görünmüyor.
And if I may say so, now, one of the most powerful men on the planet.
Ve şayet söylemem gerekirse, şu an için gezegenimizdeki en güçlü adamlardan biri.
And I must say, though I am positively rhapsodic to see you looking so well.
Ben bu kadar iyi görünümlü görmek için olumlu rapsodik olmama rağmen Ve ben söylemeliyim.
Because I have the second most goals on the team, so, you know, I think that I at least deserve a tryout.
Takımda en çok sayı yapan ikinci kişiyim yani, en azından bir denemeyi hakediyorum.
If you say so, but I didn't see her.
Olabilir, ama onu görmedim.
So I say, " dick, I wanna throw a grand re-opening.
Dedim ki :'Dick, ben büyük bir yeniden açılış istiyorum. "
I was always so tight with the simpsons ; Now they say they need their guesthouse back.
Simpsonlarla her zaman çok yakındım ama şimdi misafir evlerini geri istiyorlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]