Kilometers away translate Turkish
151 parallel translation
3 kilometers away, from a hill top we look down on the 52 villages of Las Hurdes. They have a total population of ten thousand.
Üç kilometre ötede, köyü çevreleyen tepelerden birinin zirvesinde on bin nüfuslu Las Hurdes bölgesini meydana getiren 52 köyü görüyoruz.
Dust from the explosion reflected so much sunlight back to Earth that people could read by it at night in London, 10,000 kilometers away.
Patlamada ortaya çıkan toz o kadar çok güneş ışığını Dünya'ya geri yansıttı ki 10.000 kilometre ötede Londra'daki insanlar bu ışıkla geceleyin okuyabiliyorlardı.
At the McDonald Observatory of the University of Texas a laser beam is prepared for firing at the reflectors on the moon 380,000 kilometers away.
Texas Üniversitesi'ndeki McDonald gözlemevinde lazer ışını 380.000 kilometre ötedeki yansıtıcıları hedef alacak şekilde hazırlandı.
They're moving, they're going all out but they're still more than 50 kilometers away.
Onlar sürekli ilerliyorlar ama hâlâ 50 kilometreden fazla yolları var.
It's true, it was 12,000 kilometers away.
Buradan 12.000 kilometre uzaklıktaydım ama...
Nearest one is 15 kilometers away.
En yakın tamirci 15 kilometre ilerde.
- It's only two kilometers away, let's run.
- Sadece iki kilometre, koşalım.
Do you really think if they wanted the bridges... they would have landed 12 kilometers away?
Sence, köprüleri istiyor olsalardı... 12 kilometre uzağa inerler miydi?
We travel past Jupiter three quarters of a billion kilometers from the sun Saturn, one and a half billion, Uranus, three billion and Neptune, four and a half billion kilometers away.
Jupiter'e kadar ulaşıp Güneş'e 750 milyon km Saturn'e birbuçuk milyar km, Uranus, üç milyar ve Neptun'e, dörtbuçukmilyar km mesafeye geldik.
Luckily for us, it's safely placed 150 million kilometers away.
Şanslıyız ki, 150milyon kilometre uzakta....... güvenli bir yerdeyiz.
From 150 million kilometers away we recognize its power.
Taa 150milyon kilometre öteden... onun gücünün farkında oluruz.
It's only 18 kilometers away.
Sadece 18 km uzaklıkta.
I think we should be somewhere, - like twenty to thirty kilometers away from the base.
Sanırım üsten yirmi veya otuz kilometre uzaktayız.
We are 10,000 kilometers away from the monolith.
Taştan 10.000 kilometre uzaktayız.
It's 1,000 kilometers away.
Sadece 1000 km uzakta.
It's 40 kilometers away.
Buradan 40 kilometre uzakta.
My base is only 20 kilometers away.
Üssüm sadece 20 kilometre ileride.
She was at the house, behind the mountain, 10 kilometers away from the blast center.
Bombanın patladığı yerden on kilometre | uzakta, dağların ardında evdeydi.
Thank you. That's Ramapithecus, that would be possibly an ancestor, not just of us, but also of all the great apes, and he is about 14 kilometers away on our scale.
Bu, Ramapithecus, yalnızca bizlerin değil, aynı zamanda tüm büyük insansı maymunların muhtemel atasıdır.
He could be several kilometers away.
Birkaç kilometre uzakta olabilir.
The border's only two kilometers away!
Sınıra sadece iki kilometre kaldı!
But when I think they're 10,000 kilometers away...
Fakat 10,000 kilometre uzakta olduklarını düşündükçe...
to General Hoth's Panzer division which is just a few kilometers away.
Orgeneral Hoth kumandasındaki tankçı birliklerle birleşmesi için en uygun nokta. Bu birlik şu anda buradan sadece bir kaç kilometre uzakta bulunuyor.
All right, we're less than two kilometers away from the target site.
Pekala, hedef konumdan iki kilometre uzaktayız.
