Indistinct radio chatter translate Turkish
34 parallel translation
[INDISTINCT RADIO CHATTER] OH, MY...
- Ona yardım et!
[Indistinct radio chatter]
R-31-David kanalizasyonda bir 10-66 vakasını inceliyor.
( INDISTINCT RADIO CHATTER )
( ANLAŞILMAZ RADYO KONUŞMASI )
( INDISTINCT RADIO CHATTER )
( RADYO KONUŞMASI )
[indistinct radio chatter] - You're mixed up with some dangerous people, Ms. Roberts.
- Eğer, bazı tehlikeli insanlarla ms kadar karışık ediyoruz.
[indistinct radio chatter]
Bir şey hakkında dedikodu.
MAN [over P.A. ] : Please cooperate with security forces. [ indistinct radio chatter]
Lütfen güvenlik güçleriyle iş birliği yapın.
( indistinct radio chatter ) The aggregation of dust particles and general preservation of space suggests our killer is somehow stuck in time.
Toz parçacıklarının toplanması ve evin genel haline bakarsak katilimizin hiçte zaman sıkıntısı yokmuş.
[indistinct radio chatter] Well, he did make it memorable.
Teklifi unutulmaz yaptı.
I'll give you anything you want. [indistinct radio chatter ] [ tense music ] ♪ ♪ [ camera shutter clicks]
Ne istersen veririm Neler oluyor?
Stay here. [indistinct radio chatter] Can I help you?
Burada kal Yardım edebilir miyim?
[indistinct radio chatter]
[indistinct radio chatter]
( indistinct radio chatter )
( Belirsiz radyo sesi )
[indistinct radio chatter]
[Belirsiz radyo zırvalıkları]
You don't have my brand. - [Register Beeping ] - [ Police Radio Chatter, Indistinct] Must be bad.
Sizde benim içtiğim markadan yok.
[INDISTINCT POLICE RADIO CHATTER]
[BELLİ BELİRSİZ POLİS TELSİZ RADYOSU]
[Indistinct chatter over police radio] So they didn't show!
Gelmemişlerse ne olmuş!
[panting ] [ chuckles ] [ indistinct radio chatter]
Anlamıyorum.
( INDISTINCT CHATTER ON POLICE RADIO )
( POLİS RADYONUN belirsiz CHATTER )
( Indistinct conversations, police radio chatter ) You sure you didn't see a little girl in a purple raincoat?
Mor yağmurluk giymiş bir kız görmediğine emin misin?
( Indistinct police radio chatter )
- Teşekkürler.
( camera clicking, indistinct police radio chatter )
( Kamera tıklayarak, belirsiz polis radyo sohbet )
( siren whoops, indistinct police radio chatter )
( Hoppala siren, belirsiz polis telsiz sohbet )
( indistinct police radio chatter )
( Belirsiz polis radyo sohbet )
[Indistinct chatter over police radio] Hey, what's with this large Ziploc bag of hair?
Bu poşetteki saç da ne böyle?
[indistinct radio chatter] Need to have a word with Ms. Roberts.
Ms ile bir kelime olması gerekir.
[sirens blaring ] [ indistinct radio chatter] There's a smell of gas coming from 6111.
6111 numaralı evden gaz kokusu geliyor.
[indistinct police radio chatter]
[belirsiz polis telsiz sohbet]
Let's go! [sirens wailing ] [ indistinct radio chatter]
Gidelim! Altyazı Çevirmeni : Kübra Alagöz.
[Indistinct conversations, radio chatter] - This is Miss Margaret.
- Bu, Bayan Margaret.
- [machine whirring ] - [ radio chatter, indistinct]
Cinayet masasından Linda Felber.
All right, don't say anything first, and don't reach for anything. ( indistinct police radio chatter ) ( sighs )
Tamam, en başta bir şey söyleme ve hiçbir şeye uzanma.
Employee I.D. says Roger Murtaugh. ( indistinct police radio chatter ) That's a nice ride you got.
Personel kimliği Roger Murtaugh.