I was just wondering translate Turkish

I was just wondering what it would be like to go fly fishing.

Evet. Sinekle balık avlamanın nasıl bir şey olabileceğini merak ediyordum.

I was just wondering if you ever met your birth parents.

Hiç biyolojik ailenle tanıştın mı, diye merak ediyordum.

I was just wondering what Mr. Chun's score was.

ben sadece bay Chun'unun puanını merak ettiğim için aramıştım.

I was just wondering, what's happened?

Merak ettim, ne oldu?

No. I was just wondering if you could give me directions to the local library.

Sadece kütüphaneye nasıl gidebileceğimi soracaktım.

Anyway, I was just wondering if maybe you could see it in your heart to let him fight today on the battlefield.

Her neyse, ben şunu merak ediyordum. Acaba onun bugün muharebe alanında savaşmasına müsaade edecek kadar merhametiniz var mı?

I was just wondering, is it still possible to keep accurate records?

Merak ettim de düzgün raporlar tutmak yine de mümkün oluyor mu?

I was just wondering if you made up your mind and everything.

Yalnızca aklını başına toplayıp toplamadığını merak ediyorum.

I was just wondering, you know, when you first met her, did you know?

Ben sadece onla ilk karşılaşmanızı merak ediyordum.Biliyor muydun?

You know, I was just wondering what South America would look like if nobody gave a damn about coke or communism.

Acaba kimse kokaine ya da komünizme aldırmasa Güney Amerika'nın durumu ne olurdu?

I was just wondering, because it really smarts.

Sadece merak ediyorum çünkü gerçekten ağrı veriyor.

Well, I was just wondering if you're here with anyone.

Burada biriyle birlikte misiniz merak ediyordum.

Listen, I was just wondering, have you heard anything from Dennis?

Dinle, Merak ediyorum, Dennis'ten haber aldın mı?

I was just wondering if you were doing anything tonight.

Bu gece müsait olup olmadığımı merak etmiştim.

I was just wondering, what is the difference between a moose and a caribou?

Merak ediyordum da, geyik ile ren geyiği arasındaki fark nedir acaba?

I was just wondering, uh... you don't want to get out of here, do you?

Merak ediyordum da... Biraz uzaklaşmak ister misin diye? Yürüyüşe, geziye ya da başka bişey?

I was just wondering if... you know you'd want to come by my house sometime after school...

Acaba okuldan sonra bir ara bizim eve gelmek ister misin?

I was just wondering are you moving?

Taşınıyor musun diye merak ettim?

It's my bachelor party, and, well, I was just wondering... if you wanted to pay a dollar to... well, suck a piece of candy off my shirt.

Eğer şeye bir dolar ödemek isterseniz "şekerimden biraz yala" tişörtümü çıkarırım.

I was just wondering, do you have any dancers looking for a partner?

Merak ediyordum da, hiç partner arayan bir dansçın var mı?

I was just wondering the same thing.

Ben de aynı şeyi merak ediyorum.

I was just wondering if you still needed those numbers we talked about earlier.

Daha önce konuştuğumuz o numaralar, hâlâ lazım mı diye merak ettim.

I was just wondering if the poor man had anything to eat...

Düşündüğüm de ne sanki? Adamcağız yemek yedi mi, dedim içimden.

Yeah. Um, I was just wondering if I could talk to you for a minute.

- Evet, sadece seninle bir dakika konuşabilir miyim diye merak ediyordum.

I was just wondering... have you heard anything from the hospital?

Merakımdan soruyorum acaba hastaneden bir haber var mı?

I was just wondering. If there was any news about Fred Boggis.

- Fred Boggis'den bir haber aldınız mı diye soracaktım.

Well, I was just wondering if you had any work to do.

Ben de yapacak işin yok muydu diye merak ediyorum?

I know I promised no payments till after New Year, but I was just wondering if - if there was anything you can offer in the next few days, that would-that would be hugely appreciated.

Yılbaşından önce ödeme olmayacak dediğimi biliyorum ama acaba - Önümüzdeki birkaç gün içinde bir şeyler verebilirseniz bu çok makbule geçerdi.

I was-I was just wondering, is she-is she still there?

Hâlâ orada mı diye merak ediyordum sadece?

- I was just wondering...

- Sadece merak ediyorum...

Oh, well then... excuse me, I was just wondering if, um,

Oh, mademki... özür dilerim, Ben sadece merak ediyorum, eğer.. um,

I was just wondering about the moon.

Ben sadece Ay'ı merak ediyordum.

I was just wondering if you would like to have a dinner with me.

Sadece merak ediyordum da benimle akşam yemeğine çıkmak ister misin?

Hey. I was just wondering if you reached anybody.

Sadece biriyle temas kurabildin mi diye merak ediyordum.

I was just wondering.

Merak ediyordum.

I was just wondering, were you serious about that Happy Meal?

Merak ediyordum da, çocuk mönüsü konusunda ciddi miydin?

Oh, well see, I was just wondering whose idea it was.

Ben sadece kimin fikriydi, onu merak ettim.

- No, I was just wondering what's going on.

Hayır, sadece neler olduğunu merak ediyordum da.

No, I was just wondering, is he coming to the club with us?

Yo, sadece bebeği kulübe götürecek misin diye merak ettim. - Evet.

I was just wondering maybe if you had read it, I thought maybe you can give me your feedback.

Eğer hikayemi siz okuduysanız belki hakkında ne düşündüğünüzü söyleyebilirsiniz.

Well, I was just wondering... if you had a preference for toilets.

Tuvalet için özel bir tercihin var mı diye merak ettik de.

I was just wondering how much your mama was able to pass on to you about motherhood before she died.

Sadece merak ediyorum annen olmeden once sana ne kadar analik yapti.

I was just sitting here wondering about, you know, What do they look like, or what kind of Lives do they live.

Çok merak ediyorum, nasıl birileri ve ne tür hayatlar sürdürüyorlar.

I was wondering, maybe I could stay out at the ranch, just a couple days.

Belki de 2-3 gün çiftlikte kalırım.

I mean, a whole tower just for CDs. You know, I was wondering who invented... Hey.

Acaba kim icat etti diye...

I just... I was wondering if I might come in for a moment.

Bir dakikalığına içeri girebilir miyim?

I was just... wondering...

Sadece...

I haven't talked to you in a little while and was just wondering how you're doing.

Bir süredir seninle konuşmuyoruz ve neler yapıyorsun diye merak ettim.

- You again. I, uh, was just wondering... if maybe after this, if, um, you - you want to get some coffee or something. Yeah.

- Yine mi sen?

I was wondering if we could do something where I could start working with you more - not just doing my sessions where I'm getting a piece of them, but something where I could help you train the trainers

Merak ediyordum da benim için bir şeyler yapabilir misin? Yani daha çok çalışacağım bir bölüm bulabilir misin?

I was wondering, someone told me just now, you're thinking of moving The Lonely Maiden ls that true?

Merak ediyordum da, az önce biri bana dedi ki Yalnız Bakire'yi taşımayı düşünüyormuşsunuz. Bu doğru mu?