But now, I'm obsessed... that he's gonna die from an accident or 1000 kilometers away.
Ama şimdi de, bir kazada.. .. ya da 1000 kilometre ötede öleceğine ve..
Her eyes were a million kilometers away- - staring at stars I'd just flown by the day before.
Gözleri milyonlarca kilometre ötede idi- - daha önce uçtuğum o yıldızlara dik bir şekilde bakıyordu.
The rupture's over 50 million kilometers away.
50 milyon kilometre uzaktayız.
I want to be at least 100 million kilometers away from the singularity before we begin repairs.
Tamir işlerine başlamak için kara delikten yüz milyon kilometre ozakta olmak istiyorum.
Eventually, she landed at a hospital ten kilometers away.
Sonunda, on kilometre ötede bir hastaneye vardı.
The hospital's only 50 kilometers away from the front line.
Hastane cepheden sadece 50 km uzakta.
We found a nest about two kilometers away.
İki kilometre ötede bir yuva bulduk.
They're only a hundred thousand kilometers away now.
Sadece 100,000 km uzaktalar.
Captain, they're only 40,000 kilometers away.
. Kaptan sadece 40,000 km mesafedeler.
They're only 7,000 kilometers away and still coming.
7,000 km'deler ve hızla yaklaşıyorlar.
It's 30 kilometers away, but we are going to pray for a very high tide.
Biz de büyük bir met-cezir için dua edeceğiz.
They're 200,000 kilometers away and gaining.
200,000 kilometre ötedeler, ve yaklaşıyorlar.
Still 20 million kilometers away, but headed right for us.
Hala 20 milyon kilometre uzaktalar, ama direkt olarak bize doğru geliyorlar.
In the blink of an eye, it can move us out of this building and a few kilometers away from here.
Göz açıp kapayana kadar, bizi bu binadan, bir kaç kilometre dışarıya götürebilir.
The warp core is millions of kilometers away by now and the impulse engines are seriously damaged.
Warp çekirdeği, milyonlarca kilometre ötede kaldı, ve itici motorlarımız çok ciddi hasar gördü.
A quantum singularity has appeared 20,000 kilometers away.
20000 km uzaklıkta bir kuantum oluşumu belirlendi.
The docking port is two kilometers away.
Yanaşma iskelesi, iki kilometre ötede.
Three more German battalions have occupied the city and a panzer division is holding position 1 1 kilometers away.
Üç Alman Taburu daha şehri işgal etti ve panzer tümeni 11 kilometre ötede pozisyonunu koruyor.
I'm picking up another spatial distortion 2, 000 kilometers away.
2,000 kilometre ötede başka bir uzaysal çarpıtma tespit ediyorum.
Right after the first village. Two kilometers away.
İlk köyün hemen çıkışında, iki kilometre ötede.
She's inside a large infrastructure, approximately 600 kilometers away.
Yaklaşık 600 km. uzaklıkta, büyük bir yapının içinde.
This wormhole is only 300 million kilometers away.
Bu solucan deliği, sadece 300 milyon kilometre uzakta.
I'm detecting engine debris two kilometers away.
İki kilometre ötede motor enkazı tespit ediyorum.
I've got a spatial disturbance... three million kilometers away.
Üç milyon kilometre ötede... uzaysal bir bükülme tespit ediyorum.
Captain, that hull plate- - it's less than ten kilometers away.
Kaptan, o kaplama parçası- - on kilometreden daha kısa bir mesafede.
It is still many kilometers away.
Hala kilometrelerce uzaktalar.
Two kilometers north of the away team's beam-down point.
Dış görev ekibinin ışınladığı yerin iki kilometre kuzeyi.
away 568
away from home 17
away with you 30
away from me 19
away you go 17
away from here 45
away present 49
away from you 37
away party 43
kilometres 55
away from home 17
away with you 30
away from me 19
away you go 17
away from here 45
away present 49
away from you 37
away party 43
kilometres 55