English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / It's called a

It's called a translate Turkish

3,627 parallel translation
So in the Battle of BFF versus Main Squeeze, I think it's time we called a truce.
Yani şu kanka - manita savaşı için, bir ateşkes yapmalıyız artık.
It's called Cult. But it's not just a TV show.
Tarikat deniyor ama basit bir televizyon dizisi değil öyle.
For girls, it's called a bat mitzvah.
Kızlar içinse, 12 yaş törenidir.
When the Spaniards came, they called it a border, and they divided us.
İspanyollar geldiğinde, bu bir sınır diyorlardı, ve bizi böldüler.
It's a good thing you called earlier.
Önceden aramanız iyi oldu.
It's called the Jimi Hendrix Experience... not The Two Pillocks and a Bloke From America Experience.
Grubun adı The Jimi Hendrix Experience The Two Pillocks ya da Bloke From America Experience değil.
It's called Cult. But it's not just a TV show ; It goes beyond that.
Tarikat deniyor ama basit bir televizyon dizisi değil öyle işler derinlere kadar iniyor.
It's from a woman we could meet tomorrow called Marcia Weller.
Bu yarın tanışacağımız kadın Marcia Weller'den geldi.
Oh, that's just what it's called. It's a frotteur.
Ona götçü değil fortçu diyorlar.
It's called a knout in English, pronounced "ka-noot" in Russian.
Buna ingilizce de "knout" deniyor, Rusça'da "ka-noot" diye telaffuz ediliyor.
Yeah, whatever it's called, how do you figure a point spread in a game where nobody ever scores any points?
evet, nerneyse. Hiç kimsenin gol atmadığı bir oyunda skor tahminini nasıl açıklarsın?
He's a member of an organized crime group. Called'ndrangheta. It's a kind of mafia.
O Ndrangheta adlı bir suç örgütünün üyesi Bir tür mafya...
Another motorist noticed a fire below the embankment and called it in.
Başka bir araç yangını fark etmiş, Ve bizi aramış.
It's called a travois.
Bunun adı "trevois"
Well, it's called "The kissing disease" For a reason.
"öpücük hastalığı" diye boşuna denmiyor.
It's called a telo.
Buna "Telo" deniyor.
If you ask me "What is the revolution's biggest victory?" It's that kids today play a game called "Protest"
Milyonlarca Mısırlı pazar günü, cumhurbaşkanı oluşunun ilk yıl dönümünde Muhammed Mursi'ye karşı geniş çaplı ulusal bir protesto için sokaklara çıktı.
It's called a stereotactic frame.
Buna stereotaktik çerçeve diyoruz.
A co-worker called it in.
Bir iş arkadaşı polisi aramış.
It's called a jinnamuru xunte.
Adı ; Jinnamuru Xunte.
It's a trend piece, about something called edging.
Bir trend yazısı. Sınırlama adı verilen bir şey hakkında.
Well, it's called a haymaker, which Marcus promptly turned into a devastating arm bar, but the good news is I finally get to get that Tommy John surgery I've always wanted, so... win-win.
Haymaker deniyor o harekete. Ki Marcus bunu hızla bir kol kıskacı ile karşıladı. Ama iyi haber şu ki, sonunda çok istediğim Tommy John ameliyatını yaptırabildim.
Yeah, it's called a fulgurite.
Evet. Buna fulgurit deniyor.
It's called a secret ballot, and it's the foundation of our democracy.
Demokrasinin esasına dayanarak buna gizli oylama diyoruz.
On it there are a lot of text messages to a girl called Matilda.
Telefonda Matilda diye bir kıza atılan mesajlar varmış.
There's a detox treatment, it's called buprenorphine.
Buprenorfin denilen bir detox tedavisi var.
It's called a containment strategy.
- Buna yayılmayı önleme stratejisi denir.
It's a fairly new device called the Nico-Myriad.
Bu Nico-Myriad denilen yeni bir alet.
If it's a rental property, who called you out?
Orası kiralık bir mekânsa, sizi kim aradı?
If the phone is called, it will charge the capacitor which will, in turn, release it's charge in a single- -
Telefon çaldığında kondansatörü şarj edecek ki o da kendini deşarj ederek...
It's a condition called trichotillomania.
Trikotilomani denen bir durum.
It's called a jogging track.
Ona, kamyon koşusu değil, koşu izleme denir.
It's a sports bar called Lucky Pete's.
Lucky Pete's diye bir barda.
It's a phenomenon called El Niño
El Nino adında bir doğa olayı.
And someday, some fucking asshole is gonna make a movie out of your life and it's gonna be called,
Günün birinde geri zekalının biri hayatını filmi uyarlayacak ve ismi de :
It's not called a boom stick. It's a rifle. So...
Bir kere o patlayan çubuk değil, tüfek.
The first time you play that, it's called a spinner.
Onunla ilk kez oynamaya çevirici deniyor.
It's like if I read a magazine called Mustard On Hot Dogs.
Benim Mustard On Hot Dogs okumam gibi bir şey.
In my studies of emotion, it seems a great deal of what is called "love" is predicated on how one looks.
Duygular üzerine çalışmamda "aşk" denilen şeyin birinin dış görünüşüne bağlı olduğunu gördüm.
Okay, you know, it's called, um... it's called hyper-vigilance, and it's a red flag.
Pekâlâ, buna "Dikkat artımı" deniyor ve bu bir kırmızı bayrak.
It's called a tsunami bomb.
Tsunami bombası deniliyor.
There's a man in Sheffield, a scientist called Donaldson, get it to him.
Asiyi ona götür.
It's the minutes of a Defence Department meeting in 1976, something called The Committee Of Genetic Discovery.
Bu Savunma Bakanlığı'nın 1976'ya ait Genetik Keşif Komitesi adlı bir şeyine ait tutanaklar.
Well, we've been called in so it's likely that whoever lived here paid a hefty price in the end.
Bizi aradılar. Yani burada her kim yaşıyorduysa sanırım sonunda büyük bir bedel ödemiş.
It's called the Vogelsong Medal, and apparently it's kind of a big deal.
Vogelsong Madalyası. Görünüşe göre önemli bir şeymiş.
It's called a memory palace.
Buna hafıza sarayı deniyor.
It's called a healthy skepticism.
- Ona sağlıklı şüphecilik deniyor.
Shh, listen to me. It is highly possible that Len Pontecorvo's murderer poisoned a man called Carlo Anillo and murdered someone named Martin Nagowski, maybe others.
Beni dinle, yüksek bir ihtimalle Len Pontecorvo'nun katili Carlo Anillo isimli bir adamı zehirleyip Martin Nagowski isimli birini de öldürdü, başkaları da olabilir.
It's a movie called Heads of state. Colon...
Devlet Başkanları adlı film iki nokta üst üste...
In oncology, when a normal cell changes into something malignant, it's called cellular transformation.
Onkolojide, normal bir hücre kötüye çevirdiğinde buna hücre transformasyonu adı verilir.
And one of the possible side effects of an injury to the... I think it's called the prefrontal cortex... is recklessness, a predilection for making bold declarations...
Prefrontal korteks hasarlarının yan etkilerinden biri de pervasızlık ve cesur konuşmalar yapma eğilimiydi galiba.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]