English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I tell myself

I tell myself translate Turkish

1,500 parallel translation
Because i tell myself that every day,
Çünkü ben bunu kendime her gün söylüyorum.
But I tell myself that I'm doin'all right
# Ama söyledim ki kendime iyi olacağım
That she looks at me, talks to me. I tell myself I'm the only one.
Bana baktığında, benimle konuştuğunda Tek olduğumu söylüyorum kendi kendime
I go to that hospital every day and I tell myself that makes me a good father.
Her gün, o hastaneye gidiyorum ve bunun beni, iyi bir baba yaptığını söylüyorum kendime.
And I tell myself it's just temporary, and there's still dinner and breakfast.
Hala akşam yemeği ve kahvaltı var.
I tell myself I'm doing what's best for my daughter.
Kendime kızım için en iyi şeyi yaptığımı söylüyorum.
I tell myself what's done is done
# Kendime olan oldu diyorum
I tell myself don't be a fool
# Aptal olma diyorum
I tell myself I'm the loveliest person in the whole world.
Kendime sürekli dünyanın en güzel insanı benim diyorum.
I tell myself "just one more minute."
Kendime sadece bir dakika daha. " diyorum
" I tell myself this is the only means by which our family can survive the conditions on this beleaguered island.
" Kendi kendime, bunun, ailemizin etrafı kuşatılmış bu adadan tek kurtuluş yolu olduğunu söylüyorum.
Then I saw you. I promised myself that if I could just get up, and walk over to you, and tell you how much I need you, and how much I want you,
Seni gördüğümde kendi kendime, buradan kalkabilirsem sana geleceğime ve sana ihtiyacım olduğunu söyleyeceğime....... ve seni ne kadar istediğimi söyleyeceğime dair söz verdim.
TELL YOU THE TRUTH, I WOULDN'TMIND KNOWING WHAT THE FUCK HAPPENED MYSELF.
Kendi adıma söyleyeyim, ne halt olduğu hakkında hiçbir fikrim yok.
Tell me that when it's two in the morning and I'm laying in bed and I'm eating my fourth bowl of cereal and I'm beating myself up for some stupid thing I said in eighth grade.
Gecenin ikisinde yatakta yatar, dördüncü kâse mısır gevreğimi yer sekizinci sınıfta söyledigim aptalca bir şey yüzünden kendime eziyet ederken söyle bunu.
Dinner and a movie, then I'll walk you to the door... and you tell me to go fuck myself like you should've done way back when.
Akşam yemeği ve sinema, seni eve kadar götürürüm aynen eskiden olduğu gibi gidip kendimi becermememi söylersin.
tell you what, why don't I do it myself?
Niye kendim kısmıyorum ki?
Make sure you tell me when I get warm, I don't wanna burn myself.
Bana ısındığımda haber ver, Kendimi yakmak istemem.
If you tell Bernardo I swear I'll kill you myself.
Eğer Bernardo'ya söylersen yemin ederim ki, seni kendi ellerimle öldürürüm.
I wanted to tell you myself because...
Sana kendim söylemek istedim, Çünkü...
As my attorney, tell me some shit that I can't figure out by myself.
Avukatım olarak bana bilmediğim bir şey söyle.
Tell her I love her despite herself and despite myself.
Ona onu sevdiğimi söyle ona rağmen ve kendime rağmen.
Like, I wish that there was a way that I could do it... and then I go back and tell myself not to.
Sanki, bunu yapmamın ve sonra da geri dönüp kendime yapmamamı söylemenin bir yolunu bulsaydım yapardım.
But I want to tell you something by myself.
Sana kendim hakkında birşey söylemek istiyorum.
I couldn't bring myself to tell you
Sana söylemeye cesaret edemedim.
" Do not believe that this corpse you see is myself, in the name of God, I tell you it is not I.
" Bu bedende gördüğünüzün ben olduğuna inanmayın Allah'ın adıyla, bu ben değilim.
Tell me when I do that, use humor to distance myself.
Bunu yaptığımda söyle, mesafe koymak için mizahı kullandığımda.
