I was wondering if translate Turkish

I was wondering if you could watch him for a while

Onunla bir süre ilgilenebilirsen çok sevinirim.

I was wondering if you had anything to say about all this political scene.

Tüm bu siyasi gündemle ilgili söylemek istediğin bir şey var mı acaba?

I was wondering if I could get a look - at the President's schedule.

Başkanın programına bakabilir miyim?

I was wondering if you had a chance to look at it?

Ona bakma fırsatın oldu mu diye merak etmiştim.

I was wondering if I could ask you a few questions?

Size birkaç soru sormamın bir sakıncası var mı?

I don't want to live with him anymore, which is why I was wondering if it might be possible for me to come live with you next year.

Artık onunla yaşamak istemiyorum. Bu yüzden aramıştım zaten. Önümüzdeki sene gelip, seninle kalsam olur mu diye?

I was wondering if you might share a few minutes to discuss some business.

İş konuşmak için birkaç dakika ayırıp ayıramayacağınızı merak ediyordum.

You are incredibly valued here and I was wondering if there's anything we could do to make you want to stay with us.

Burada kıymetin gerçekten biliniyor ve bizimle kalman için yapabileceğimiz bir şey var mı bilmek istiyorum.

I, uh... I have a hotel from Beijing on the other line, and I was wondering if you could tell me how to say, "Is my mother there?"

Diğer hatta Pekin'de bir otel beklemede ve bir şey soracaktım da, nasıl desem annem orada mı?

Actually, I was wondering if I could take some pictures inside, too.

Aslında, içerisinin de birkaç resmini çekebilir miyim diye soracaktım.

I was wondering if I could have a word with the housemaid Rose.

- Acaba ev hizmetçisi Rose ile konuşabilir miyim?

I was wondering if you could help me out.

Acaba bana yardım edebilir misiniz? .

I was wondering if you'd seen Jimmy lately?

Acaba Jimmy'i son günlerde hiç gördünüz mü?

I was wondering if it would be you.

Sizin gelip gelmediğinizi merak ediyordum.

I was wondering if our old friend is still operating along the DMZ.

Eski dostun hâlâ askerden arındırılmış bölgede mi çalışıyor?

- I was wondering if- -

- Merak ediyordum da...

I was wondering if there's anything you wanted to add to them before we put them in storage.

Depoya kaldırmadan önce eklemek istediğin bir şey olup olmadığını soracaktım.

I was wondering if you had plans tonight.

- Akşam için planınız var mı diyecektim.

Hey, Stewie, I don't know if you have any interest in this, but I was wondering if you want to go to Vegas with me and see Celine Dion.

Stewie, ilgini çeker mi bilmiyorum ama benimle Celine Dion'ı görmeye Vegas'a gelir misin diye soracaktım.

So, I know that you're keeping a file on everything related to that and I was wondering if I could take it?

Bununla ilgili her şeyi dosyaladığını biliyorum. Acaba alabilir miyim diye merak etmiştim.

I was wondering if you'd remember.

Hatırlayabilecek misin diye merak ediyordum.

II was wondering if I could ask you a favor.

Bana bir iyilik yapıp yapamayacağını merak ediyordum.

I was wondering if I might take a moment of your time.

Biraz vaktinizi rica edebilir miyim diyecektim.

I was wondering if a new bone disease had been discovered, we hadn't seen you in so long.

Ben de acaba yeni bir kemik hastalığı mı keşfedildi diyordum sizi epeydir göremiyoruz da.

I was wondering if you were gonna say hello or keep ignoring me.

Selam verecek misin yoksa beni görmezden gelmeye devam mı edeceksin merak ediyordum.

I was wondering if you would invest 440,000 instead of 220,000.

Düşünüyordum da, acaba yatırımı 220.000 yerine 440.000yapsak nasıl olur?

And I was wondering if you had time to give me an exam.

Beni bir muayene edebilir misiniz diyecektim.

Well, I was wondering if we might go for something more obvious.

- Belki daha aşikar bir yere gidebiliriz diyordum.

Uh, so I was wondering if maybe we could keep what happened today between us.

Acaba bugün yaşananları aramızda tutabilir miyiz diyecektim.

I was wondering if I could borrow the yagi for a couple hours.

Yagiyi birkaç saatliğine ödünç alabilir miyim diyecektim.

I was wondering if you and me could talk.

Konuşabilir miyiz?

So, I was wondering if you'd heard about Terry.

Terry'e olanları duydun mu diye merak ediyordum.

My night just freed up, and I was wondering if you wanted...

Görünüşe göre bu akşam boşum ve düşümdüm ki belki de sen...

I was wondering if I could look over Mathis', if you wouldn't mind, of course.

Mathis'inkine bakabilir miyim diye merak ediyordum sizin için de sorun olmazsa, tabii.

I was wondering if you may know something about the shooter.

Ateş eden hakkında bir şey biliyor musun diye düşündüm.

I was wondering if I could look over Mathis'.

Mathis'inkine bakabilir miyim diye merak ediyordum.

I was just wondering if you knew the boy.

Çocuğu tanıyor muydunuz diye merak etmiştim yalnızca.

I was actually wondering if you're still interested in buying Little Otter.

Aslında hala Little Otter'ı almaya istekli misin diye merak ediyordum.

If I hadn't met you that day on that pier, you'd still be walking up and down the beach, lost, wondering if your daughter was even alive.

O gün seninle iskelede karşılaşmasaydık hâlâ orada kızın ölü mü sağ mı diye tepinip duruyor olacaktın.

I was just wondering if maybe you could recommend a red to me... Something in the million-dollar range.

Milyon dolarlık şirketinde belki bana da boş bir yer bulabilir misin diye merak ediyordum.

When I was standing on that beach, looking at that boy's body, I just kept wondering if..... if my girl looked that peaceful after he killed her.

Plajda dikilip, çocuğun bedenine bakarken o adamın kızımı öldürdükten sonra kızımın da böyle huzurlu görünüp görünmediğini düşündüm.

No, I was wondering if you would tell the truth even if what you say may hurt that person's feelings.

- Şişman olduğumu mu düşünüyorsun?

I was... wondering..... if by any chance er... Mr Carson had changed his mind.

Ben merak ediyordum da eğer Bay Carson fikrini değiştirdiyse...

And I was just wondering if I could ask you a few quick questions.

Size birkaç küçük soru sorabilir miyim diye merak etmiştim.

I was wondering how you'd feel if I were to spend more time here.

Eğer burada daha çok vakit geçirirsem ne düşüneceğini merak ediyordum.

Was wondering if I could buy you dinner, on the fort worth herald, would like to do a full-on feature on you.

Fort Worth Herald gazetesi adına size yemek ısmarlayabilir miyim diye soracaktım. Sizin hakkınızda eksiksiz bir makale yazmak istiyoruz.

I was, uh, wondering if we could have...

Acaba birlikte biraz...

I was just wondering if you were planning to run again.

Yeniden seçimlere katılıp katılmayacağınızı merak ediyordum.

I was actually wondering if you have any other paintings available.

Ben aslında varsa öteki mevcut resimlerinizi gerçekten merak ediyordum.

Um, I was just wondering if, maybe, uh...

Ben sadece merak ediyorum da, belki, ah...

I was just wondering if you could tell me

- Bir şey soracaktım. Bu numara kime ait söyleyebilir misin?