I was so scared translate Turkish

I was so scared that first day, I walked around the block four times before I had the courage to even come and apply for this job.

İlk gün o kadar korkmuştum ki, cesaretimi toplayıp işe... ... başvurmak için binanın etrafında dört kere dolaştım.

- I was so scared!

- Çok korktum!

I was so scared, it scared the hunger...

O kadar korktum ki, korku açlığımı...

I was so scared we was going away without you and we'd never see each other again.

Sensiz gideceğimizden ve bir daha görüşemeyeceğimizden korkuyordum.

I was so scared.

Çok korkmuştum.

I was so scared.

Çok korkuyordum.

I was so scared and lonely.

O kadar yalnız ve korkmuştum ki.

Remember when I used to read in Schröder's kitchen? I was so scared.

Sana nasıl ciddi bir sesle ağır ağır kitaplar okurdum.

I was so scared, I didn't dare sleep.

Hatırlıyorum da o kadar çok korkmuştum ki uyumaya cesaretim olmamıştı.

I gotta admit, I was so scared, I couldn't fire my gun.

İtiraf etmeliyim ki çok korktum. Silahımı ateşleyemedim.

I was so scared that someone would be there any second that I didn't dare turn on the light.

Her an birinin orada olacağından öyle korkmuştum ki, ışığı açmağa cesaret edemedim.

Oh, I was so scared.

Çok korkmuştum.

I don't know, I was so scared.

Bilmiyorum, çok korkmuştum.

I was so scared.

Çok korktum.

I was so scared :

Bir an korkuverdim.

I was so scared when I learned about the accident.

Kaza yaptığınızı duyunca çok korktum.

I was so scared

Çok korkmuştum!

I was so scared that night...

O gece çok korkmuştum...

I was so scared I could hardly think.

O kadar korkmuştum ki sağlıklı düşünemiyordum.

- Brother Tobias, I was so scared.

- Kardeş Tobias, bu cesurca! - Gerçekten gittiler.

- I almost died, I was so scared.

- Ben korkudan neredeyse ölecektim.

That night I thought they killed you. I was so scared.

Seni çok özledim, çok.

- I was so scared, dad

- Çok korktum, babacığım.

I screamed and ran, I was so scared.

Çığlık atarak koştum, çok korkmuştum.

I panicked, I was so scared I just forgot everything.

Paniğe kapıldım. O kadar korktum ki her şey aklımdan çıktı.

I was so scared of Donald, you know?

Biliyor musun, Donald'dan çok korkuyordum.

You tit! I soiled my armour I was so scared.

Denyo herif, korkudan zırhıma kaçırdım.

I was so scared!

Çok korktum!

I was so scared, I thought I was dyin'.

Çok korktum, ölüyorum zannettim.

I was so scared I ran away.

Çok korktum ve kaçtım.

I was so scared.

Endişeden ölecektim.

I was so scared.

Öyle koktum ki.

There was a time when I got so scared at the bathhouse that I just ran out of there and had to go home wearing a cardboard box.

Bir keresinde hamamdan çıplak kaçtığımda üstümü bir kutuyla kapatıp eve gitmiştim.

I guess I'm not any braver than I thought I was or else I wouldn't have been so scared.

Sandığımdan daha cesur değilmişim bu kadar korkacağımı tahmin edemezdim.

I was too scared to yell, so I just stayed there.

Hiç sesimi çıkarmadan korku içinde saklandım.

Now, go ahead and talk, honey. Well, Mr. Your Honor, when my daddy ran to the fire last night, I was scared to be alone, so I went to the window to look at the fire... and saw Mr. Cole running out of the house across the street.

devam et konuşalım tatlım. bu yüzden ateşe bakmak için pencereye gittim...

I hope so, but I must admit I was pretty scared.

Umarım yakalayabilmişimdir, ama çok korktuğumu da itiraf etmeliyim.

I should have had sense enough to know it was no good,... and she was so scared she'd grab at anything.

Bunun yanlış olduğunu anlayacak kadar mantıklı düşünebilmem gerekirdi ve o da yeni şeylere bulaşmaktan çok korkuyordu.

I was scared... so I took it back

Korkmuştum... Geri götürdüm işte.

I was so absent-minded that a rat scared me.

Boşta bulundum sanırım. Üstüme bir fare atladı.

I was never so scared of anything, I'll nev...

Hiç bu kadar korkmamıştım.

I was just so scared.

Çok korkmuştum.

I was never so scared in my life.

Hayatımda hiç bu kadar korkmamıştım.

I just helped him because he was so scared.

Sadece ona yardım ettim. Çünkü çok korkmuştu.

I was scared to say so then but a few years later, I went to the sheriff, old Sunshine.

O zaman söylemeye korkuyordum. Ama birkaç yiI sonra serife, ihtiyar Sunshine'a gittim.

Listen, it, it was just all, all that shooting and all those guns. I got so scared.

Bak, hep, hep o atılan kurşunlar... ve şu silahlar yüzünden.

No, about the officer who was so sure I'd run too, like a scared rabbit.

Hayır. Benim de korkak bir tavşan gibi koşacağıma emin görünen o subayı.

God, he was so scared because I wanted to give it back.

Tanrım, çok korktu çünkü parayı geri vermek istedim.

But all the time I was workin'for him... I was just so scared.

Ama onun için çalıştığım süre boyunca ödüm patlardı.

I don't think I've been so scared since I was a kid in Oklahoma City.

Oklahoma City'deki çocukluğumdan bu yana bu kadar korkmamıştım.

I'm here to look for you, I have something to tell you but it was getting dark and I was scared so I hid inside this wardrobe

Sizi görmeye gelmiştim, Size söyleyeceklerim vardı, ama karanlık çöktü... ve bende çok korktum, o nedenle dolaba saklandım.