If her indisposition doesn't preclude it, i'd be happy to tell her myself.
Rahatsızlığı mani olmasaydı, bunu bizzat söylemeyi çok isterdim.
I should just call Richard myself, drag him away... from whatever business meal he's having, and make him tell me. It's okay.
Richard'ı arayıp iş yemeğinde de olsa onu sürükleyip söyletmeliyim.
Tell you what, if I think you're not doing a good job... I'll stop you myself.
Bak ne diyeceğim, eğer iyi çalışmadığını düşünürsem seni ben kendim durdururum.
Suzanne, I think I speak for Julia and myself... when I tell you I don't want my 8-year-old knowing graphic sexual intimacies.
Susan, kendim ve Julia adına şunu söyleyebilirim... 8 yaşındaki kızımın cinsel yakınlıkla ilgili detayları bilmesini istemiyoruz.
But I wanna tell her myself.
Ama ona kendim söylemek istiyorum.
I'll tell you what ; I will sacrifice myself and go to the bachelor party to take care of Nathan.
Bak ne diyeceğim. kendimi feda ederek partiye gidip Nathan'a göz kulak olacağım.
Well, you can tell him... never mind, I'll tell him myself.
Ona söyle... Boş ver, kendim söylerim.
Well, I tried to tell you myself, but you wouldn't listen.
Kendim söylemeye çalıştım ama dinlemedin.
Please, tell me what is so confusing about that... so I can listen to you whine some more and not kill myself.
Lütfen, bana kafanı karıştıranın ne olduğunu söyle böylece sızlanmanı daha da dinleyip, kendimi öldürmem!
Tell her that I'll read it to Yusef myself and get his comments quickly
Bunu Yusuf'a benim okuyacağımı ve en yorumlarını hemen ileteceğimi söyle.
I tell you I want to hang those conspirators myself!
... bilin ki, bu komplocuları kendi ellerimle asmak istiyorum!
Next time you speak with her, tell her I'm sorry, but I've taken myself off the market.
Tekrar görüşürse ona üzgün olduğumu söyle. Biraz içeri kapandım.
I wanted to tell you about myself.
Size kendimden bahsetmek istedim.
I didn't tell anybody for a bit... because I almost wasn't sure it was happening myself.
Bir süre kimseye bir şey söylemedim... çünkü neredeyse ben bile bunun olduğundan emin değildim.
If you tell me to kill myself, I will.
Kendimi öldürmemi istersen, yaparım.
This time, I can't bring myself to tell him to shut up.
Bu sefer ona kapa çeneni diyemedim.
But now I must tell you more of myself.
Ama şimdi biraz kendimden bahsedeceğim.
Although the fact that my mother is in seventh heaven about her, I keep trying to tell myself isn't a factor, but...
Annemin bu kız için sevinçten göklere çıkmış olmasının benim için çok da önemli olmadığına ne kadar inanmak istesem de...
I'm gonna tell Ria myself.
Ria'ya kendim anlatacağım.
Before leaving, I wanted to tell you something about myself and Sameer
Ayrılmadan önce, sana benimle ve Sameer'le ilgili bir şey söyleyeceğim.
Forget Mac, I don't even tell myself.. .. about what goes on around here.
Gördüklerini ve duyduklarini Mac ´ e anlatmanin bir lüzumu yok
But there were good days when I would tell myself that it did not matter as long as I was alive and I was guarded by heaven's love.
Ama güzel günlerim de oldu. Hayatta olduğum sürece ve cennetin sevgisi tarafından korunduğum sürece hiçbir şeyin fark etmediğini söylerdim kendime.
Now you going to tell me what it is, or do I have to come in and see for myself?
Şimdi bana bunun ne olduğunu söyleyeceksin ya da içeri kendim girip bakacağım?
I'd tell the president myself, but he won't listen to me.
Başkan'a kendim söyleyecektim, ama beni dinlemeyecekti.
I mean, like me for myself... or because i tell you stuff that's going to happen?
Demek istediğim, beni kendim olduğum için mi seviyorsun yoksa sana olacak şeyleri söylediğim için mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]