English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / Intelligently

Intelligently translate Turkish

85 parallel translation
Mr. O'Bannon has been man enough to try to straighten it out intelligently.
- Yatakta her zaman iyiydi. - Aman ne güzel. Ama diğer kadın muhteşem biri.
I've thought of the new inventions, the new materials the great possibilities never used to build cheaply, simply, and intelligently.
Yeni icatları, bulunan yeni maddeleri düşündüm daha önce kullanılmamış ucuza, kolayca ve akıllıca kullanılabilecek imkanları.
Listen, Cyrano, intelligently, discreetly.
Cyrano, akıllı ve sağduyulu bir şekilde.
I speak several languages, play the piano, converse intelligently and have very nice teeth.
Birkaç dil konuşuyor, piyano çalıyor ve zekice tartışabiliyorum. Dişlerim de iyidir.
Intelligently, I can see.
Akıllıca, görebiliyorum.
By the way, I thought you handled that camera-store job very intelligently.
Yeri gelmişken, Kamera mağazası işini iyi başardığın, bence.
If you had applied yourself you might have learned how to live intelligently.
Kendini verseydin, akıllıca yaşamayı öğrenebilirdin.
There isn't nobody in this here town living intelligently.
Bu kasabada akıllıca yaşayan kimse yok.
No, he spoke intelligently and I answered.
Hayır, o zekice sorular soruyordu. Ben de cevap verdim.
She has perfectly sane periods when she talks intelligently about her farm.
Çiftliğinden bahsettiği zamanlar oldukça aklı başında olabiliyor.
If you're not going to talk intelligently, I'm not going to discuss it with you.
Eğer mantıklı konuşmayacaksanız, sizinle tartışmayacağım.
You know as well as I do their brain system is not developed in either the vocal or abstract-thinking area. Yes, sir, but they do have the power of speech, and it is for you gentlemen to assess how far that power can be exercised intelligently.
Evet, efendim ; fakat bunlar konuşma yeteneğine sahipler ve bu yeteneklerinin ne kadar zekice kullanıldığını ölçmek siz beylere düşüyor.
I always tried to examine the situation intelligently.
Her zaman soğukkanlılıkla durumu değerlendirirdim.
You sat in the highchair figured it out intelligently.
Sen de bebek sandalyesinde oturur soğukkanlılıkla durumu değerlendirirdin.
There were some rules that were not so intelligently drawn, I felt, some things that didn't make a lot of sense, no running in the halls.
Bazı kurallara ise mantıkla karar verildiğini düşünmüyordum. Pek mantıklı gelmiyorlardı. Koridorda koşmak yok.
It's a- - it's a- - it's a case of just trying to intelligently appraise exactly what happened.
O bir... o bir... tam olarak ne olduğunu akıllıca değerlendirmeğe çalışma meselesi.
And, finally, I found somebody who could argue intelligently about... bullpen depth.
- Birkaç dakika. - Sonra Bay Dalton odadan çıktı. - Diğer çocuklar, arkadaşların iyi mi?
michael, I am more than capable of solving most problems intelligently and scientifically.
Michael, ben sorunları çözme konusunda akıllıca ve bilimsel olan teknikleri kullanırım.
React intelligently... instead of burying yourself alive.
Diri diri kendini gömmek yerine akillica davran.
He answered my questions sometimes very intelligently, sometimes very evasively.
Sorularıma bazen zekice bazen de kaçamak cevaplar verdi.
She said I didn't love intelligently.
Zekice sevmediğimi söyledi.
I'm an educated man, but I'm afraid I can't speak intelligently... about the travel habits of William Santiago.
Ben eğitimli biriyim, ama korkarım ki William Santiago'nun seyahat alışkanlıkları hakkında anlayışlı bir şekilde konuşamayacağım.
It was a double bluff very intelligently!
Çok zekice bir kandırmacaydı.
I like you a lot when you speak so intelligently -
Böyle zekice konuşunca sana bayılıyorum.
Well, it wouldn't hurt to go in and be able to discuss it intelligently.
Konu hakkında bilgi sahibi olarak konuşmak kimseye zarar vermez.
I wasn't here, so I can't talk intelligently about it.
Onun için mantıklı bir şeyler söyleyemeyeceğim.
Yo, uh... I wouldn't want you not to talk intelligently.
Ben de mantıksız konuşmanı istemem.
Used intelligently, a pawn can create a checkmate, Mr. Williams.
Zekice kullanılırsa, bir piyon mat edebilir Bay Williams.
That's an intelligently biting remark... wrought with wit and irony.
Bu çok zekice bir tespitti gerçekten... nükte ve ironiyle yoğrulmuş.
They want us to converse intelligently with clinicians as if researchers were the impediment.
Amaç, klinikçilerle iyi iletişim kurmamızı sağlamak. Sanki iletişimi araştırmacılar engelliyor.
Different books. I want to be able to converse intelligently with each of them.
Onlarla akıllı sohbetler edebilmek isterim.
You think this virus Thor left in the computer is acting intelligently?
Thor'un bıraktığı virüsün yapay zekaya sahip olduğunu mu söylüyorsun?
Do not expect me to speak intelligently about your play or anything else.
Do not expect me to speak intelligently about your play or anything else.
You don't have to be like that We'll work out intelligently
Buna gerek yok. Bu sorunu çözeriz.
I honestly believe that every so-called serial killer... who got caught either wanted to or didn't approach his work intelligently.
Dürüstçe inanıyorum ki, yakayı ele veren seri katiller ya yakalanmak istemiş ya da işlerine zekice yaklaşamamışlardır.
No, I'm reacting intelligently, as I expected Sydney to.
Hayır, mantıklı davranıyorum. Sydney'den de bunu beklerdim.
These issues of the beginning of time were discussed very intelligently long ago by Augustine,
Zamanın başlangıcının sorunları yıllar öncesinde Augustine tarafından çok akıllıca tartışılmıştı.
He'll listen to you intelligently.
Sizi akıllıca dinleyecektir.
Everything should be dealt with intelligently and, uh, with openness, and to try, while using all these things, to shake up these rigid societies.
Her konu akıl yoluyla ve, ııı, açıklıkla çözülebilmelidir. Ve tüm bu olanakları kullanırken, amaç bu katı toplumları derinden sarsmak olmalıdır.
The Americans played the media element intelligently.
Amerikalılar medya faktörünü akıllıca kullandılar.
If you do not enjoy a good argument... if you find it difficult to voice a differing opinion... and if you cannot appreciate an intelligently cloaked insult... then you're in the wrong class.
İyi bir tartışmadan keyif almıyorsanız, farklı bir görüşü dile getirmek zor geliyorsa ve zekice üstü örtülmüş bir hakareti takdir edemiyorsanız yanlış dersdesinizdir.
I can speak intelligently with her.
Onunla akıllıca konuşabilirim.
Everyone here talks more intelligently than me-Take it.
Burda herkes benden daha fazla zekiymiş gibi konuşuyor. - Al bunu.
But intelligently and systematically - and at the same time we must improve ease and efficiency.
Ama akıllıca ve sistemli bir şekilde... aynı zamanda rahatlığı ve verimliliği de arttırmalıyız.
And, finally, I found somebody who could argue intelligently about... bullpen depth.
Sonunda beysbolla ilgili mantıklı bir tartışma yapabileceğim birini bulmuştum.
Finally, I made myself look to him to confirm that I was speaking intelligently and being understood.
Sonunda akıllıca konuştuğumu anlaşıldığımı doğrulamak için kendimi....... ona bakmaya zorladım.
I do not say intelligently.
Bir şey dedikleri yok bana.
But intelligently designed by a creator, right?
Yaratıcı tarafından bilinçli olarak tasarlanmış bir yaşam formunun değil mi?
When I come home to Jack, I don't have to talk politics, I don't have to talk intelligently.
Eve, Jack'e döndüğüm zaman politika konuşmak zorunda değilim akıllıca konuşmama gerek yok.
- And very intelligently, too.
Ya çok akıllıca.
But I get the occasional nugget that sneaks through and that you find if you're carefully, intelligently and critically reviewing a wide range of press.
Burada gördüğünüz reklam düzenleme bölümü, merhaba deyin çocuklar! Bu Merkez Delaware sayısı, yani Pensilvanya medyasını içerir. - Merhaba!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]